Dünyanın yaşayacağı doğal afetler, depremler, nükleer saldırı sonrasında yok olan yeryüzünü yeniden oluşturmak ve küresel tohum ihtiyacını sağlamak amacıyla Norveç'in gizemli Svalbard Adası'nda kurulan Kıyamet Ambarı, Kuzey Kutbu'na bin 300 kilometre mesafede bulunuyor ve 'insanlığın son umudu' olarak biliniyor.
Hürriyet'in haberine göre; Şubat 2008'de açılan ambar, dünyanın her bölgesinden 250 milyon adet tohumu barındırıyor ve olumsuz hava koşullarından olası birçok saldırıya karşı dirençli bir şekilde inşa edildi. Uzunluğu 130 metre, duvarları da çelik barlarla çevrili ambarda 4.5 milyon tür meyve, sebze ve tahıl tohumu koruma altında tutuluyor.
En kötü felaketlerde bile tohumların hiç zarar görmeden yaklaşık 200 yıl kadar dayanacağı belirtiliyor.
Yaklaşık 9 milyon dolara mal olan ambarı tehdit eden tek unsur aç kutup ayıları.
Bölgede yaşayan 3 bin kadar kutup ayısını ambardan uzak tutmak için özel bekçiler görev yapıyor.
En son depolanan numuneler arasında Ermenistan'daki değişik iklim bölgeleri ile Tacikistan'daki Pamir dağlarından getirtilen buğday da bulunuyor.
Yabani tohumlara da çetin hava koşullarına dayanıklılıkları nedeniyle özel önem veriliyor. Svalbard ambarına en büyük katkı ABD tohum bankasından geliyor.
ABD'den, aralarında İnka ve Azteklerin besin değeri yüksek tahıllarından horozibiğinin de bulunduğu 12 bin 801 numune gönderiliyor.
Projenin hedefi, pirinç, mısır, buğday, patates, elma, maniok, hindistancevizi gibi en önemli 21 bitki türünün mümkün olduğunca muhafaza edilmesi ve tür çeşitliliğinin sağlanması.
Kitap da depolanıyor
Ambarda artık kitap da depolanacak. Norveç devlet televizyonu NRK'nın haberine göre, dünyanın en değerli kitaplarının da burada dijital film ortamına aktarılarak nükleer savaşlardan ve büyük afetlerden korunması hedefleniyor.
İçerisinde mini bir kütüphane oluşturulan ambarda ilk olarak Dünya Arktik Arşivi açıldı. Bu kütüphaneye Brezilya, Meksika ve Norveç'ten eserler getirildi ve kopyaları depolandı.
Depolama işlemini gerçekleşen Piql şirketinden Katrine Loen Thomson, "Geliştirdiğimiz metotla kitapları en az bin yıl koruyabileceğiz. Brezilya ve Meksika'ya zamanla diğer ülkelerin de katılmasını bekliyoruz" dedi.
Dünyada tıpkı Svalbard Küresel Tohum Deposu gibi ilginç hikayesinin olduğu ve seyahat edilemeyen başka yerler de var. İşte onlardan bazıları...
Mount Weather / Virginia - ABD
Mount Weather, ABD hükümeti için gizli bir sığınak görevi görüyor. Felaket veya önlem alınması gereken acil durumlar esnasında devreye giren bir acil durum kompleksi olan Mount Weather, soğuk savaş dönemindeyken 1958 yılında Sovyet Rusya'nın 'Sputnik' adlı uydusunu uzaya fırlatmasının ardından savunma amaçlı kurulmuştur. Sadece üst düzey devlet görevlilerinin kullanımına açık olan bu alan hem yer altında hem de yer üstünde bulundurduğu alanlarıyla yüksek güvenlik sağlıyor.
Washington'dan birkaç dakikalık uçuş uzaklığında olan bu alana 11 Eylül saldırılarından sonra Dick Cheney (Eski Amerika Birleşik Devletleri başkan yardımcısı) gelmiştir. Bölge kendi yasalarıyla yönetiliyor ve maksimum koruma ile korunuyor. Dışarıdan herhangi bir yabancı bu bölgenin yanına bile yaklaşamıyor.
Es Vedra / İSPANYA
İspanya kıyılarındaki Balear Adaları'ndan biri olan Es Vedra'nın kayalık adası dünya üzerinde üçüncü en güçlü jeomanyetik kuvvet derecesine sahip olan yer. (İlki: Bermuda Şeytan Üçgeni, ikincisi: Kuzey Kutbu).
Kuzey Sentinel Adası
Kuzey Sentinel Adası, ne kadar isteseniz de ziyaret edemeyeceğiniz bir diğer nokta. Kuzey Sentinel Adası, Hint Okyanusu'nda yer alıyor. Hindistan'a bağlı olan adada Sentinel Kabilesi ve Hintli insanlar yaşıyor. Ada halkı tamamen dünyadan izole bir yaşam sürüyor ve dışarıdan insanlar ile iletişim kurmayı reddediyor. Adaya yanaşan tüm araç ve insanlara oklarla saldıran kabile tamamen dış dünya ile iletişimi kesmiş durumda. İngiliz ve Hintli antropologlar senelerce iletişim kurmaya çalıştı fakat bölge halkının saldırgan tutumu maalesef çalışmaları engelliyor. Kuzey Sentinel Adası hem Sentinel kabilesinin huzuru hem de ziyaretçilerin güvenliği için ziyarete kapalı bölge ilan edilmiş durumda.
Bu bölgede teknoloji duruyor ve pusula bile yanlış yönü gösteriyor. İspanyol hükumeti, adayı bir doğa rezervi ilan ederek ziyaret edilmesini yasaklamıştır.
Club 33 / New Orleans - ABD
Club 33 isimli bu mekan gizliliğine yakışır şekilde kapısında sadece bir numara ile gösteriliyor. Bu kulübe üye olmak istiyorsanız eğer 10 bin dolar ile 30 bin dolar arasında bir ücret ödemeniz gerekiyor. Buna ek olarak her yıl 3.275 Dolar ve 6.100 dolar arasında bir vergi ödemeniz gerekiyor. 'Ben paramı basar, içeriye girerim' diyorsanız da yanılıyorsunuz. Çünkü bu kulübe üye olmak isteyen o kadar çok insan var ki kayıt olabilmeniz için en az 15 yıl sıranızın gelmesini beklemek zorundasınız. Aksi takdirde kapıdan içeri adım bile atamıyorsunuz.
Lascaux Mağarası / FRANSA
Lascaux Mağarası, mağara resimleriyle bilinen en eski sanat eserlerini bünyesinde barındırıyor. 1940'lı yıllarda civardaki köylerden çocukların oyun amaçlı mağaraya girmesiyle bu resimler keşfedilmiş.
İçeride yaklaşık 20 bin yıllık mağara resimlerinin bulunduğu tespit edilmiş, bu resimlerde genellikle hayvan figürleri ön plana çıkmakta. Gerekli arkeolojik araştırmalardan sonra 1948 yılında Lascaux Mağarası, halka açıldı fakat maalesef bu tarihi bölgenin yoğun ziyaretçi sirkülasyonunu kaldıramayacağı tespit edildi. 1963 yılında mağara ziyaretçilere kapatıldı. Merak edenler için Lascaux Mağarası'nın benzeri 1983 yılında yakın bir bölgeye inşa edildi.