ADALAR: Büyükada:Kadıköy-Pendik sahilleri karşısındaki Prens adalarının en büyük olanıdır. Antik çağdaki adı Prinkipo dur.
ÖNCEKİ RESİMLER İÇİN TIKLAYINIZAHIRKAPI: Sarayburnunda,Sirkeci-Cankurtaran arasındadır. İstanbul un sur kapılarından biri buradadır. Osmanlı döneminde sarayın has ahırları ve daha sonraları İst. Belediyesinin ahırlarının burada olması sebebiyle bu isimle anılmaktadır.
AKSARAY: Avrupa yakasında,Fatih-Yenikapı-Laleli arasındadır. Bizans dönemindeki adı Forum Bovis dir (Öküz Meydanı) Pergamon (Bergama) dan getirilen tunçtan yapılmış öküz heykeli semtin ortasındaki meydana yerleştirildiğinden uzun süre bu isimle anılmıştır.
ANADOLU HİSARI: Boğazın Anadolu kıyısında,Göksu deresinin boğaza döküldüğü yerdedir.Bizans dönemindeki adı Potamion (Tatlı su) yerleşime Yıldırım Bayezıt tarafından 1395 tarihinde bir Hisar (kale) yaptırılmıştır.
ATAKÖY: İstanbul un en genç semtlerinden biridir.Kentin Avrupa yakasında Bakırköy-Topkapı arasındadır. Osmanlı döneminde Baruthane denilen yöredir 1955 yılında Emlak Bankası tarafından tasarlanan 12 000 konutluk yerleşim mer- kezi için 1958 de inşaatı başlamıştır. Yapılan anketle ismi Ataköy olarak kabul edilmiştir.
AYASPAŞA: 1520-1566) Kanuni Sultan Süleyman dönemi sadrazamlarından Ayas paşa burada havuzlu,bahçeli bir konak yaptırmıştır.Semtin isminin buradan geldiği söylenmektedir.(1530 yılında İstanbula gelen Arap gezgini Gazi de Ayas paşa yı bu konakta ziyaret ettiğini yazmaktadır.)
AYAZAĞA: Kentin Avrupa yakasında Şişli-Maslak-Hasdal arasındadır. Yeniçeri Kethüdası Ayas Ağa nın yöredeki çiftliği ve çevresindeki oluşan yerleşime Ayasağa denilmiş zamanla isim Ayazağa ya dönüşmüştür.
AYNALIKAVAK: Avrupa yakasında,Kasımpaşa-Okmeydanı-Hasköy arasındadır.İstanbul un üç büyük sarayından biri olan Tersane sarayından günümüze ulaşan Aynalısaray kasrıdır,Bu köşk bulunduğu semte ismini vermiştir.
AYRILIK ÇEŞMESİ: Anadolu yakasında,Kadıköyden Acıbadem e giderken Haydarpaşadan gelen yolla kesiştiği yerdeki semttir.Eskiden Trakya ve İstanbuldan hacca gidecek olanlar burada toplanırlar ve hepbirlikte yola çıkarlarmış.Hacı adayları yakınları ile burada vedalaşıp yola çıktıklarından semte Ayrılık çeşmesi adı verilmiştir.
AYVANSARAY: Haliç kıyısında Balat-Eyüp arasında yeralmaktadır. İstanbul un Os manlılar tarafından alınmasından sonra ,Bu bölgedeki surlara bir kapı yaptırıldı.
AZAPKAPI: Avrupa yakasında,Haliç kıyısında,Kasımpaşa-Şişihane-Karaköy semtleri arasındadır.Tarihi yarımadanın dışında kalan sur kapılarından biridir.Bölge Ceneviz egemenliğindeyken bu kapıya Porta di Sn Antonio adı verilmişti
ARNAVUTKÖY: Boğazın Avrupa yakasında, Ortaköy-Bebek arasında yeralmaktadır. İlk çağlardaki adı Anaplus'tur.Bizans döneminde Constantinus (Büyük) tarafın- dan yaptırılan Michael kilisesinden dolayı Vicus Michaelicus veya Scaleae (İskele) adıyla biliniyordu .Buraya yerleştirilen Arnavut göçmenlerden dolayı halk bu semti Arnavut köyü olarak anıyordu isim zamanla Arnavutköy olmuştur.
BAKIRKÖY: Kentin Avrupa yakasında Ataköy-Florya arasında, Marmara kıyısındadır. İlk çağlarda Hebdamon Septimus adıyla anılmaktaydı. Bizans döneminde yazlık olarak kullanılmıştır . Constantinus (Büyük) zamanında buraya saraylar , köşkler,kiliseler yaptırmıştır. Bizans'ın son döneminde Makrihori, Osmanlı döneminde Marki Köy olarak bilinen semtin adı Cumhuriyet'in ilanından sonra Bakırköy olarak değişmiştir...
BALAT: Avrupa yakasında Fener-Ayvansaray arasında,Haliç kıyısındadır. Bizans döneminde imparatorluk saraylarından biri olan Blahernai Sarayı'na buradaki sur kapısından gidiliyordu. Bu kapı 'Aios İoannes' kapısı veya Palation (Saray) kapısı olarak anılıyordu. Daha çok kullanılan Palation semte isim olarak verilmiş isim zamanla Balat'a dönüşmüştür...
BALMUMCU: Avrupa yakasında, Yıldız-Dikilitaş-Zincirlikuyu-Ortaköy arasındadır. 19.yy. başlarında (II.Mahmut dönemi) bugünkü Balmumcu semtinde aynı adla anılan bir çiflik vardı. Çifliğe bu ismin verilme sebebi ise çifliğin bahçelerinin geceleri mumla aydınlatılması ve burada mum imalatı yapılmasıdır. Çiflikteki meyvaların 1915 yılına kadar halka dağıtıldığı bilinmektedir. Yöre II.Meşrutiyet sonrası mesire yeri olarak halka açılmıştır...
BALTALİMANI: Avrupa yakasında, Boğaz kıyısında, Rumelihisar-Emirgan arasındadır. Fatih Sultan Mehmet emriyle Dolmabahçe, Taksim, Kasımpaşa üzerinden Haliç'e indirilen gemiler ve donanmadaki bazı gemilerin yapımı için buraya Baltaoğlu Süleyman Paşa tarafından bir liman ve tersane yaptırılmıştır. Baltaoğlu Süleyman Paşa Limanı olarak benimsenen semtin ismi zamanla Baltalimanı'na dönüşmüştür...
BEŞİKTAŞ: Avrupa yakasında, Boğaz kıyısında, Ortaköy-Dolmabahçe arasındadır. Tarihte bilinen ilk adı İasonion'dur. Sonraları Sergion, Daphne, Diplokinion gibi isimlerle anıldı. Bugünkü adıiçin iki ayrı söylenti vardır. I- Barbaros Hayrettin Paşa gemilerin bağlanması için sahile beş büyük taş diktirmiş ve bu taşlardan dolayı yöreye Beştaş denilmeye başlanmış, isim zamanla Beşiktaş a dönüşmüştür. II– Bizans döneminde bu günkü iskele meydanına dikilen Diplokinion sütununun beşik şeklinde olması sebebiyle yöreye Beşiktaşı denmiş, zamanla isim Beşiktaş olarak değişmiştir...
BEYKOZ: Boğazın Anadolu kıyısında, Paşabahçe'nin kuzeyindedir. Antik çağdaki adı Amykos'dur.Beykos ismi ilk defa Bizanslılar tarafından kullanılmıştır. Bithnia Kralı ve Kocaeli valileri bu semtte ikamet etmişlerdir. Kos farsçada köy anlamındadır. Semtte oturan ünlü kişilerden dolayı yöreye Beykos denildiği ismin zamanla Beykoz'a dönüştüğü sanılmaktadır...
BEYLERBEYİ: Boğazın Anadolu kıyısında, Kuzguncuk-Çengelköy arasındadır. Eski bir yerleşim yeridir .Bugünkü Beylerbeyi Sarayı'nın bulunduğu yerde III.Murat dönemi Beylerbeylerinden Mehmet Paşa'nın yalısı bulunduğundan semtin ismi Beylerbeyi olarak benimsenmiştir...
BEYOĞLU: Kentin Avrupa yakasında,Başiktaş-Şişli-Kasımpaşa-Haliç arasındadır. Bizans döneminde yerleşim alanı değildi. Yöreye karşı yaka, öte yaka anlamında Pera ya da Peran bağları deniliyordu... Beyoğlu denilmesine ait çeşitli söylentiler vardır. İlki Fatih Sultan Mehmet'in Trabzon Rum İmparatorluğu'na son vermesinden sonra (1460) Kral ailesinden Prens Aleksisos Kommenos buraya yerleştirilmesinden dolayı bu ismin verildiğidir. İkincisi Kanuni Sultan Süleyman döneminde burada oturan Venedik elçisinden dolayı bu ismin verildiğidir. (Yapılan yazışmalarda elçiye Beyoğlu denildiği için)
BOMONTİ: Avrupa yakasında, Şişli-Feriköy arasındadır. İsviçreli Bomonti kardeşler 1890 yılında bu semtte bir bira fabrikası kurarak 1902 yılına kadar işlettiler. 1902 yılında nektar şirketiyle birleşerek 1938 yılına kadar imalata devam ettiler. Bira fabrikasının bulunduğu alan çok büyüktür. (Yaklaşık 40 dönüm) İçinde 1930 yıllarında çok ünlü olan Bomonti bira bahçesi yeralıyordu. (Bu bahçe 1950 li yıllara kadar açıktı) Bu fabrika semte ismini vermiştir...