Bandırma-Erdek yolu üzerindeki Aşağıyapıcı Köyü ilk durağımız. Yarımadanın anakarayla birleştiği yerde bulunan bu köy, yarımadanın en eski köylerinden biri. Buradan sonra Hamamlı Köyü var. Hamamlı Köyü, antik Kyzikos kentinin akropolü üzerinde kurulmuş. Antik kentin kimi kalıntılarını görmek hâlâ mümkün. Bir zamanlar Giritli Rumların yaşadığı, gemilerin uğradığı, hengâmeli bir yaşamın sürdüğü Çakıl’da, şimdi sessizlik hâkim. Burada mübadele sonrası Selanik’ten gelen göçmenler yaşıyor. Bir döneme tanıklık eden eski evlerin çoğu yıpranmış. Ballıpınar’da Kavala’dan gelen Pomaklar yaşıyor. Yeşille mavinin birleştiği çok güzel bir yer. Buranın diğer bir özelliği de Türkiye’deki en önemli kırmızı kuru soğan üreticisi olması. Soğan mevsiminde her tarafta soğan ören köylülere rastlarsınız. Kocaburgaz’la Ormanlı Köyü arasında yolda seyrederken gökyüzünde yırtıcı bir kuşun süzülmesi veya bir yabani tavşanın aniden aracınızın önüne fırlaması sizi şaşırtmasın. Bu eşsiz güzellikteki panorama içinde ilerlerken, birbirinden güzel koylara da rastlayacaksınız. Turan Köyü de bu koylardan birine saklanmış gibi sanki. Yol üzerinde olan ve kolaylıkla ulaşılabilen yarımadanın en hareketli köyleri İlhan, Narlı ve Ocaklar. Buralar kuzey rüzgârlarına kapalı olması nedeniyle deniz daha temiz ve turizm daha hareketli. Büyükova, İlhan Köy’e bağlı bir yerleşim birimi ve Kapıdağ Yarımadası’nın en güzel sahiline sahip olan bir yerleşim yeri. Denizi de Akdeniz ve Ege’deki birçok yerden bile daha güzel.
Gelen ziyaretçiler genelde günübirlik yarımadayı dolaşıp Erdek’te kalmayı tercih ediyor. Fakat son zamanlarda Dalyan, İlhan ve Narlı’da kalınacak mütevazı küçük işletmeler açılmış. Otel, pansiyon ve sezonluk müstakil evler bu bölgede yoğunlaşmış. Fiyatlar da ekonomik. Erdek’ten feribota binip önce Avşa Adası sonra Marmara Adası’na uzanıyoruz.