Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesince görülen davaya tutuklu sanık Tarhan, Ayşe Karaman'ın annesi Feride, babası Adem ve taraf avukatları katıldı. Salonun küçük olması nedeniyle salona yalnızca avukatlar, basın mensupları ve stajyer hakim ve savcılar alındı. Duruşmayı takip etmek isteyen bazı kadın derneği üyeleri, yer olmadığından salona alınmadı. Salon dışında kalan kadınlar "adalet istiyoruz" sloganları atarken, Karaman ailesinin avukatı Tevfik Tolga Beyendi, duruşmanın daha büyük bir salonda yapılması talebinde bulundu. Mahkeme heyeti, salona yeteri kadar kişinin alındığı ve aleniyetin sağlandığı gerekçesiyle Beyendi'nin talebini reddetti.
Sanık Özgür T., önceki celse yaptığı savunmada, olayın yaşandığı evin kapısının üst kilidinin Karaman tarafından kilitlendiğini, eve taşındıkları sırada üst kilidin anahtarının kendisine verilmediği için kapıyı çilingir marifetiyle açarak eve girebildiğini ve Karaman'ın cansız bedeniyle karşılaştığını söylemişti. Tarhan, üst kapının kilitli olmasının kendisine yönelik cinayet iddiasını çürüttüğünü ve evden çıktığı sırada Ayşe Karaman'ın hala yaşadığını iddia etmişti. Ara kararını veren mahkeme, evde keşif yapılarak üst kapı kilidinin kontrol edilmesine hükmetmişti.
Bu kapsamda, 3 Ocak'ta olayın yaşandığı evde naip hakim gözetiminde bilirkişi ve taraf avukatlarının katılımıyla keşif yapılmıştı. Site içindeki binanın asansör iniş-çıkış süreleri ve güvenlik kamera açılarını inceleyen heyet, olayın meydana geldiği evin kapısının üst kilidinin değiştirilip değiştirilmediğini kontrol etmişti. Kapıyı inceleyen bilirkişi, raporunu tamamlayarak mahkemeye sundu. Raporda, kapının üst kilidinin değiştirilmediği, kilidin orijinal olduğunun tespit edildiği belirtildi.
Daha sonra Karaman'ın arkadaşı Tuğçe A., tanık olarak dinlendi. Karaman'ın sanık T. ile kendisini 2018'in Kasım ayında tanıştırdığını belirten Tuğçe A., "Aralık'ın ilk haftası Ayşe beni telefonla aradı ve 'Özgür, telefonumdaki bütün mesajlarımı karıştırmış. Sercan ile olan samimi resimlerimi görmüş' dedi. Ayşe'nin seslere karşı duyarlılığı var. En ufak şey de uyanıyor. Ona 'sen elinde telefonla uyuyan birisin nasıl oldu da uyanmadın?' dedim. Bana, 'P. diye bir ilaç var bu ilacı yaptı' dedi. O ilacın ne olduğunu sorduğumda anestezide kullanıldığını söyledi. İlacın adını ilk kez burada duydum" ifadelerini kullandı.
"Şubat ayında Özgür, Sercan'dan dolayı Ayşe'yi sürekli bir baskı altına aldı" diyen Tuğçe A., Karaman ile Özgür T.'nin sık sık tartıştığını söyledi. Tuğçe A., Karaman ile bir ara telefonda görüntülü olarak konuştuğunu ve Karaman'ın kolunda damar yolunun açık olduğunu gördüğünü, Karaman'a bunu sorduğunda kendisine "bir şey yok" cevabının verildiğini öne sürdü. Tuğçe A., "Bir gün Ayşe ile birlikte olayın yaşandığı eve gittik. Ayşe, anahtarı hem üst hem de alt kilide yerleştirdi. Anahtarla üst kapıyı da açtığını gördüm" diye konuştu.
Tuğçe A., "Bir gün yine Ayşe ile görüştük ve damar yolu açıktı. Bana, 'Özgür 'P. ilacını yaptı' dedi. Ben de ondan çıkarmasını istedim ve 'Michael Jackson bile bu ilaçtan ölmüş sen neden yapıyorsun?' diye sordum. Bana, 'bunu Ankara'da 20 kişi biliyor' dedi. Doktor O. K., diye biri varmış. Özgür, epilasyon merkezinde isteyenlere bu ilacı yapıyormuş. Hatta orada biri bu nedenle ölmüş ama üstünü kapatmışlar" iddialarında bulundu.
Sanık Özgür T., "Tanığın ifadelerinin hiçbirini kabul etmiyorum yalan söylüyor" dedi. Ayşe Karaman'ın annesi Feride Karaman, "Benim çocuğum ona sadece bağımlı olduğu için gidiyordu. Kızımı ilaç bağımlısı yaptı. Kızım Sercan'ı seviyordu. Kurt avını yakaladı, parçaladı, böldü ve bitirdi. Ben böyle olduğuna inanıyorum. Ben kızımı telli duvaklı gelin etmek istiyordum ama toprağa verdim. Sanığın en ağır şekilde ceza almasını istiyorum" şeklinde konuştu.
Beyanda bulunan sanık Özgür T., "Ayşe'nin ölümüne neden olan bu olayda bir kusurum yok. Ailenin yaşadığı acının aynısını benim de yaşadığımı söylemek isterim. Yüce heyetinizden ağır mağduriyetimin giderilmesini ve tahliyemi talep ederim" ifadelerini kullandı. Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı 4 Şubat 2020'ye erteledi.