Osmanlı Devleti'nin ilk dönemlerinde fetih ve savaşların yaşandığı bölgelerden Bolu Göynük, Eskişehir civarındaki köylerde, Bizans tekfurlarından kalma taşlar günlük ihtiyaçlar için kullanılmaya devam ediyor.
Turkuvaz Medya Grubu bünyesinde yayımlanacak Aktüel Tarih dergisi için saha araştırması yapan tarihçi Prof. Dr. Haşim Şahin ve dergi yayın yönetmeni Mehmet Hakan Kekeç, Göynük çevresinde yer alan Pelitçik köyünde inceleme yaptıkları sırada, köyün cami avlusundaki musalla taşı dikkatlerini çekti.
Taşın üzerindeki sembolleri inceleyen ekip, musalla taşının geç Roma devrinden kalma bir mezar taşı olduğunu fark etti. Nalbant bir kişinin mezar taşı olduğu belirlenen taş, köyün camisinde uzun yıllardan beri musalla taşı olarak kullanılıyor.
Kilciler çevresinde de çalışmalar yapan Haşim Şahin ile Kekeç, bu köyde de kadınların çamaşır yıkamak için kullandıkları alanın bir kilise kalıntısı olduğunu tespit ettiler.
Mezar stillerinin hala sağlam olduğu yapının aslında Bizans tarafından da devşirildiği, kilisede Roma döneminden stellere haç işlendiği anlaşıldı.
Köy meydanında bulgur dövmek için kullanılan dibek taşının da o bölgedeki kilisenin vaftiz teknesi olduğu belirlendi. Köylülerin çeşmesinde de yine aynı dönemden kalan lahit kullanılıyor. Ayrıca evlerin bahçe duvarlarında ve eşiklerde tipik Bizans dönemi korkuluk levhaları (parapet) bulundu.
Sabah'ın haberine göre Osmanlı kuruluş dönemiyle ilgili çalışmaları Bizans tekfurlarının hakim olduğu sahalar üzerinden de incelediklerini belirten Mehmet Hakan Kekeç, "Göynük'ün doğusunda kalan köylerde geç Roma ve Bizans devrinden kalan birçok kalıntı var.
Bizans imparatoruyla da akrabalık ilişkileri bulunan Tekfur Kalanoz ve ihtida edecek olan Mihail Kosses'in hakim olduğu bölgede saha araştırması yaptık. Kalanoz beyin bölgesini içine alan köylerde çok fazla kalıntı var. Bunları ortaya çıkararak yayımlayacağız" diye konuştu.