Uludağ'ın eteklerindeki, 1994- 2014 yılları arasında belde belediyesi olan 470 hane ve 1450 kişilik nüfusuyla 150 yıllık Karıncalı Mahallesi, günler süren düğün eğlenceleri, geline takılan takılar ve davetli çağırma geleneğiyle dikkat çekiyor. Damat tarafının geline en az 4 bilezik taktığı düğünlere misafirler ise yazmayla davet ediliyor.
Kazanlarla yemeklerin kaynadığı ve pazar günü yapılacak düğünün eğlencesine 5 gün önceden başlanan mahallede, artan maliyetler, gençlerin dünyaevine girmesini zorlaştırınca, mahallenin büyükleri duruma el koydu.
Kadınlardan gelen taleple toplantı yaptıklarını söyleyen Karıncalı Mahallesi Muhtarı İbrahim Sarı, "Düğünlerde artan maliyetler konusu 3-5 yıldır dillendiriliyordu. Bu talep bize bayanlardan geldi. Düğünlerdeki takıların, hediyelerin biraz fazla olduğunu, bundan sonra evlenecek genç kızların ve erkeklerin evlenmelerinin zorlaştığını söylediler" dedi.
MASRAFLAR ARTTI, GELENEKLER KALKTI
Muhtar İbrahim Sarı, alınan karara göre, erkek tarafının geline 20'şer gramdan 4 bilezik ile 1 beşibiryerde takacağını, davetlilerin yazmayla düğüne çağrılmayacağını, düğün eğlencesinin gece 02.00'de sona ereceğini ve sünnet cemiyetlerinin de 1 günle sınırlandırılacağını söyledi. Sarı, kararla ilgili şunları kaydetti:
"Misafirlerin düğüne davet edilmesi için örtü adeti vardı. Köyde en az alan 500 adet alıyordu. Yılbaşından önce örtünün tanesi 7-8 liraydı. Şu anda 14-15 lira olduğu için düğün yapacak kişiye sıkıntı yaratıyordu. Bu adetin kalkmasını istediler. Daha önce bizde adet olarak geline 4 bilezikle 1 beşibiryerde takılırdı.
Son zamanlarda bu değişmişti. Bilezikler hem 25 gram, hem de 4 tane olsun diyorlardı. Hem köstek, hem beşibiryerde olsun deyince bu fazla geldi. 20'şer gramdan 4 bilezik yani 80 gram, 1 tane de ya beşibiryerde ya da köstek olsun dediler. Bize böyle bir taleple geldiler. Biz de örtünün kalkmasıyla beşibiryerde ve 20'şer gramdan 4 adet bilezik kararı aldık.
Bizim cemiyetlerimize, kına eğlencesine bir tane org geldiği için gece 12'ye kadar bayanlara, 12'den sonra erkeklere çalıyordu. Düğün eğlencesi uzayıp, sabaha kadar yapılıyordu. Onun da en son gece saat 02.00'de sonlandırılması kararı aldık. Sünnet cemiyetleri de eskiden 1 gündü. Son zamanlarda 2-3 gün sürmeye başladı.
Sünnet düğünleri de 1 günle sınırlandırıldı. Yemek masrafı artıyordu. Gelen gidenlerin yol masrafı artıyordu. Halkımızın da bu aldığımız kararlara uymasını rica ediyoruz. Talep kadınlardan geldi. Erkekler de canıgönülden onayladı. İnşallah uyulur. Şu an bizim aldığımız kararla, örtünün kalkması, takıların belirlenmesi ve sünnet cemiyetinin 1 günle sınırlandırılmasıyla düğün sahibi en az 50 bin lira tasarruf edecek."
"DAMAT EVİNE DE KÜLFET OLMAMAK LAZIM"
Karardan memnun olduklarını söyleyen mahalleli Mustafa Açar, "Altını damat evi yapıyor ama onları da düşünmek lazım. O da bizim evladımız sayılıyor, onu da düşünmek lazım. Ay başında gelecekler, 'baba bizim paramız yetmiyor' diyecekler. İster istemez vereceksin.
Versen bir dert vermesen bir dert" derken, kararın alınmasında öncü olan Hamide Aydemir ise "Herkes çok istiyordu ama şimdiye kadar dile getiremediler. Hanımların desteğiyle bu karar alındı. İnşallah böyle devam eder. Altınları düşürdük, örtünün kaldırılmasına karar verildi. İstemediğin kadar masraf var, masraf çok. Herkes bütçesine göre almıyor. Kimi 100 gram bilezik alıyor, öbürü 'onunki 100 gramsa benimki de 100 gram olacak' diyor.
Herkes bütçesine göre, 'onunki 100'se benimki 80 olsun' demiyor. Bir çocuğun olsa yine bir şekilde yaparsın ama birkaç tane çocuğun olunca zorlanılıyor. Bu şartlarda da daha zor. Bileziklerin gramları belirlendi. 3 olsun 4 olsun aynı gram olacak. Zaten 4'ten aşağı bilezik takılmıyor. Yazma dağıtma geleneğimiz var. 300 alıyorlar, 500 alıyorlar, yetmeyince tekrar alıyorlar. Yazma külfetimiz de çok" diye konuştu.
"KARAR DAHA ÖNCE ALINSA 40 BİN LİRA AZ MASRAF YAPARDIM"
Geçen kasım ayında kızını evlendirdiği söyleyen Rabia Kara da karardan memnun olduğunu söyleyerek, "Adetler daha önce kaldırılsa 40 bin liraya yakın karım olurdu. Herkesin geçim gücü belli. Buralar dağlık olduğu için arazimiz yok. Ne yapıp, satıp, nasıl geçineceksin?
Eşlerimizin birer emekli aylığı var, başka bir şeyimiz yok. Gelir kaynağımız bu. Mesela ben örtülerin tanesini 6 lira 40 kuruştan aldım. Şimdi aynı benim aldığım örtünün tanesi, 11-12 lira olmuş. Örtülerin fiyatı devamlı artıyor. Altın devamlı inip çıkıyor.
Nereden baksan 30-40 bin liranın kapısını açar. Onunla da başka bir ihtiyacını alırsın. Düğün yapıyorsun sonuçta. Benim masrafım 90-100 bin lirayı buldu. Ben bir de kız evlendirdim. Takı da yapmadım. Sadece kızımın eksikleri, örtüleri, yemeğine gitti.
Yemek masrafım, örtü masrafım olmazdı. Bana daha ekonomik olurdu. 50-60 bin liraya mal olurdu. 30-40 bin liraya yakın karım olurdu. Evini geçindiriyorsun, borç ödüyorsun. Kolay değil, hayat şartları zaten zor. Bir de biz kendimiz zorlaştırıyoruz" dedi.