Münevver Karabulut'un katil zanlısı Cem Garipoğlu'nun hayatta olup olmadığıyla ilgili yürütülen soruşturmada, Garipoğlu'nun otopsisine ait görüntülerin incelenmesi için bilirkişi ataması yapılmıştı. Garipoğlu'nun otopsi incelemesiyle ilgili bilirkişi incelemesi tamamlandı. Bilirkişi, 2014 yılında yapılan otopsi işlemine ait fotoğraf ve videoları izleyerek dökümünü yaptı ve savcılığa sundu. Garipoğlu'nun otopsi fotoğrafları ortaya çıktı.
MEZAR AÇILSIN TALEBİ
Bilirkişi raporunun bir örneği Karabulut ailesine de sunuldu. Garipoğlu'nun otopsi görüntülerine ulaşıldı. Görüntülerde, Garipoğlu'nun sağ ve sol el parmaklarındaki morarmalar dikkat çekti. Karabulut ailesi avukatları Dr. Rezan Epözdemir aracılığıyla, Garipoğlu'nun mezarında fethi kabir işlemi yapılması taleplerini yinelendi.
GÖZLER SAVCILIK KARARINDA
Mezardaki bedenin Garipoğlu'na ait olmadığının anlaşılması halinde, aralarında otopsi işlemlerini gerçekleştiren, cinayet soruşturmasını yürüten kolluk görevlileri, ve yargılama aşamasında yer alan yargı görevlileriyle ilgili kamu davası açılması talebinde bulunuldu. Düğümü savcılığın mezarın açılıp açılmaması hakkında vereceği kararın çözmesi bekleniyor.
İNCELEMELER DOSYAYA GİRDİ
Avukat Zafer İşeri şunları söyledi:
Çok mühim bir iddia. Türkiye'de tanınmış bir ailenin çocuğu olması, yüksek ekonomik güce sahip olması nedeniyle hep; Kaçırıldı mı? Yurt dışına mı kaçırıldı? sorularını beraberinde getirdi. İntiharın gerçek olup olmadığı değerlendirildi ve yeni bir soruşturma başladı. Şu anda savcılık araştırmalarını sürdürüyor. Otopsi incelemeleri tekrardan dosya içerisine sunuldu.
OTOPSİDE KİMLİK TESPİTİ
Otopsinin mutlak suretle sesli, görüntülü olarak kayıt altına alınması gerekir. Zira bu adli bir işlemdir. Hem tutanağa geçirilmesi hem de imkanlar varsa mutlaka kamera kaydı ile vücutta yer alan 3 boşluğun açılması gerekir. Kafa, göğüs ve mide boşluğu açılır. Burada aynı zamanda tetkikler yapılır. Bu aynı zamanda cesedin kimliğinin tespiti açısından da oldukça önemlidir. Kime ait olduğu görüntülere yansır.
EN SAĞLIKLI OLANI DNA TESTİ
Görüntüler kimlik tespiti için yeterli değildir. En sağlıklı kimlik tespiti DNA ile yapılır. Gerçekten ölüp defnedilen kişinin Cm Garipoğlu'na ait olup olmadığı ancak mezarın açılması buradan örneklerin alınması ve DNA testi yapılmasıyla gerçekler ortaya çıkacaktır. Yargıda şüpheye mahal bırakmamak adına kabrin açılması ve oradan alınacak örneklerle DNA incelemesi yoluna gidilecektir.
PARMAKLARI NEDEN MOR?
Adli Tıp Uzmanı Prof Dr. Nevzat Alkan, fotoğraflarda yer alan sağ ve sol el parmaklarındaki morarmaya ilişkin, A Haber canlı yayınında açıklamalarda bulundu. Alkan, "Ası ile ölen insanlarda kan dolaşımı durduğu için siyanoz ismini verdiğimiz morluk ortaya çıkar. Kan oksijensiz kalır ve ortaya çıkan karbondioksit bu şekilde siyanoze bir görüntü verir. El ve parmak uçlarını bu şekilde mor bekleriz." dedi.
NE KADAR SÜREDE OLUŞUR?
Bu morarmaların ne kadar bir sürede oluşabileceğine ilişkin de konuşan Alkan, "Ölüm ası ile olduğundan yaklaşık 90 saniyede dolaşım durur. Bu esnada da morarmalar hemen başlar. "ifadelerini kullandı.
GARİPOĞLU'NUN YERİNE BAŞKASI GEÇMİŞ OLABİLİR Mİ?
Garipoğlu'nun yerine başkasının geçmesinin mümkün olup olmadığına ilişkin soruya da yanıt veren Alkan, "Töhmet altında kalan insan sayısı oldukça fazla. Olayı infaz ve koruma memurları gördü. Muhtemelen onlar neden ölümü önleyemediklerine dair soruşturma görmüştür. Jandarma, 112 personelleri, Silivri savcısı var. Bu kadar insanı bir şekilde organize etmek bence mümkün değil. Ancak bu ithamları savcılıkların gidermesi gerekir." dedi.
Otopsi ile ilgili düzenlemelerde görüntülerin kaydedileceğine de işaret eden Alkan, "Bu dosyada video değil yalnızca fotoğraf var gibi görülüyor. Burada kimlik için fotoğraf çekilir. Ayrıca bütün lezyonlar için çekilir. Bu fotoğraflarda olağan dışı öğeler görülür. Sonuç itibariyle bu ithamı ortadan kaldırmak gerekir" şeklinde konuştu.
AYNI ELDİVENLE 11 OTOPSİ YAPILDI
Savcılığa gönderilen dilekçede cinayetten hemen sonra yürütülen soruşturmada yaşanan eksiklikler tek tek sıralandı.
İşte Karabulut ailesinin cinayet sonrası yürütülen soruşturmada yaşandığını iddia ettiği aksaklıklar;
Münevver Karabulut'un otopsisi incelemesinin ilk aşamasında hiçbir tıp eğitimi almamış olan bir teknisyen tarafından gerçekleştirildi.
Aynı eldivenle 11 adet otopsi işlemi yapıldı.
Otopsiyi yapan teknisyenin eldiveninden Karabulut'un iç çamaşırına aynı anda otopsisi yapılan bir başka cesede ait sperm örneği bulaştı.
700 BİN DOLAR KAYBOLDU
Cinayet mahallinde bulunan 700 bin dolar tutarında para, emniyet görevlileri tarafından tutanağa aktarılmadı ve kaybedildi. Kameralar kırık olmamasına rağmen 'kırıktır' şeklinde tutanak tutuldu.
Garipoğlu'nu yakalamaya giden emniyet görevlilerinin Garipoğlu'nun kaçmasına imkan tanır türde yol verdi. Ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle cinayete iştirakten yargılanan Garipoğlu ailesi fertleri hakkında delil olmaksızın tahliye kararı verildi ve haklarında yurt dış çıkış yasağı getirilmedi.
AKSAKLIKLAR SAVCILIKTA
Reddi hakim taleplerine karar verilmeden davaya bakan ağır ceza mahkemesi başkanı re'sen dosyadan el çekti. Yine iddiaya göre aynı başkan, başka bir yargılamada Garipoğlu ailesi için beraat kararı vermişti. İşte tüm bu aksaklıklar Karabulut ailesinin avukatı Özdemir tarafından savcılığa sunuldu.
MÜNEVVER'İN BABASI OTOPSİ GÖRÜNTÜLERİ HAKKINDA İLK KEZ KONUŞTU
Münevver Karabulut'un Babası Süreyya Karabulut, Cem Garipoğlu'nun otopsi görüntüleri hakkında ilk kez konuştu.
Kanal D'deki "Neler Oluyor Hayatta" programına katılan baba Karabulut, "Bu iş fotoğraflarla olur mu? Yani bu işin fotoğrafla olması mümkün değil. Kumpasın içerisindeyim. İnanmıyorum. Fotoğraflarla bu iş olmaz. Nasıl olacak ki? Ben size bir örnek vereyim; Geçmişte Adli Tıp Kurumu'nda uğradığım haksızlığın karşısında ben nasıl 'O'dur' diyeyim yani. Soruyorum size... İşi ört bas etmek isteyen bir aile var karşımda. Ben nasıl inanayım, nasıl güveneyim? (Mezarın) Bir an önce açılmasını talep ediyorum" dedi.
Karabulut sözlerini şöyle sürdürdü:
Maalesef böyle bir dönemde yaşıyoruz. İlahi adalet denen bir şey var. Er geç adalet yerini bulacak. Açılsın... Uğraşıyorum.
Avukatım 'Açılacak' diye söyledi. Rezzan bey büyük mücadele veriyor. Ondan Allah razı olsun. O da bu mücadeleyi sonuna kadar devam ettiriyor.
