Af yasası için heyecan dolu bekleyiş sürüyor. Kader mahkumları ve aileleri af yasasının çıkması umuduyla gün aşırı araştırmalar yapıyor. Yargı Reformu Strateji Belgesi ile ceza ve infaz sürelerinde düzenleme yapılacak. Son aşamaya gelinen yargı reformunun ekim ayında muhalefet partilerine sunulması daha sonra da TBMM'de görüşülmesi bekleniyor. Yargı reformu ile birlikte yapılacak düzenlemelerin bazı mahkumların tahliyesini sağlayacağı belirtiliyor. Başkan Recep Tayyip Erdoğan kendisine yöneltilen af sorularına Esenler'de katıldığı iftar programında, "Adalet Bakanlığı'mız çalışıyor. Herkesin affedilmesi mümkün değil. Bu adaleti ve vicdanı yaralar. Ancak bazı mahkumların affedilmesi söz konusu olabilir. Sizlerin yakınlarının da affedilenler arasında olmasını temenni ederim" demişti. Peki, Af yasası yargı reform paketi ile çıkacak mı? Af yasası ne zaman çıkacak? Af kimleri kapsayacak? Af yasası nasıl olacak? İşte detaylar...
ADALET BAKANLIĞI'NDAN YARGI REFORMU AÇIKLAMASI
Adalet Bakanlığı yargı reformu ile ilgili çalışmaları büyük oranda tamamladı. Adalet Bakanı Gül geçtiğimiz günlerde basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Bakan Gül'ün yargı reform paketi ile ilgili açıklamaları şöyle:
Adalet Bakanı Gül, yeni Yargı Reformu Strateji Belgesi'ni 30 Mayıs'ta Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde kamuoyu ile paylaştıklarını hatırlatarak "2019 adli yılında bunun artık yargıya güvenin arttığı bir milat olarak uygulamaya geçmesini bekliyoruz, arzu ediyoruz. Yine yargı reformunun da tek tek uygulamaya başlandığı bir yıl olmasını diliyoruz." dedi.
Bu belgenin sadece bir paketle başlayıp bitecek bir belge olmadığına, 15 yıllık dönemi kapsayan bir reform süreci olduğuna dikkati çeken Gül, "Tüm paydaşlarla Adalet Bakanlığı olarak bizler, Türkiye'de bu konuda söz söylemek isteyen herkesi masamıza çağırdık, oturduk ve onların taleplerini belgeye yansıtmaya çalıştık. Bu yargı reformu belgesi, AK Parti'nin, Adalet Bakanlığının reform belgesi değildir. Bu yargı reformu belgesi, Türk milletinin, 82 milyonun, doğusuyla batısıyla bütün milletimizin yargı reformu belgesidir. Dolayısıyla bu hassasiyetle çalışmalarımızı hep sürdüreceğiz." şeklinde konuştu.
Yargının hiçbir şekilde, hiçbir zümreye, gruba, organize yapıya teslim edilemeyeceğinin altını çizen Gül, "Çünkü her vatandaş, yargıya güven anlamında hiçbir şekilde şüpheye maruz kalmamalıdır. Bu konudaki hassasiyetimizi çok net ve çok kararlı bir şekilde sürdüreceğiz. Dolayısıyla bu belgeler bir partinin ya da bir dönemin değil daha iyisini bulmak adına her zaman revize edilmesi gereken belgelerdir." dedi.
Bu süreçte çok olumlu tepkiler geldiğini belirten Gül, gelen eleştirilerin de kendileri için değerli olduğunu anlattı. Gül, "Eleştirileri hem Parlamento dikkate alacak hem uygulamalar gerektiren konularda bizler de reform belgemizin takibini yapacağız." dedi.
Bu belgeyi, "güven veren" ve "erişilebilir bir adalet" yaklaşımıyla hazırladıklarını aktaran Gül, "Yeni bir insan hakları eylem planı çalışmalarımızı başlattık. Tüm kurum ve kuruluşlar olarak insan hakları çerçevesinde hangi konularda daha iyi adımlar atılması gerektiğini büyük bir çerçeve ile hazırlayacağız ve devlet olarak 'Biz bu insan hakları konusunda şunları taahhüt ediyoruz.' diye ayrıca bir çalışmamızı Bakanlığın öncülüğünde yapacağız." bilgisini verdi.
Gül, hak ve özgürlüklerin geliştirilmesi aşamasında yine somut adımlar atacaklarını belirterek şöyle devam etti:
"2019 yılında da yine sürekli eğitim anlayışıyla hakim ve savcılarımızı meslek içi eğitime almaya devam edeceğiz. Hukuk mesleklerine giriş sınavı getiriyoruz. Böylece özellikle bugün avukatlarımız, hakim, savcı, noter bir hukuk mesleğine girmek için hukuk fakültesinden mezun olanlar, bir meslek sınavına girecekler, ondan sonra kendi sınavlarına ya da mesleğe kabul işlerine girmiş olacak. Bu da nitelikli hukukçu yetiştirilmesine çok katkı sağlayacak ve hukuk ve adalet hizmetlerinin kalitesini artıracak."
Özellikle "hakim ve savcı yardımcılığı" ve adli kollukta hukuk fakültesi mezunlarının istihdamı konularında da çalışmaları olacağını belirten Gül, "Yeni ihtisas mahkemeleri kuracağız. Bir bakıyorsunuz hukuk hakimi ağır ceza davalarına bakıyor. Böyle bir zorunluluktan kaynaklı bu uygulamaya son vereceğiz." dedi.
Gül, bazı işlemlerin dava konusu olmadan avukatlar aracılığıyla yapılabilmesini sağlayacaklarını da belirterek "Tutuklamayı infaz gibi gören uygulamalar asla kabul edebileceğimiz bir durum değil. Çünkü tutuklama istisnai bir tedbirdir, aslolan özgürlüktür. Bu çerçevede tutuklamayı soruşturma aşamasında bir şekilde azami süre olmadığı için uzaması, adeta infaz mahkumiyet gibi sonuçlar doğurmasını önlemek adına tutuklulukta azami sürelere ilişkin bir yasal düzenleme çalışıyoruz. Bu konuda Parlamentonun uygun görmesiyle bunun da kanunlaşmasını planlıyoruz." değerlendirmesini yaptı.
Gül, yargıda hedef süre uygulamasını daha da geliştirmeyi planladıklarını da vurguladı.
TERÖRÜ, TECAVÜZCÜYÜ, ŞİDDETİ VE İSTİSMARI KAPSAMAYACAK
Yeni çalışma; terör, tecavüz, kadın ve çocuğa şiddet ve istismar suçlarını kapsamayacak. Ancak infaz rejimi uyarınca adli suçlarda cezanın yüzde 66'sının yatılmasında değişikliğe gidilerek, bu oran yüzde 50'ye çekilecek. Yani cezaevinde kalma süresi kısalacak.
AF VE CEZA İNDİRİMİ NE ZAMAN MECLİS'E GELECEK?
Yargı Reformu Stratejisi'ndeki hedefleri hayata geçirecek yargı paketi, 1 Ekim'de başlayacak yeni yasama yılında Meclis'in öncelikli gündemi olacak. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yargı yılı açılış konuşmasında Yargı Reformu Stratejisi hazırlıklarında son aşamaya gelindiğini açıkladı.
30 BİN KİŞİ TAHLİYE OLACAK
Yargıda iş yükünü azaltacak, ifade özgürlüğünü genişletecek paket ile 30 bin kişinin cezaevlerinden tahliye edilmesi öngörülüyor.
BÜYÜK ÖLÇÜDE TAMAMLANDI
Milliyet'in haberine göre, AK Parti reform niteliğinde düzenlemeler içeren paketin Meclis'te uzlaşmayla yasalaştırılabilmesi için teklifi TBMM Başkanlığı'na sunmadan önce muhalefetin kapısını çalacak. AK Parti kurmayları, yeni askerlik sistemini getiren yasada olduğu gibi muhalefet partileriyle bir araya gelip, öngörülen değişiklikler konusunda görüşlerini alacak.
Partilerle ilk etapta tek tek görüşme yapılması ve uzlaşma umudu görülürse bu görüşmelerin ardından gayrı resmi bir komisyon çalışması düşünülüyor.
Konuya ilişkin soruları yanıtlayan AK Parti kurmayları, "Çalışmalar büyük ölçüde tamamlandı. Meclis açılmadan önce eylül ortası gibi teklifimizi muhalefet partilerine sunabiliriz" bilgisini verdi.
Parti kurmayları, muhalefetin talep ve önerileri doğrultusunda teklifin rötuşlanarak Meclis Başkanlığı'na sunulabileceği gibi sağlanan uzlaşma çerçevesinde Meclis Adalet Komisyonu'ndaki görüşmeler aşamasında gerekli değişikliklerin teklife yansıtılabileceğini ifade etti.
YARGI REFORM PAKETİ NASIL OLACAK?
Üzerinde son rötuşları yapılan yargı paketi teklif taslağında yer alabileceği belirtilen belli başlı bazı düzenlemeler şöyle:
"Düşünce ve ifade özgürlüğünü genişletmeye yönelik olarak bazı suçlarla ilgili istinafta kesinleşen beş yılın altındaki ceza kararlarına temyiz yolu açılacak. Terörle Mücadele Kanunu'nun terör propagandası suçunun düzenlendiği 2. fıkrasına, "Haber verme sınırlarını aşmayan veya eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç oluşturmaz" hükmü eklenecek.
Yargının yükünü asgari yüzde 30 oranında hafifleteceği ifade edilen "seri yargılama" usulüne geçilecek. Bu yöntem uyarınca, soruşturma aşamasında toplanan deliller ışığında suçu sabit görülen faile, suçunu itiraf etmesi şartıyla ceza indirimi teklif edilecek.
Failin suçunu itiraf etmesi durumunda dosyanın sevk edildiği mahkemenin hâkimi de kabul ederse hüküm çok kısa sürede kesinleşecek. Seri yargılama usulü terör, örgüt, şiddet ve cinsel suçlarda geçerli olmayacak. Yargılama sonucu mahkemece verilebilen "hükmün açıklanmasının geri bırakılması" kararı konusunda savcılara da yetki tanınacak.
TUTUKLULUĞA SINIR
Cumhuriyet savcıları suçun sübutuna doğrudan etki edecek delilleri toplamadan dava açamayacak. İddianamenin iadesi müessesesi işler hale getirilecek.
Tutuklama için, "suçun işlendiği konusunda kuvvetli şüphe" yeterli olmayacak, "kuvvetli şüphenin varlığını gösteren somut delillerin bulunması" şartı aranacak.
Soruşturma aşamasında tutukluluk süresine sınırlama getirilecek. Tutukluluk süreleri çocuklar bakımından yarı oranında uygulanacak. 3 aydan fazla tutuklu kalan şüpheli soruşturma evresi tamamlanıncaya kadar ağır ceza mahkemesi başkanına yapacağı itiraz ile tutukluluğu hakkında bir karar verilmesini isteyebilecek.