Antalya'nın Muratpaşa ilçesi Deniz Mahallesi'nde oturan Süleyman Eken hakkındaki kayıp ihbarı üzerine harekete geçen güvenlik güçlerinin yaptığı incelemede Süleyman Eken'in cinayete kurban gittiği ortaya çıkmıştı.
Cinayet zanlıları hakkında Savcılık mütalaasını verdi. Savcılık kardeş olan iki sanığın müebbet ve 15'şer yıl hapsini istedi.
Antalya 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde dün 5'nci duruşma görüldü. Duruşmaya Yılmaz kardeşler bulundukları cezaevinden SEGBİS ile katılırken, taraf avukatları salonda hazır bulundu.
Cumhuriyet Savcısı esas hakkındaki mütalaasında, sanıkların birlikte cinayeti işlediğine kanaat getirerek, her ikisinin de ağırlaştırılmış müebbet artı 15'şer yıl hapis cezasına çarptırılmasını talep etti.
Yılmaz kardeşlerden Oktay Yılmaz mahkemede cinayeti işlediğini itiraf ederek, "Ben bu adamı öldürdüm ancak isteyerek ve bilerek öldürmedim" dedi. Eken ile 2 yıl önce tanıştığını belirten Oktay Yılmaz, şöyle konuştu:
"Paraya ihtiyacım vardı. Bir arkadaşımın aracılığıyla tanıştım ve kendisinden birkaç kez faiz karşılığında borç para aldım. Olay günü akşam sıralarında Süleyman Eken'e 2 bin Türk lirası ödeme yapacaktım.
Ancak yanımda 500 Türk lirası vardı. Bu durumu telefonda kendisine söyledim ve parayı tamamlayacağımı belirttim. O da telefonda bana yüksek sesle konuşmaya başladı. Ben de 'Gel alacağını al' dedim. Akşam saat 19.00- 20.00 sıralarında home office olarak kullandığım iş yerine geldi.
Parayı tamamlayacağımı söyledim. O da 'Ne yapacağız?' dedi. Kendisinden birkaç gün beklemesini ve kalan bin 500 lirayı ödeyeceğimi söyledim. O da bana küfretti. Ben de düzgün konuşması için uyardım. Bana silah çekti. Silahı görünce korktum ve silah tutan elini tuttum. Bu sırada silah patladı. Sonra nasıl yaptığımı hatırlamıyorum ancak mutfaktan bıçak alıp Süleyman Eken'in cinsel organını kesmişim."
Oktay Yılmaz, kendine geldiğinde kardeşi Mehmet Yılmaz'ı çağırdığını, kardeşinin cinayetten haberinin olmadığını belirterek, sonrasında bara gidip alkol aldığını ifade etti.
Gece ofise döndüğünü ifade eden Yılmaz, "Süleyman'ın cesedini bıçakla kesmeye çalıştım. Olmayınca ağaç testeresi ile kol ve bacaklarını ayırdım. Bunu yapmam sabahı buldu. Daha sonra cesedi banyoya sürükledim. Naylon poşetlere parçaları koydum. Koli bandı ile sıkıştırdım." dedi.
İkinci gün cesedin kol ve bacak kısmını taksi ile götürüp annesinin Döşemealtı ilçesinde bulunan evin fosseptiğine atığını sözlerine ekleyen Yılmaz, konuşmasını şöyle sürdürdü:
Oktay Yılmaz ise bu suçu işlediğini tekrarlayarak, "Ben bu suçu Mehmet ile birlikte işlemedim. Mehmet'in tek suçu benim kardeşim olmasıdır. Ben bin 500 Türk lirası para için insan öldürecek biri değilim. İlk ifademde belirttiğim gibi maktulün bana yapmış olduğu hakaretler sebebiyle öldürme olayı gerçekleşmiştir. Aynı hakaretleri tekrar yaşasam yine aynı şeyi yapardım. Cesedi yok edebilmek adına parçaladım. Ancak yok edememişim." dedi.
Sanıkların tutukluluğuna devam kararı veren mahkeme heyeti, iki tarafa da mütalaaya karşı yazılı savunma yapmaları için duruşmayı erteledi.