Gökçeada açıklarında Yunan saldırısına uğrayan balıkçı İlker Özdemir o anları anlattı

Gökçeada balıkçılık yapan İlker Özdemir, oğlu Efe Özdemir ile Zürafa Kayalıkları mevkiinde balık avlamak için, dün sabah saatlerinde 12 metrelik 'Kızıl Elma' isimli teknesiyle denize açıldı. Özdemir'in yanına balık avladığı sırada Yunan Sahil Güvenlik botu geldi. Özdemir'in teknesinin bir süre çevresinde dolanan bot, daha sonra tekneye çarparak hasar verdi. Yunan saldırısına uğrayan teknenin kaptanı İlker Özdemir A Haber'de neler yaşadığını anlattı Özdemir durumu Türk Sahil Güvenlik ekiplerine bildirdi. Bölgeye 3 Sahil Güvenlik botu sevk edildi. Özdemir'in teknesi bölgeye gelen Sahil Güvenlik botuna yedeklenerek Gökçeada'nın Kuzu Limanı'na yanaştırıldı. Teknedeki camların kırılması sonucu yaralanan Özdemir ve oğlu ise ambulansla götürüldüğü Gökçeada Devlet Hastanesi'nde tedaviye alındı. SAHİL GÜVENLİKTEN AÇIKLAMA Olayla ilgili Sahil Güvenlik'ten yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: '11 Temmuz 2024 tarihinde saat 11.25'te, Çanakkale ili Gökçeada ilçesi Zürafa Feneri açıklarında avcılık faaliyetinde bulunan Türk bayraklı 'Kızılelma-1' isimli balık avlama teknesinin bölgeye gelen Yunanistan Sahil Güvenlik unsuru tarafından yakın mesafeden geçilerek taciz edildiği ve sol ön tarafına çarpmak suretiyle balıkçı teknesine maddi zarar verildiğinin bildirilmesi üzerine olay yerine derhal 4 Sahil Güvenlik Botu sevk edilmiştir. Türk Sahil Güvenlik botlarının bölgeye intikali esnasında Yunanistan Sahil Güvenlik unsurunun bölgeden süratle uzaklaştığı, bölgede yapılan incelemelerde olayın yaşandığı mahal civarında herhangi bir Yunan Sahil Güvenlik unsuru olmadığı, bahse konu balıkçı teknesindeki personelin çarpmanın etkisiyle kırılan camlardan dolayı hafif yaralandığı, balıkçı teknesinde maddi hasar olduğu tespit edilmiş ve tekne yedeklenerek Gökçeada Limanı'na intikal ettirilmiştir. Olay ile ilgili başlatılan incelemelere devam edilmektedir. Türk Sahil Güvenlik Komutanlığı Türk deniz yetki alanları içerisinde yurdumuz denizlerinde hak ve menfaatlerimizi koruma görevini 7 gün 24 saat esasına göre yerine getirmeye devam etmektedir' Balıkçı İlker Özdemir yaşadıkları korku dolu anları A Haber'e anlattı. Yunan'ın kendilerini batırmak için geldiğini belirten İlker Özdemir şunları söyledi: 'Biz balıkçıyız ve yıllardır bu alanlarda avlanıyoruz. Yine aynı yerde avlanıyorduk ve Yunan botundan çok da uzaktaydık hatta 10,5 mildeydik. 1 sefer bizim önümüzden döndü sonra 2. dönüşünü yaptı ve 3. seferde kasıtlı şekilde vurdu ve bizi batırmak istedi. Biz de bu kadar ileri gideceklerini düşünmedik. ÖLME RİSKİMİZ ÇOK YÜKSEKTİ Olayda oğlum yaralandı. Bizler o sırada Yunan botu geliyor diye çekim yapıyorduk. Bize en yakın yer 14 mildi ve batma riskimiz vardı. Teknemiz batmadı ancak çok su aldık. Ölme riskimiz çok fazlaydı ve bugün yoktuk. Bizler aradıktan 17 dakika sonra botlarımız bize ulaştı ve kurtulduk. Ancak Yunanlar o sırada gitmişti. Maalesef yine aynı şeyleri yaşamış olduk. Biz daha öncede saldırıya uğradık. Zürafa Kayalığı denilen bölgede Türk karasuları olan bölgede avlanıyoruz. Ancak Yunan buranın kendisinin olduğunu iddia ediyor. Biz bu sularda yasal evrak ve belgelerimizle avlanıyoruz. Geçmişte yaşadığımız olayın bir benzerini daha yaşamak bizi hem üzdü hem şaşırttı. Çok kötü duygular içerisindeyiz. Çocuğumla ölebilirdik. Bilerek bize bunu yaptılar. GÜLEREK ÇEKİP GİTTİLER Etrafımızda 3 sefer döndüler toplam 7 dakika sürdü. 3 seferi biz göremedik çünkü onlar da bizim çekimimizi yapıyordu ve nereye vuracaklarını 2 seferden sonra hesapladılar. Bizim olduğumuz yere değil teknenin burun tarafına vurdular. Bindirerek çarptılar hatta kamaranın üzerine kadar geldiler ve bize de gülerek işaret ettiler. Bir imada bulunarak çekip gittiler. . DİREKLER BİZİ ÖLÜMDEN KURTARDI. Çarpmadan sonra elektrik sistemleri tamamen kapandı. Camlar patladı yaralandık ve çok kan aktı. Bizler sadece o sırada Sahil Güvenlik'i aradık başka bir şey yapamadık. Elimiz kolumuz bağlı kaldık. Tekneye burdukları yer tam olarak batıracak yer çünkü oraya vurdu mu kamara yatar bizim kılıç avları için koyduğumuz direkler bizi kurtardı. Yani o direkler bizi ölümden kurtardı. Devletimiz bize sahip çıkacaktır.'