Sultan Abdülhamid, dünyanın en buhranlı olduğu bir dönemde 33 yıl boyunca Osmanlı Devleti'nde hükümdarlık yaptı. Yönetimi, gerçekleştirdiği yenilikler, inşa ettirdiği yapılar, döneminde yaşanan siyasi olaylar ile II. Abdülhamid, tarihte belki de en çok tartışılan padişahlardan biri oldu. Peki, Sultan Abdülhamid özel yaşamında nasıldı? Abdülhamid'in bir günü nasıl geçerdi? Uyumadan önce neden kitap okuturdu? Memlekette bir hastalık olduğu zaman hangi eserin okunmasını isterdi? Abdülhamid'in çocuklarıyla ve saray ahalisiyle ilişkisi nasıldı? İşte Kızı Ayşe Osmanoğlu'nun kaleminden Abdülhamid'in özel yaşamına dair bilinmeyenler.
Kaynak: Fikriyat
"Rahmetli babam orta boylu idi. Saçı ve sakalı koyu kumraldı. Saçları tepeden dökülmüştü. Etrafta gür saçları vardı. Burnu yüksekti: Osmanlı Hanedanı'nın alametini taşıyan biçimde idi.
Gözleri tahrirli yeşil ile mavi arası ela idi. Gözlerinin etrafı biraz halkalı idi. Bakışları gayet zeki ve hassastı. Kaşları kalın olmayıp yine Osmanlı Hanedanı'na mahsus bir tipte idi.
Sesi tatlı, kalın ve gürdü. Söz söylerken dinlemek zevki duyulurdu. Fikirlerini ve meramını fevkalade bir ifade ve nezaketle anlatmaya muktedirdi. Hareketlerinde padişahlık vakar ve halaveti görülürdü. Hülasa: Tipi tamamiyle Osmanlı Hanedanı'nın tipi idi."
SADE GİYİNİRDİ
"Daima sade giyinir ve hiçbir hususta alayişten hoşlanmazdı. Haremde koyu gri renkte elbise giyer, aynı renkte palto kullanırdı. Griyi çok sevdiğinden bu renk adeta ona mahsus gibiydi. Resmi günlerde üniforma giyerdi. Elçileri ve paşaları hususi olarak kabulünde siyah yahut koyu lacivert elbise ve palto giyer, aynı renkte boyunbağı kullanırdı. Pek nadir olarak tek bir inci iğne ve yahut sade bir platin iğne takardı. Ya düz platin yahut düz altın çifte kol düğmesi kullanırdı.
Marangozhanesinde çalıştığı, resim çizdiği ve boya ile uğraştığı zamanlar kahverengi kadife pantolon ve kolları sıvalı gömlekle çalışırdı. Gecelikleri hep beyaz ketenden, dize kadar gömlek gibi ve iki tarafı yırtmaçlı idi."