İkindi namazından sonra kaza namazı kılınır mı? Kaza namazı nasıl kılınır, kaç rekat?
Namaz, İslam'ın temel ibadetlerinden biri olup, belirlenen vakitlerde eda edilmesi esastır. Ancak, çeşitli sebeplerle vakit içinde kılınamayan farz namazların daha sonra yerine getirilmesine kaza namazı denir. Peki, kaza namazı nasıl kılınır ve kaç rekattır? İşte kaza namazı hakkında merak edilenler…
KAZA NAMAZINA NASIL NİYET EDİLİR?
Kaza namazı kılacak kişi, hangi namazı kıldığını belirleyerek niyet etmelidir. Ancak, geçmişte birçok namazı kazaya kalan kişiler, şu şekilde niyet edebilirler: "Vaktinde kılamadığım ilk sabah/ilk öğle/ilk ikindi/ilk akşam/ilk yatsı namazını kılmaya" veya "Son kılamadığım sabah/öğle/ikindi/akşam/yatsı namazını kılmaya." Bu şekilde niyet edilerek geçmiş namazların kazası tamamlanabilir.
HANGİ NAMAZLAR KAZA EDİLİR?
Beş vakit namazın farzları ile birlikte vacip olan vitir namazı, vaktinde kılınamadığında kaza edilmesi gereken namazlardandır. Ancak sünnet namazlar, vakti geçtikten sonra kaza edilmez. Bunun tek istisnası, sabah namazıdır. Eğer sabah namazı vaktinde kılınamazsa ve aynı gün öğle vaktinden önce kaza edilirse, sünnetiyle birlikte kılınabilir.
Bu uygulama, Hz. Peygamber'in sabah namazını sünnetiyle beraber kaza ettiğine dair rivayetlere dayanmaktadır (Ebû Dâvûd, Salât, 11 [437-438, 443-444]). Ayrıca, öğle namazında cemaate yetişmek için sünneti kılmadan farza başlayan kişi, farzdan sonra eksik kalan sünneti tamamlayabilir. Bu sünneti, ister son sünnetten önce ister sonra kılma konusunda serbesttir.
KAZA NAMAZININ DELİLİ NEDİR?
Kur'ân'da vaktinde kılınamayan namazların kaza edilmesi ile ilgili olarak açık bir ifade bulunmamakla birlikte, Hz. Peygamber (s.a.s.) vaktinde kılamadığı namazları kaza etmiş ve ashabına da bunu tavsiye etmiştir. Resûl-i Ekrem (s.a.s.), "Kim namazı unutursa veya uyuyup kalırsa hatırlayınca onu kılsın. Onun keffâreti ancak budur." (Müslim, Mesâcid, 315 [684]; bkz. Buhârî, Mevâkîtü's-salât, 37 [597]) buyurmuştur. Yine Hz. Peygamber (s.a.s.), Hendek savaşı sırasında harbin şiddetlenmesi nedeniyle ikindi namazını kılamamış; bunun üzerine "Bizi ikindi namazından alıkoydular. Allah da onların evlerini ve kabirlerini ateşle doldursun." diye beddua etmiş ve ikindi namazını akşam namazı vaktinde kaza etmiştir (Müslim, Mesâcid, 205 [627]; bkz. Buhârî, De'avât, 58 [6396]). Ayrıca Hayber Fethi'nden dönerken, bir yerde konakladıklarında uyuyakalmışlar ve vaktinde kılamadıkları sabah namazını güneş doğduktan sonra kaza etmişlerdir. (Müslim, Mesâcid, 309 [680]).
Beş vakit namazın farzı ve vitir namazı kaza edilir. Kazaya kalan sabah namazı, o günün öğle vaktinden önce kaza edilecekse sünneti de kaza edilir. Ayrıca öğle namazının dört rek'atlık ilk sünneti de vakit çıkmadıkça öğlenin farzından sonra kılınır. Öte yandan geçmiş namazlar, kazaya nasıl kaldıysa öyle kılınırlar, yani seferî olarak kaldıysa seferî, mukim olarak kaldıysa mukim gibi kaza edilir (Mevsilî, el-İhtiyâr, 1/63).
Unutma ve uyuma gibi bir mazeret olmaksızın, kasıtlı olarak terk edilen namazların kazası ile ilgili herhangi bir hadis bulunmamaktadır. Fakat bu kasıtlı olarak terk edilen namazların kazasının gerekmediği anlamına gelmez. Zira Ramazan'da kasıtlı olarak cinsel ilişkiye girerek orucunu bozan kimseye Resûl-i Ekrem'in (s.a.s.) hem keffâreti hem de o günkü orucun kazasını emretmesi (Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, 2/208 [6944-6945]; Beyhakî, es-Sünenü'l-kübrâ, 4/382 [8059-8060]), bir farz ibadetin kasıtlı olarak terk edilmesi durumunda da kazasının gerektiğine delildir.