Mevlid kandilini nasıl ihya etmeliyiz? Mevlid kandili duaları nedir, hangi ibadetler yapılmalıdır? Hz. Muhammed'in dünyaya gelişinin yıl dönümü her yıl olduğu gibi bu yıl da ibadetler, dualar ve çeşitli etkinliklerle geçecek.
Mevlid Kandili müslümanların bayramıdır, neşe ve sevinç günüdür. Mevlid kandili rebîülevvel ayının on ikinci, Regaib receb ayının ilk cuma, Mi'rac aynı ayın yirmi yedinci, Berat şâban ayının on beşinci, Kadir ise ramazan ayının yirmi yedinci gecesi. Zikredilen rakamlar daima geceden sonra gelen güne aittir.
MEVLİD KANDİLİ'NDE ORUÇ TUTULUR MU - TIKLA ÖĞREN
Ey Peygamber! Biz seni bir şahit, bir müjdeleyici, bir uyarıcı; Allah'ın izniyle kendi yoluna çağıran bir davetçi ve aydınlatıcı bir kandil olarak gönderdik."
(Ahzâb, 33/45-46)
Mevlid, kelime anlamı olarak doğum yeri, doğum zamanı anlamına gelir. Fakat genel olarak Peygamberimizin doğumu ifade etmek için kullanılır. Hazreti Peygamberin doğumundan başlayıp vefatına dek hayatını konu edinen, faziletlerini ve mucizelerini anlatmak için kaleme alınmış şiirlere 'mevlid' denilmesi de bu sebepledir. Mevlid gecesini kutlamak da aslında alemlere rahmet olarak gönderilen Hazreti Peygamberi anarak ferahlamaktır.
Peygamber Efendimiz, bazı mübarek gün ve gecelerin değerlendirilmesini tavsiye etmiştir. Ancak bu gün ve gecelere ait özel bir namaz veya ibadet şeklinden bahsetmez. Fakat mübarek gün ve geceleri, bağışlanma ve hayatımıza çekidüzen vermek için fırsat anı olarak görmemiz gerekir. Dolayısıyla müminler kandil gecelerinde, hayatlarının gidişatını gözden geçirmeli; hata ve günahları için tövbe etmeli, dua ederek, Kur'an-ı Kerim okuyup anlamaya çalışarak, kaza veya nafile namaz kılarak bu fırsatları değerlendirmelidirler.
Hz. Peygamber, Ashâb-ı Kirâm, Emevî ve Abbâsîler dönemlerinde herhangi bir kutlama örneğine rastlanmayan Mevlid Kandili, ilk kez hicretten yaklaşık üç yüz elli yıl kadar sonra Mısır'da, Şii Fâtimî Devleti döneminde kutlandı. Eyyûbîler döneminde birçok tören ve bayram kaldırıldı fakat Mevlid kutlamaları başta olmak üzere bunlar Erbil Atabegi Begteginli Muzafferuddin Kökböri tarafından büyük törenlerle yeniden kutlanmaya başladı. Fâtımîler dönemindeki kutlamalar daha çok devlet erkânı arasında olup resmi nitelikli iken Kökböri dönemindeki kutlamalara halkın da katılımı sağlandı, büyük ziyafetler ve şölenler tertiplenerek adeta bir bayram havası estirildi. Muzafferuddin Kökböri'nin bu kutlamaları yeniden başlatmasının ardında ise Musullu sûfi Ömer b. Muhammed el-Mellâ'ın bulunduğu belirtilir.
Ebû Şâme el-Makdisî, Şehâbeddin el-Kastallânî, İbn Hacer el-Askalânî ve Celâleddin es-Suyûti gibi bazı âlimler Hz. Peygamber'in dünyaya gelmesi sebebi ile sevinmenin, bu gün münasebetiyle muhtaçlara yardım etmenin, şiirler (mevlid gibi) okumanın güzel birer amel olduğunu söyleyerek, bu gibi Mevlid kutlamalarının "bid'at-ı hasene" (güzel bid'ât) sayılması gerektiğini söylemişlerdir.
Hz. Peygamber'e pazartesi günü oruç tutmanın fazileti sorulduğunda "bu benim doğduğum ve bana vahiy indirilen gündür." diyerek bir bakıma bugüne önem atfeder. Sehavî de Hristiyanların kendi peygamberlerinin doğum gününü büyük bir bayram yapmaları karşısında Müslümanların böyle bir kutlamaya daha layık olduklarını söyler.
Resûl-i Ekrem, Medine'de Yahudilerin 10 muharremde oruç tuttuğunu görünce sebebini sormuş, onların bunun Firavun'un boğulduğu ve Hz. Mûsâ'nın kurtulduğu gün olduğunu söylemeleri üzerine kendisinin bunu yapmaya daha lâyık olduğunu belirterek oruç tuttu ve ashaba da oruç tutmalarını tavsiye etti. Bu husus, belli bir günde bir nimete nâil olma veya belâdan kurtulma sebebiyle o günü anma ve şükür nişanesi olarak sâlih amellerde bulunmanın iyi bir davranış olduğunu gösterir.
Mevlid kutlamalarına olumlu bakan âlimler, kendisine Hz. Peygamber'in doğum haberini getiren kölesini azad etmesi sebebiyle Ebû Leheb'in her Pazartesi gecesi azabının hafifletildiğinin rüyada görüldüğüne dair bir haberi ve ayrıca Rasûlullah'a vahiy indirildiği için Kur'ân'da Kadir gecesine atfedilen önemin bütün insanlık için rahmet olan Hz. Peygamber'in bizzat dünyaya geldiği gün için öncelikle geçerli olacağı hususunu da görüşlerine dayanak olarak gösterirler.
Mübarek gecelerin ihyası ile ilgili özel bir ibadet mevcut değildir. Fakat namaz, tilavet-i Kur'ân, dua gibi bütün ibadet çeşitleri ile gece ihya edilebilir.
Dinimizde her ibadet ve işin temeli niyet olduğundan bu geceyi ihya etmek isteyenler bütün dünyevi endişelerden arınarak salih bir niyetle mükâfatını sadece Allah'tan beklemelidir. Bu gecenin varlığından haberdar olarak sadece Peygamber Efendimizin doğumuna ve gönderilişine sevinmek dahi bu geceyi ihyânın bir yönüdür.
Bu gece bolca tövbe ve istiğfar edip bağışlanma ve âfiyet talep edilmelidir. Bol bol Hazreti Peygambere salavat getirip, Kur'ân-ı Kerîm okunmalıdır. Uygun mekânlarda Kur'ân ziyafetleri verilmeli; Kelamullah'a olan sevgi, saygı ve bağlılık duyguları yenilenmeli, kuvvetlendirilmeli.
Kaza namazı olan Müslümanlar günahları için af talebinde bulunarak en azından bir günlük kaza namazı kılmalıdırlar.Peygamber Efendimizin ömürde en az bir kez olsun kılınmasını beyan ettikleri tesbih namazını da yine bu gecenin bereketiyle kılmak faziletli bir iş olacaktır.
Muhtaçları gözetmek, hayr-ı hasenâtta bulunmak, sadaka vermek bu gece unutulmaması gereken işlerdendir. Bu mübarek gecenin gündüzünü oruçlu geçirmek de ihyâ açısından ayrıca önem taşır.
Tefekkürde bulunarak "ben kimim, nereden geldim, nereye gidiyorum, Allah'ın benden istekleri nelerdir" gibi konuları düşünerek hayatın muhasebesi yapılmalı.
Kandil gecesinin akşam, yatsı ve sabah namazları cemaatle ve camilerde kılınmalı ve sahabe, ulema ve evliya türbeleri ziyaret edilerek örnek hayatları okunmalı.
Mevlid gecesi dua ederek günahlarınızın af olması için bolca dua ile geçirilmesi gerekir. Bu gecede, bu duaları da okuyabilirsiniz:
Allah'ım!
Acizlikten, üzüntüden, tasadan, kederden, korkaklıktan, kabir azâbından, cehennem ateşinden sana sığınırız. Bizleri kötülükten ve kötülerin şerrinden emin eyle ya Rabbi!
Ya Rabbi!
Ey her şeye gücü yeten Allah'ım. Efendimizi düşünmekle hayatın hiç kimseye nasip olmayan tadını ve varlığın bitmeyen zevkli maceralarını duyarız. Duyarız imanın yenilmez gücünü, Duyarız Müslümanlığın kahramanlık olduğunu, duyarız doğruluğun paha biçilmez kıymetler ihtiva ettiğini, duyarız iffet ve ismetin, meleklerinkine denk insan tabiatının bir buudu haline geldiğini. Ne olur bu ve benzeri nice güzellikleri daha derince ve engince bütün insanların ruhlarına duyur Ya Rabbi!
Ey güzeller güzeli Allah'ım!
Ey güzelliği akılara hayret ve durgunluk veren bedi olan Allah'ım. Seni çok seviyoruz. Ne olur Mevlid Kandili gecesi ve Habibin (sav) aşkına Sen de bizleri çok sev. Bu gecemizi, bu günümüzü, bu haftamızı, bu ayımızı, ömrümüzü hayırlı eyle. Bize ve nesillerimize uzun hayırlı ve sıhhatli bir ömür ver. Geçmiş devirlerde peygamberlere, âlimlere nasıl hayırlı işler yaptırdıysan bizlere de öyle hayırlı işler ve dualar yaptır. Meleklerin dillerine destan olacak hayırlı işler ve dualar yapmayı bizlere lütfeyle. Vakti gelmiş bekârlara Saliha eş ver. Evlilerin Sana olan aşkını arttır Allah'ım. Evlilerin evleri mutluluk ve huzur yuvası, Cennet köşesi olsun Allah'ım.
Ya Rab,
Sen emrettin ama biz tutmadık. Seni hakkıyla bilemedik, seni hakkıyla anamadık. Sana hakkıyla kulluk edemedik. Şimdide de kusurumuzu, ihtiyacımızı anlayarak huzuruna geldik. Elimiz boş yüzümüz kara bir günah için bin ah etmek gerekirken bin günahına bir ahı olmayan ben seni bildik seni bulduk sana geldik bizleri kabul eyle ya Rab.
Ya Rab,
Sen tövbeleri kabul edersin. Kulu isteği çoğaldıkça lütfu, keremi çoğalan Mevla'sın. Ya Rab, denizde nehir akıtan, dikende gül bitiren, kuru topraklara can veren Allah'ım bizleri affeyle. Bizlere lütfeyle, gönlümüzü ruhumuzu sevginle doldur.
Ya Rab,
Darda olanlara genişlik, sıkıntıda olanlara ferahlık, hastalara şifalar borçlulara edalar lütfeyle.
Samimiyetle yapılacak şahsi duaların yanında, ümmetin ve insanlığın geneli, İslâm coğrafyalarındaki yüreğimizi sıkıştıran işgal, kan, gözyaşı ve zulmün dinmesi için de dua edilmesinin lüzûmu unutulmamalıdır.