İnsanlar peygamberlerinin doğum gününe her zaman tazim etmiştir. Müslümanlar da Hazret-i Muhammed'in doğum günü olan Rebiülevvel ayının 12. gecesine hürmet gösterirdi. Hazret-i Peygamber'in bizzat kendisi de bu günde, eshabıyla oturup, doğumu esnasında olan hâdiseleri anlatırdı.
Hicri takvime göre yılın 3. ayı olan Rebiülevvel, "Rebî" kelimesi, Arapça'da "bahar" anlamına gelmekle birlikte "Rebiülevvel" ayının kelime anlamı "evvelki bahar"dır.
Resûlullah efendimiz, hicretten 53 sene evvel Rebî'ul-evvel ayının on ikinci Pazartesi gecesi sabaha karşı, Mekke'nin Hâşimoğulları mahallesinde, Safa tepesi yakınında bir evde doğdu. Bugün, mîlâdî 571 yılına ve Nisan ayının yirmisine rastlar. Peygamber efendimizin doğum zamanı mânâsına Mevlid gecesi adı verildi. Bu gece, Kadir gecesinden sonra en kıymetli gecedir. Mevlid gecesinde Resûlullah sallallahü aleyhi ve sellem doğduğu için sevinenler affolunur.
İslam Nebisi Ashab-ı Kiram, Emevîler ve Abbâsîler dönemlerinde herhangi bir kutlama örneğine rastlanmayan Rebiülevvel ayının on ikinci gecesi olan Mevlid kandili, ilk defa hicretten yaklaşık üç yüz elli yıl kadar sonra Mısır'da, Şii Fâtımî Devleti döneminde kutlanmaya başlamıştı.
İnsanlar peygamberlerinin doğum gününe her zaman tazim etmiştir. Müslümanlar da Hazret-i Muhammed'in doğum günü olan Rebiülevvel ayının 12. gecesine hürmet gösterirdi. Hazret-i Peygamber'in bizzat kendisi de bu günde, eshabıyla oturup, doğumu esnasında olan hâdiseleri anlatırdı. Hassan bin Sâbit, Abdullah bin Revâha, Kâb bin Züheyr gibi sahabîler, peygamberi öven şiirler söylerdi. Hazret-i Ebu Bekr ve Ömer de zamanlarında böyle yapardı. İslâm âleminde bu gelenek devam bu şekilde devam etti. Gücü yetenler mevlid cemiyetleri tertipleyip, güzel sesli hâfızlara bu kasideleri okutur; insanlara yemek, şerbet, tatlı dağıtırdı. Gücü yetmeyen evinde oturup bu kasideleri bizzat okurdu. Kaside okunurken ortaya su, tuz ve para konurdu. Böylece o paranın temizlendiğine inanılır; diğer paralarla karıştırılırsa onların da faydalanacağı ve sahibinin fakir düşmeyeceği umulurdu. Tuz da diğer tuza karıştırılarak bununla pişecek yemeklerin bereketlenmesi düşünülürdü. Mevlid şekerleri de mevlid okunurken bereket için dinleyenlerin önüne konurdu. Bu günde Müslümanlar güzel elbiseler giyip kokular sürünür; evini süsler, çıralar yakardı.