MOSSAD'ın suikast timi
MOSSAD'ın kendi içinde en özel suikast timi olarak görev yapan Kidon, dünya çapında birçok operasyon yaptı. İsrail devletine karşı olanlar, Kidon ajanları tarafından infaz ediliyor...
İsrail Gizli Servisi MOSSAD, dünya çapında birçok operasyona imza attı. Hala da atmaya devam ediyor. Gizli Servis, kendi içinde de birçok birime ayrılıyor. Ancak bunların içinde dikkat çeken en özel birim kuşkusuz Kidon. Sadece 3 kadın ve 4 erkekten oluşan bu suikast timi, 'Bul ve Öldür' yöntemiyle çalışıyor. Mossad içindeki operasyonel birim olan Kaseriya'nın bir alt timi olarak gösterilen Kidon, 'Mini Mossad' olarak da adlandırılıyor. Çok etkin bir eğitimden geçen Kidon ajanları, standart istihbarat taktiklerinden, silahsız çatışmaya kadar pek çok konuda kusursuz hale getiriliyor. Hatta çocuk yaşlardan itibaren seçilmeleri, birimin ne kadar özel olduğunu gösteriyor. Üst düzey isimlere yönelik suikastlar bazen aylar, hatta yıllarca süren hazırlıklar gerektiriyor. Bunun için de çok özel yetişmiş isimler operasyonlarda yer alıyor. Filistin ve Hizbullah mensubu üst düzey yetkililere yönelik gerçekleştirilen pek çok suikastın arkasında da 'Mini Mossad' yani Kidon ajanları bulunuyor. 1995 yılında İslami Cihad Lideri Fethi Şikaki'nin Malta'da öldürülmesi Kidon'un operasyonuydu. 2008'de ise Şam'da Hizbullah Lideri İmad Mugniye'nin öldüren ekip de 7 kişilik Kidon ekibiydi. 20 Ocak tarihinde hazırlanan müthiş bir planla Dubai'de öldürülen Hamas liderlerinden Mahmut el Mabhuh cinayetinin tarzı da Kidon ile aynı. MOSSAD, operasyonların hiçbirini kabul etmiyor. Bu taktik hem İsrail'i zor durumda bırakmıyor hem de MOSSAD'ı dünyanın en gizemli örgütlerinden biri haline getiriyor.
AJAN OLDUĞUNU BİLMİYOR
MOSSAD, dünyanın birçok ülkesinde görev yapan ajanlarının dışında kendisine haber sağlayan ama bunun farkında olmayan kişileri de kullanıyor. Özellikle Ortadoğu ve Avrupa ülkelerinde MOSSAD ajanları tarafından kullanılan bu kişiler, özel bilgileri paylaşıyor. İsrail Gizli Servisi de bu bilgileri birleştirip, merkeze gönderiyor. Bu yöntemi yaklaşık 25 yıldır kullanan MOSSAD, durumun fark edilmesi halinde o kişiyi infaz ettiriyor. MOSSAD'da deşifre olan ajanın hayatı da tehlikeye giriyor.
HEDEF ŞAŞIRTMA
İsrail Gizli Servisi'nde görevli birçok yeteneksiz ajan da bulunuyor. Ancak üst yönetim bu kişileri operasyonlarda bir yem olarak kullanıyor ve sonra saf dışı bırakıyor. Özellikle hedef şaşırtma konularında yeteneksiz ajanlara çok iş düşüyor. Saldırılarda ölen MOSSAD ajanlarının tümü, yeteneksiz tabir edilen bölümlerden oluşuyor.
DÜNYADA 35 BİN HÜCRE EVİ
MOSSAD'ın dünya üzerine yayılmış 35 bin hücre evi bulunuyor. Bu konuda yüzde 100 gizlilik ilkesini benimseyen MOSSAD'ın 50 binin üzerinde ajanı bulunuyor. Her bir ajan kendi pozisyonunun dışına çıkmıyor. Haberleşmede ise son derece özel hazırlanan bir şifre yöntemi kullanılıyor. Kesinlikle elektronik ortamlarda konuşmalar yapılmıyor. Yurt dışında görev yapan ajanlar mutlaka evlendiriliyor. Ancak İsrail Gizli Servisi'nin elemanıyla evli olan kişi, onun hiçbir zaman ajan olduğunu öğrenemiyor. Öğrenmesi halinde ise infaz mermilerinin hedefi haline geliyor.
Saddam'ı suikastten dublörleri kurtardı...
MOSSAD, Saddam'ı öldürmek istedi. Amaç Irak'ta kaos çıkartarak, ülkenin kuzeyini Barzani'ye teslim etmekti. Bu durum da Türkiye'yi rahatsız edecekti. Ancak Saddam'ın dublörleri, suikaste engel oldu.
İsrail, kurulduğu günden itibaren Türkiye'ye karşı geçmişten gelen nefretini sürekli zirvede tuttu. Çünkü Ortadoğu'ya hakim olmak isteyen İsrail, güçlü bir Türkiye'nin olduğu bölgede bu amacına ulaşamazdı. Türkiye'de istikrarsız bir ortam yaratmak için birçok plan yapan ve bunları hayata geçiren İsrail, 1990'lı yıllarda yeni bir plan hazırladı. Saddam Hüseyin'i ortadan kaldırmak için ne gerekiyorsa yapılacaktı. Çünkü Saddam ortadan kaldırılırsa Irak'ın bölünecekti. Özellikle ülkenin kuzeyinde Mesut Barzani'nin Türkiye'ye karşı bir güç olacağını düşünen İsrail, bir hayli sabırsız davranıyordu. 1990'lı yıllarda MOSSAD'da geleceği parlak olarak gösterilen Meir Dagan tarafından hazırlanan suikast planı, kusursuz olarak görülüyordu.
Ancak ABD Başkanı George H.W. Bush, bu suikaste izin vermedi... Daha sonra ABD Başkanı olan Bill Clinton da Saddam'a müdahalede bulunulmasına karşı çıktı. İsrail, en kısa sürede Saddam'ın yok edilmesinde ısrarlıydı. 2000 yılında oğul Bush göreve başladı. İsrail, Bush'un başkanlığına seviniyordu. O dönemde de İsrail Başbakanı olan Netanyahu, Saddam'ın derhal öldürülmesini emretti. MOSSAD, rafa kaldırdığı suikast için tekrar hazırlık yapmaya başladı. 2003 yılı başında İsrail Gizli Servisi'nin çiçeği burnunda başkanı tanıdık bir isimdi. Meir Dagan... MOSSAD'ın gücünü dünyaya hazırladığı planı yeniledi. Saddam'ın Saray Muhafızları'nın içinde de Mossad ajanının bulunması, Dagan'ın işini kolaylaştırıyordu. Saddam'ın Tikrit'te yaşayan metreslerini ziyaret ettiği sırada suikastin yapılacağı kararlaştırıldı.
Kod adı: Skah Atad olan 17 kişilik suikast ekibi, operasyon için hazırdı. Skah Atad, İsrail Özel Kuvvetleri 262. birimden seçilen 40 kişilik bir ekiple desteklenecekti. Operasyon başlamak üzereyken, Saray Muhafızları'nın arasında bulunan ajanlar Gizli Servis'i uyardı. "Saddam 12 dublör kullanıyor. Biz bile gerçek Saddam'ı bilmiyoruz." MOSSAD, hemen B planını devreye koydu. Suikast, bomba yüklü deniz kabukları ile yapılacaktı. Saddam'ın sarayın yanındaki nehire yüzmeye girdiği anda gönderilen bomba yüklü deniz kabukları, Saddam'ı öldürecekti. MOSSAD ajanları Şubat 2003'te nehrin yakınlarına geldi. Ancak ABD'den gelen bir telefon, suikasti bir kez daha sonlandırdı. ABD, sadece 10 gün sonra Irak'a operasyon düzenledi. Sadece 21 günde Irak'ı işgal eden Amerikan askerleri, Saddam rejimini de sona erdirdi. Irak'ta Kürtler, Türkmenler ve Araplar birbirine girdi. ABD ve İsrail'in desteğini alan Barzani, Türkmenler'e büyük baskı uyguluyor.
MOSSAD'DA BİR CIA AJANI
ABD eski Savunma Bakanı Donald Rumsfeld, Saddam'a suikast konusunda İsrail'e güvenmediği için MOSSAD'a bir CIA ajanını yerleştirmeyi başardı. Çünkü Saddam'ın devrilmesini ABD'den daha fazla isteyen İsrail'in bu konuda yanlış zamanlama yapacağından endişe ediyordu. ABD Başkanı George Bush'a bu konuda sürekli bilgiler veren Rumsfeld, ABD'nin güvenliği için hiçbir konuda taviz vermiyordu. Rumsfeld, İsrail hükümetiyle bazı konularda anlaşma sağlayamadı.
5 SAAT EĞİTİM
Saddam Hüseyin'in dublörleri, özel bir araştırma sonucu seçiliyordu. Saddam'a bağlılık yemini ettikten sonra göreve başlayan dublörlerin, bir daha ailesini görmesi yasaklanıyordu. Dublörlere, günde 5 saat Saddam eğitimi veriliyordu. Dublör ekibine bir ajanı yerleştirmek için yıllarca çaba harcayan MOSSAD'ın bu hayali hiçbir zaman gerçekleşmedi.
7 YILDIR SÜREN KAOS
ABD'nin 2003 yılı Mart ayında işgal ettiği Irak'ta, 7 yıldır kaos yaşanıyor. Gün geçmiyor ki; bomba patlamasın, insanlar ölmesin. Resmi rakamlara göre, 1 milyon 300 bin sivil hayatını kaybetti. 700 bini aşkın kişi sakat kaldı. Dünya, "Irak'a demokrasi gidecek" diye destek verdiği ABD'ye tepkili olsa da artık iş işten geçti. Başta Bağdat olmak üzere Irak'ın birçok kentinde yaşayanların hayatta kalması adeta mucize. Patlayan bombalar ve düzenlenen operasyonlar nedeniyle saat başı birçok kişi hayatını kaybediyor.
TÜRKLER'İ SEVMİYOR
MOSSAD Başkanı Meir Dagan, 1945 yılında Rusya'da doğdu. Soykırımdan son anda kurtulan Dagan'ın ailesi 1950'de Tel Aviv'e göç etti. 1963 yılında İsrail savunma Gücü'ne katılan Dagan, 4 yıl sonra 6 Gün Savaşı'nda Golan Tepeleri'nde zaferler kazandı. MOSSAD'a ajan olarak giren Dagan'ın birçok operasyona katıldığı belirtiliyor. Türkler'i ve Türkiye'yi sevmeyen, Ortadoğu'da tek gücün İsrail olması için çalışan Dagan, İsrail Başbakanı Netanyahu'nun da çok değer verdiği bir isim. Dagan, MOSSAD'ın dünyanın en iyi istihbarat servisi olduğu görüşünde. Meir Dagan'ın daha uzun yıllar başkanlık görevinde kalacağı belirtiliyor.
MOSSAD Ağca'yı adım adım takip etti
Mehmet Ali Ağca'yı adım adım takip eden MOSSAD, Papa'ya düzenlenecek suikasti biliyordu... Ancak Vatikan'ı uyarmayan İsril Gizli Servisi, Papa'dan intikam mı alıyordu?
İsrail Gizli Servisi MOSSAD, kurulduğu günden itibaren Vatikan'la yakın olmak istedi. Çünkü Vatikan'ın gücünü kullanmak tek arzusuydu.
Dünyanın en güçlü istihbarat servisi olmak isteyen MOSSAD, yıllarca Papa ile görüşmek istedi ve 1972 yılında randevu kopardı.
Başbakan Golda Meir, Papa ile kısa bir görüşme yaptı. Meir, "Vatikan'ın eşi görülmemiş bir mali gücü var. Dünyanın çok önemli ülkelerinde kontrol gücü zirvede. Çok özel bilgilere sahipler. Casusluk konusunda da olağanüstü bir donanıma sahipler" dedi.
MOSSAD, 1980'e kadar ortak çalışma konusunda Vatikan'ı ikna edemedi. İşte o tarihten sonra her şey değişti. MOSSAD, Vatikan'a çok kızgındı ama bunu belli etmiyordu.
O günlerde İsrail Gizli Servisi'ne Mehmet Ali Ağca'nın Papa II. Jean Paul'e suikast düzenleyeceği bilgileri geldi.
Dönemin MOSSAD Başkanı Yitzhak Hofi, Ağca'nın içtiği suyu dahi bilmek istediğini dünyadaki MOSSAD ajanlarına iletti.
Ağca, Türkiye'de işlediği suçlardan dolayı hapse girse de, kısa sürede kaçmayı başardı.
İsrail ajanları, Ağca'nın kaçtıktan sonra İran'a gittiğini ve Ayetullah Humeyni'nin adamları tarafından terörist olarak yetiştirileceğini MOSSOD'a iletti. İsrail Gizli Servisi, Humeyni'yi de çok yakından takip ediyordu.
Ağca, İran'da eğitim alırken, yanındaki MOSSAD ajanlarının farkında bile değildi.
Eğitmenler, Ağca'nın Papa'ya karşı nefret beslemesi için çalışmalar yaptı. Ağca'nın Papa'ya olan nefreti her geçen gün artıyordu.
Ağca 1981 yılı Şubat ayında Traplus'a uçtu. MOSSSAD yine Ağca'yı adım adım izledi.
Traplus'ta eski bir CIA ajanı Frank Terpil'le buluşan Ağca, birkaç gün bu kentte kaldı.
Frank Tempil, birçok önemli bilgiyi çalarak CIA'den kaçmıştı.
Tahranlı mollalar, 1981 yılının ikinci ayında Libya'dan ayrılan Ağca'nın Sofya'ya gitmesini istedi.
MOSSAD, Papa II. Jean Paul'e St. Peter meydanında düzenlenecek suikastte başrolünde Ağca'nın olduğunu Sofya'da tüm detayına kadar öğrendi.
