Pazartesi günü bir televizyon programına katılan Melisa İlhan, kayıp kızlarının bulunmasını istedi. Melisa İlhan'ın yaşadıklarını anlattığı programa telefonla katılan Kiraz Alkurt, küçük kızı Naime'nin kendisine bırakıldığını ve bakıcılık yaptığını söyledi. Bunun üzerine eve giden ekipler Naime'yi teslim aldı, Kiraz Alkurt ise gözaltına alındı. Kiraz Alkurt, sorgusunda bakıcılık yaptığını ve Lina Nazlı'yı hiç görmediğini söyledi. Kiraz Alkurt, sevk edildiği adliyede tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılırken, Naime ise Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü ekipleri tarafından korumaya alındı.
ÖNCEKİ RESİMLER İÇİN TIKLAYINIZ
TELEFONLA ARAYIP, İTİRAF ETTİ
Bu sırada programı izleyen Mehmet Aksu polisi arayarak Lina Nazlı Erbay'ın öldüğünü ve cesedinin Seyrantepe Mahallesi'ndeki bir giyim mağazasında, derin dondurucuda saklandığını söyledi. Polisin gözaltına aldığı Aksu, Lina'nın Muhabbet Toz tarafından öldürüldüğünü söyledi. Muhabbet Toz'un da gözaltına alınmasının ardından Seyrantepe Mahallesi'ne giden ekipler, giyim mağazasındaki derin dondurucuda Lina'nın cansız bedenine ulaştı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Mehmet Aksu ile Muhabbet Toz, tutuklandı.
'MUHABBET, POLİSİ VE AMBULANSI ARAMADI'
İki şüphelinin savcılık sorgularında yaşananları detaylarıyla anlattığı ortaya çıktı. Mehmet Aksu sorgusunda, Lina'nın Muhabbet Toz tarafından öldürüldüğünü ve kendisinin de 3 çocuk babası olarak vicdan azabı çektiği için olayı itiraf ettiğini dile getirdi. Aksu, sevgilisi Muhabbet Toz'un 7- 8 ay kadar önce kendisine Lina Nazlı Erbay'ın çok kötü olduğunu belirten mesaj attığını belirterek, şöyle konuştu:
"Melisa ve 2 çocuğu daha önce Ordu Caddesi'nde bir rezidansta kalıyor ve fuhuş yapıyordu. Ben bu durumdan rahatsız olduğum için Muhabbet Toz'a Burç Mahallesi'nde yeni bir ev kiraladım. Melisa da 2 çocuğuyla bu eve geldi ama ben fuhuş yapmaya devam ettiği için kalmasına izin vermedim. Melisa, kiraladığı rezidansta fuhuş yapmaya devam ediyordu, çocukları ise Muhabbet'in yanında kalıyordu. Tarihi tam olarak hatırlamıyorum ama şubat ayı sonu veya mart ayının ilk günleri; 'Melisa'nın büyük çocuğu Lina Nazlı çok kötü, hemen yanıma gel' şeklinde mesaj attı. Ben de bunun üzerine Muhabbet'in kaldığı eve gittim. Eve girdiğimde Lina Nazlı, televizyonun bulunduğu odada yerde halının üzerine sırt üstü hareketsiz yatıyordu. Muhabbet ise belini duvara dayamış, her iki elini çenesine dayamış korku ve panik halinde yere çömelmiş oturuyordu. Ben Lina'nın nabzını kontrol ettim, nabzı atmıyordu, sonra kalp masajı yapmaya başladım. Bu sırada Muhabbet'e ne olduğunu sordum. Muhabbet bana, 'odada sağa sola koştu bağırdım durmadı, ben de sinir haliyle kafasına iki defa vurdum yere düştü, bu şekilde hareketsiz kaldı, ne yapacağımı bilemedim seni aradım, yardım istedim' dedi. Kendisine kızdım, ve kolonya getirip yüzüne döktüm ama en küçük bir tepki yoktu ve Lina Nazlı'nın öldüğünü anladım. Muhabbet'e birkaç kez ambulansı ve polisi aramasını, olanı anlatmasını ve ne yapılacaksa yapılmasını söyledim. Muhabbet bana cevap vermedi, ambulans ve polisi aramadı. Çocuk ölmüştü ve hafif morarma başlamıştı."