ATV ekranlarında 2008 yılından bu yana kesintisiz yayın hayatına devam eden Müge Anlı ile Tatlı Sert inanması güç, film senaryolarından çıkmış konu ve konuklarıyla izleyiciyi ekran başına bağlıyor.
Son olarak Gülümser Bulut cinayetinde adı geçen Yunus Kahraman tutuklandı.
Müge Anlı'da, cinayetler, kayıplar, çocuk istismarı, şiddet ve nice olay ele alındı. İçlerinden bazıları var ki hala hafızalarda. Bizde sizler için Müge Anlı'nın programında çözülen olayları derledik. Hatırladıkça inanamayacaksınız.
GÜLÜMSER BULUT
İzmir'de 2 kadının öldürülmesi ve bir kadının da bir yıl önce kayıplara karışmasının ardından yürütülen soruşturmalarda Yunus Kahraman ismi öne çıktı. İlk olay 1999'da yaşandı. Yunus Kahraman, yakın arkadaşı Volkan Kırlı'nın ablası Nilgün Kırlı'nın yanında çalışmaya başladı. Kasadan para çalındığını fark eden Nilgün Kırlı, şüphelendiği Kahraman'ı işten çıkardı. Ardından Yunus Kahraman evine ışıklıktan girdiği Kırlı'yı öldürdü.
Ardından İzmir'de 2 Nisan 2018'de Özlem Akusta isimli kadınla ilgili kayıp başvurusu yapıldı. Aile Akusta'nın en son görüştüğü kişinin Yunus Kahraman olduğunu tespit etti. Ancak Kahraman, Akusta ile kaybolduğu gün Üçkuyular Fahrettin Altay Meydanı'nda buluşup ayrıldıklarını, Akusta'nın kendisine annesine televizyon bakacağını söylediğini anlattı.
Kahraman, Akusta ile ayrıldıktan sonra voleybol maçına gittiğini de iddia etti. Emniyet araştırmasında PTS ve HTS sorgusu yaptı. Yunus ve Özlem'in o gün Karaburun'a gittikleri ve Akusta'nın telefonunun 12.54'te kapandığı tespit edildi. Kahraman'ın da o saatlerde telefonun kapalı olduğu belirlendi. Kahraman'ın olaydan bir gün önce araç kiraladığı ve ikilinin bu araçla gittikleri de öğrenildi.
Yeni Asır Gazetesi'nden Fatih Şendil'in haberine göre, Akusta'nın kredi kartıyla para çekilmesi sırasında bankamatik kamerasının kaydettiği görüntüleri inceleyen bilirkişi, parayı çekmeye çalışan kişi ile Yunus Kahraman'ın aynı parmak ve el yapısına sahip olduğunu tespit etti.
Bilirkişinin raporuyla, Akusta'nın kartıyla parayı çeken kişinin Yunus Kahraman olduğunun kesinlik kazandığını öne süren avukat Eyüpcan Kanlıtepe, zanlının iki cinayet ve kayıp Özlem Akusta ile ilginç bağlantılarının bulunduğunu ve bunların hepsinin dosyalarda yer aldığını söyledi
CİNAYET SAATLERİNDE EVE GİRDİĞİ BELİRLENDİ
Akusta'nın kaybolmasıyla ilgili soruşturma sürerken 3. olay yaşandı. 18 Ağustos 2018'de Yunus Kahraman'ın teyzesi Gülümser Bulut'un cesedi evinde bulundu. Otopside cinayetin 72 saat önce işlendiği anlaşıldı.
Bulut'un evinin karşısındaki Gaffaroğlu Apartmanı'nın kameralarından, birinin eve girdiği ve 2 saat 48 dakika kaldığı tespit edildi.
Ancak evde parmak izine rastlanmadı. Soruşturmayı derinleştiren polis ise Özlem Akusta'nın kaybolması olayıyla ilgili teknik takip altında tuttuğu Kahraman'ın cinayet saatlerinde HTS kayıtlarından Bulut'un evine girdiğini belirledi.
GÜLÜMSER BULUT'UN KATİL ZANLISI YUNUS KAHRAMAN'IN AÇIKLAMALARI!
"Bir önceki bayramda Gülümser teyzem ve Hatice bize gelmişti. Ben de yeni bir temizlik firması kurduğumu söyledim, halı ve koltuk yıkadığım hakkında bir sohbet geçti. Hatice ve Gülümser teyzem de 'bizim de halılarımız var yıkanacak, bunları da halledelim' dedi. Konu bu şekilde gerçekleşti."
"KONU O KADAR DERİNDİ Kİ..."
"Benim teyzemin yanına gittiğim gün, Perşembe günü olay tamamen spontane gelişti. Ben normalde teyzemin halılarını unutmuştum bile. Yolda bir anda aklıma geldi ve teyzemi aradım. Gittiğimde teyzem kahvaltı yapmamıştı sanırım, 'gel birlikte kahvaltı yapalım' dedi ve hatta beni görünce çok mutlu oldu. O gün teyzemin üzerinde kahverengi annelerimizin giydiği ev hali bir kıyafet vardı. Üzerinde de V yaka açık renk bir tişört vardı. Anlattığı konular o kadar derindi ki biz de zamanın nasıl geçtiğini anlamadık, hoş bir sohbetti.
"Biz teyzemle sürekli görüşürdük, öyle beni eve almama gibi bir şeyle karşılaşmadım. Halıların üzerine çarşaf örtmüş hatta nedenini sordum toz olduğu için çarşaf örttüğünü söyledi."
"KOKAR BU" DEDİM...
"Ben sürekli çantayla gezerim bu yüzden o gün de yanımda siyah çantam vardı. İçerisinde de yedek çorap, tişört, kozmetik malzemeleri gibi şeyler... Ben içeriden ne çıkardığımı çok iyi biliyorum. Elimdeki kırmızı poşetin içerisinde teyzemin kestiği kavunun çürük kısmı vardı. Bez değil, naylon bir poşetti. Ben çıkarken, 'bana ver teyze kokar bu' dedim öyle aldım ve çıktım. Benim başımdan 1999 yılında çok kötü bir olay geçti bu yüzden ilk ifademde çok sık görüşmediğimi belirttim. "
"Evden çıkmadan önce teyzem bana namaz kılacağını söylemişti. Abdest alıyor olabilir, eve aşure vermek için gelen komşuya kapıyı açmamasının nedeni her şey olabilir. Ben teyzeme gittiğimde altımda şort vardı, bacaklarım ve kollarım açıktı. Benim tüylerim çok döklür ancak evde böyle bir şey bulunmadı. Ayak izi de yok hatta kızı Hatice'nin de hiçbir izi yok."
"Nilgün Kırlı'nın kardeşinin yaptığı olayı çarpıtmak. Olayla bir ilgim yok ve gerçekten her şeyin ortaya çıkması için elimden ne geliyorsa yapmaya hazırım."
"İKİ KONU ÇOK FARKLI"
"Özlem Akusta konusu ile bu konunun hiç alakası yok. Olayı trajedi haline getiriyorlar. Ben de aile gibi Özlem Akusta'nın akıbeti hakkında cevap almak isterim ancak bu konu ile o konunun karıştırılmamasını istiyorum."
Gülümser Bulut'un kızı Hatice Ayhan'ın avukatı Mehmet Kozan, Müge Anlı canlı yayınında zanlı Yunus Kahraman hakkında ulaştığı bilgileri aktardı.
CİNAYET GÜNÜ ÜZERİNDEKİ KIYAFETLERİ ATTI!
Zanlı Yunus Kahraman'ın, akrabası Gülümser Bulut ile iletişimi olmamasına rağmen 16 Ağustos günü Bulut'un evindeki halıları temizlemek için yanına gideceğine dair telefon konuşmalarını ve kamera kayıtlarına ulaştığını belirtti. Gülümser Bulut'un evine gittiği ortaya çıkan Yunus Kahraman, 2 saat 48 dakika boyunca o evde kaldı ve elinde Gülümser Hanım'ın pazar poşeti ile çıkarken görüntülerine ulaşıldı. Yunus Kahraman, cinayet günü üzerinde bulunan kıyafetler sorulduğunda onları çok kirlendiği ve eskidiği için attığını belirtti.
Nitekim 67 yaşındaki Gülümser Bulut'un katili olarak adı geçen baş şüpheli Yunus Kahraman tutuklandı.
IRMAK KUPAL
2016 yılında Manisa'nın Alaşehir ilçesinde yaşanan olayda, 3,5 yaşındaki minik Irmak Kupal evinin önünde oynarken ortadan kayboldu. Babası Bilal Kupal, arama çalışmalarından sonuç alamayınca Müge Anlı ile Tatlı Sert programına başvurdu ve yardım istedi.
Genetik rahatsızlığı sonucu uzun mesafe yürüyemeyen minik Irmak'ın kaçırıldığı üzerinde durulurken, son gören komşu Himmet A. canlı yayında istismarı ve cinayeti itiraf etti. Parasızlıktan dolayı kadınlarla birlikte olamadığını söyleyen vahşi katil Irmak'ın cansız bedenini Sarıkız Çayı'nın kenarına attığını da itiraf etti.
Minik Irmak'ın vahşice öldürülmesinin ardından da bir aile faciası yaşandı.
Baba Bilal Kupal, eşini ve 10 yaşındaki kızını öldürdükten sonra intihar girişiminde bulundu.
ŞÜKRAN AKTAŞ
8 Mart 2017 günü fenalaşarak yaşamını yitiren Şükran Aktaş'ın erkek olduğu ortaya çıktı, kızı Tansu yaşadığı şokla Müge Anlı'ya başvurdu ve gerçek 24 yıl sonra aydınlandı.
60 yaşındaki Şükran Aktaş'ın, fenalaştıktan sonra kaldırıldığı hastanede incelemeler sonucu erkek olduğu anlaşıldı. Durum, kızı ve eşine bildirildi. Müge Anlı ile Tatlı Sert programına başvuran 22 yaşındaki Tansu'nun araştırmalar sonucu 24 yıl önce Çorlu Devlet Hastanesi'nden çalındığı ve Aysel Başar'ın kızı olduğu ortaya çıktı.
Gelişmelerle birlikte kan donduran detaylar da ortaya serildi. Nail Ç., yıllar boyunca Şükran Aktaş kimliğiyle hemşirelik yapmıştı. Üstelik diploması bile yoktu.
ÇATALOĞLU AİLESİ
29 Kasım 2017 günü Kastamonu'da çıkan yangında iki ev ve çok sayıda hayvan yanarken, beş kişilik Çataloğlu ailesi de ortadan kayboldu. Kan donduran detaylar ortaya çıktıkça, izleyen herkesin ağzı açık kaldı.
Kastamonu merkeze bağlı Bürme köyünde çıkan yangında Çataloğlu ailesine ait evler ve hayvanlar yandı, yangının ardından ailenin beş üyesi ortadan kayboldu.
Şüpheliler Erkan K., Ersan K. ve Ali Ş., Çataloğlu ailesinin hayvanlarını çalmak istediklerini ancak Fazıl Çataloğlu'na yakalandıklarını, bunun üzerine Fazıl Çataloğlu'nu silahla öldürdüklerini itiraf ettiler. Ardından çıkan arbedede ailenin diğer üyelerini öldürdüklerini, evi ateşe verdiklerini ve içeride kalan bir cansız beden dışında hepsini panikle ormana bıraktıklarını söylediler.
