Müge Anlı'nın ortaya çıkardığı 12 kişiyi öldüren seri katil Mehmet Ali Çayıroğlu davasında yeni gelişme yaşandı. Ünye Cumhuriyet Başsavcılığı da Mehmet Ali Çayıroğlu hakkında 'yangın çıkarmak suretiyle eziyet çektirerek tasarlayarak öldürmek', 'gasp' ve 'yağma' suçlarından 8 kez ağırlaştırılmış müebbet ile 60 yıla kadar hapis cezası istemiyle iddianame hazırladı. Tamamı 2018 yılında işlenen 8 cinayetle ilgili hazırlanan iddianame, Ünye Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edildi.
8 cinayet arasında yer alan Hasan Güneş, oğlu Sabri Güneş ve gelini Zahide Güneş'in öldürülmeleriyle ilgili Çayıroğlu hakkında 'gece vakti yağma, yangın, su baskını, batırma, tahrip, nükleer, biyolojik, kimyasal silah kullanarak öldürme' suçundan 3 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen dava bugün görüldü.
Duruşmaya tutuklu bulunduğu Elazığ T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'ndan SEGBİS ile katılan Mehmet Ali Çayıroğlu, mahkeme başkanının "Söylemek istediğin bir şey var mı?" sorusu üzerine ağlayarak "Ben kimseyi öldürmedim. Ben böyle bir insan değilim. Birilerini öldürmek istesem borçlu olduğum kişileri öldürürdüm. Benim Samsun'da 365 bin lira borcum var. Bazı tanık ifadelerinde çelişkiler var. Bu tanıkların yeniden dinlenilmesini istiyorum. Maktullere yönelik herhangi bir eylemim olmadı. Bu nedenle beraatimi talep ediyorum" dedi.
Duruşma katil zanlısı Çayıroğlu'nun yazılı olarak talep ettiği tanıkların dinlenmesine karar verilerek 12 Ocak 2021 tarihine ertelendi.
Her şey Ordu'nun Akkuş ilçesinde Şeker Köseoğlu kadının öldürülmesiyle başladı. Ünlü televizyoncu Müge Anlı bu cinayeti programında işlerken ilginç bir gelişme yaşandı. Ordu'nun Akkuş ilçesinde iki kişi gasp edildi. Bu olayla ilgili Çayıroğlu gözaltına alındı. Çayıroğlu'nun evinde arama yapan jandarma, çok sayıda silahın yanı sıra 4 adet cep telefonu buldu. Telefonları inceleyen ekipler, birinde Müge Anlı'nın programından bir görüntü buldu. Görüntüde Anlı, Şeker Köseoğlu'nun esrarengiz bir şekilde öldürülmesini araştırıyordu. Jandarma telefonda bulduğu bu görüntüden yola çıkıp, gözaltındaki Mehmet Ali Çayıroğlu'nun, bu cinayetle ilgisinin olabileceğini araştırdı. Önce Şeker Köseoğlu'nun oğlu Recai Köseoğlu'na ulaşan ekipler, zanlının evinde bulunanları ona gösterdi. Recai Bey, zanlının evindeki bir buzağı ve bir tüfeğin annesine ait olduğunu teşhis etti. Bu teşhisin ardından olaylar çorap söküğü gibi çözüldü. Önce Senai Türedi (54) ve Ümit Türedi (55) çiftine ait silah ve sonra Nuri (59) Lütfiye Usluoğlu (57) çiftinin eşyaları Çayıroğlu'nun evinde bulundu. Ardından Samsun'da yakılan evlerinde ölü bulunan Sevim Semiz, kızları Emine Semiz ve Havva Gülen'in tüfeği zanlının evinde çıktı. Böylelikle kurban sayısı 8 oldu.
44 yaşındaki seri katil Mehmet Ali Çayıroğlu'nun daha çok yaşlıların oturduğu evleri seçtiği belirlendi. Bir süre evleri izleyen katil, daha sonra hayvanları var mı diye incelemelerde bulunuyordu. Cinayetlerden önce kurgu ve senaryo çalışması yapan katil, örneğin Şeker Hanım ve eşini öldürdüğü gece kamuflajlarla eve gidiyor ve dışarıdan "Etrafı sarın, kimse çıkmayacak. Çıkan olursa vurun" diyor. Ardından içeri emniyet görevlisi gibi giriyor insanları kelepçeliyor, ardından uyutuyor ve yakıyor. Sonra da eşyalarını, hayvanlarını alıp gidiyor.
Bir başka cinayetinde insanlar evlerinde uyurken gazla bayıltıyor. Kelepçeliyor. Ardından gazla boğulmalarını sağlıyor.
Bir başkasında bayılmaları uzun sürdüğü için yakıyor. Tabii yangın olduğu için kimse şüphelenmez diye düşünüyor.
Jandarma istihbarat olayları birleştirince cinayet şüphesi ortaya çıkıyor.
Öldürdüğü bazı insanlardan önce hayvan satın alıyor. "Parayı yarın getiririm" diye sözleşiyor. Sonra gidip onları da yakıyor.
Açtığı şarküteride o hayvanların etlerini satıyor.
Jandarma şüphelenmesin diye kendisine şehirden uzakta bir ev yapıyor. Hayvanları orada saklıyor. Ve eve güvenlik kameraları kuruyor.
Zaten yakalanması da kamera kayıtlarındaki görüntüler sayesinde oluyor. Çünkü kayıtlarda evden gece yarısı kamuflaj kıyafetiyle çıkışları var.
Akkuş İlçe Jandarma Komutanı Sadık Arslan ve istihbarat ekibi uzun bir çalışma yapıyorlar. Günlerce bölgede araştırma yapılıyor. Yangın ve gazla boğulmaların dosyaları birleştiriliyor. Jandarma tarafından baskın yapılan Çayıroğlu'nun Akkuş'taki evi ile eklentilerinde, 23 büyükbaş ve küçükbaş hayvan, 3 adet av tüfeği ile 4 adet cep telefonu ele geçirildi.
Çalındıkları belirlenen hayvanlar, sahiplerine teslim edilirken, kurbanlara ait olduğu belirlenen cep telefonları da incelemeye alındı. 10 Şubat-31 Temmuz 2018 tarihleri arasında Ordu ve Samsun'da çoğunluğu yaşlı 12 kişinin kurban gittiği cinayetlerin tamamına yakını aydınlatıldı. Kurbanlara ait çok sayıda eşya Çayıroğlu'nun evinden çıktı.
ÇAYIROĞLU'NUN BAĞLANTISI OLDUĞU ÖLÜMLER
Mehmet Ali Çayıroğlu'nun bağlantısı olduğu iddia edilen cinayetler serisinin ilki 10 Şubat 2018'de Samsun'un Terme ilçesine bağlı Özyurt köyünde yaşandı. Sevim Semiz (80), engelli kızları Emine Semiz (50) ve Havva Gülen (60), gece evlerinde çıkan yangında hayatını kaybetti. Sevim Semiz'in av tüfeği, Mehmet Ali Çayıroğlu'nun evinde bulundu.
24 Şubat 2018'de, Ordu'nun Ünye ilçesine bağlı Yüceler Mahallesi'nde, Nuri- Lütfiye Usluoğlu çifti, gece yanarak can verdi. Çayıroğlu ile çiftin daha önceki telefon görüşmeleri ortaya çıktı.
3 Mayıs 2018'de, Ordu'nun Akkuş ilçesine bağlı Dağyolu Mahallesi'nde, Şeker Köseoğlu kayboldu. Köseoğlu'nun, olaydan 1 hafta sonra cansız bedeni ormandaki dere yatağında bulundu. Köseoğlu'na ait av tüfeği ile buzağı, Çayıroğlu'nun evinde ele geçirildi. Şeker Köseoğlu'nun tabanca ile boyun bölgesinden vurulduğu belirlendi.
13 Temmuz 2018'de, Ordu'da Üçyol mevkisinde Hasan Bayram, gaz zehirlenmesi sonucu hayatını kaybetti. Bayram'ın bazı kişisel eşyaları, Çayıroğlu'nun evinde bulundu. 22 Temmuz 2018'de, Akkuş'a bağlı Ortabölme Mahallesi'nde, evde gece çıkan yangında Sabri Güneş, oğlu Hasan ve gelini Zahide Güneş ile hayatını kaybetti. Sabri Güneş'le Mehmet Ali Çayıroğlu'nun daha önce alışveriş için görüşme yaptığı ortaya çıktı.
31 Temmuz 2018'de, Ordu'nun Akkuş ilçesine bağlı Karaçal Mahallesi'nde, Senai- Ümit Türedi çifti, mutfakta sızan gazdan zehirlendi. Ölen çifte ait cep telefonu ve kurusıkı tabanca Mehmet Ali Çayıroğlu'nun evinde ele geçirildi.
GECELERİ KAMUFLAJLI EVDEN AYRILMIŞ
Tutuklu bulunan Mehmet Ali Çayıroğlu'nun işlediği öne sürülen seri cinayetlerle ilgili yürütülen soruşturmada yeni bir gelişme yaşandı. Mehmet Ali Çayıroğlu'nun köydeki evine kurduğu güvenlik kamera görüntüleri detaylı incelendi. Günlerce süren inceleme sonunda , Çayıroğlu'nun şüpheli olduğu olaylardan 5'inin yaşandığı tarihlerde gece yarısı, evden kamuflajlı kıyafet giyip, elinde el feneri ayrıldığı, sabah erkenden de geri döndüğü saptandı.
Çayıroğlu'nun kurbanlarının evlerine yürüyerek giderken, ormanlık alandan gidip döndüğü belirlendi.
Hürriyet'in haberine göre Teğmen Arslan şöyle diyor:
"Tam bir vahşi... Ama planlıyor. İnsanları kelepçeleyip yakıyor. Yaşlıları seçiyor."
Evet, Türk usulü bir seri katil olayını da görmüş olduk.
Belki 'Hannibal' değil ama...
12 kişiyi gözleyip, inceleyip, planlayıp yangın ve gazla boğulma süsü vererek öldüren bir seri katil bu...