Mucize 'el-Mucizetü' kelimesi, 'el-Aczü' kökünden, ifal vezninde ism-i fail olup, manası 'insanı aciz bırakan, karşı konulamaz, olağan üstü' demektir. Bir olayın mucize sayılabilmesi için şu özellikleri taşıması gerekir:
Mucize; gerçekte Allah'ın fiilidir. "Peygamberin mucizesi" denilmesi, mucizenin onun aracılığıyla olması ve onun doğruluğunu göstermesi sebebiyledir.
Mucize peygamberlerde meydana gelir. Peygamber olmayan birinin gösterdiği olağan üstünlüğe mucize denilemez.
Mucize tabiat kanunlarına aykırı bir olaydır.
Meşhur mucizelerinin en büyüklerinden biri de, Ay'ı ikiye ayırmasıdır. Bu mucize, başka hiçbir Peygambere nasip olmamıştır. Muhammed aleyhisselam elli iki yaşında iken, Mekke'de Kureyş kâfirlerinin elebaşıları yanına gelip, (Peygamber isen Ay'ı ikiye ayır) dediler. Muhammed aleyhisselam, herkesin ve hele tanıdıklarının, akrabasının iman etmelerini çok istiyordu. Mübarek ellerini kaldırıp dua etti. Allahü teâlâ, kabul edip, Ay'ı ikiye böldü. Yarısı bir dağın, diğer yarısı başka dağın üzerinde göründü. Kâfirler, Muhammed bize sihir yaptı dediler. İman etmediler.