Edremit ilçesinde yaşayan Zeliha Atlar, 2020 yılının Mart ayında sosyal medyadan kendisine mesaj atan Serdal Gülser ile tanıştı. Bir süre arkadaşlık eden ikilinin gönül ilişkisi başladı. Atlar, 2 ay sonra Gülser'in evli ve 4 çocuk babası olduğunu öğrenince ilişkiye devam edemeyeceğini ve ayrılmak istediğini söyledi.
Serdal Gülser ise Atlar'ı ölümle tehdit edip silahla evini bastı. Tehditler nedeniyle ilişkiyi sürdürmek zorunda kalan Atlar, defalarca yaşadığı silahlı tehdit nedeniyle polis merkezine gidip, Gülser'den şikayetçi oldu. Serdal Gülser, hakkında uzaklaştırma kararı verilmesine rağmen Atlar'ı rahatsız ve tehdit etmeye devam etti.
Uzaklaştırma kararını ihlaline rağmen hakkında işlem yapılmayan Serdal Gülser, bir süre sonra akşam saatlerinde Zeliha Atlar'ı arayıp konuşmak istediğini söyledi. Atlar görüşmeyi kabul etti ve Gülser'e ait araca bindi. Gülser, Atlar'ı dağlık alana götürüp araçtan inmesini söyledi. Bu sırada aracın bagajındaki kazma, kürek ve pompalı tüfeği alan Gülser, Atlar'a "Seni buraya öldürmeye getirdim. Burada seni gömeceğim" dedi.
Atlar ise Gülser'in ayaklarına kapanarak "Ölmek istemiyorum" diyerek ağladı. Serdal Gülser bunun üzerine kendisinden ayrılmazsa öldürmeyeceğini söyleyince Zeliha Atlar da ayrılmayacağını dile getirdi.
"ÖLÜMÜN ELİMDEN OLACAK"
Tehditlerle ilişkiye devam eden Zeliha Atlar'ın 10 Ekim'de arkadaşının evine gittiğinde telefonuna, Serdal Gülser'den ölüm tehditleri ve küfür içeren mesajlar geldi. Gülser'in arayıp kendisiyle görüşmezse arkadaşının evine gelerek herkese zarar vereceğini söylemesi üzerine Atlar, görüşmeyi kabul etti.
Eve gelen Serdal Gülser, belinden çıkardığı tabancayı Atlar'ın bacağına dayayarak kendisiyle gelmesini söyledi. Atlar'ı zorla evden çıkarıp otomobile bindiren Gülser, hızla uzaklaştı. Bu sırada araçta Hasan Pekçetin'i arayan Serdal Gülser, "Silahları, tüfekleri hazırla geliyorum ben" dedi. Mücahit Pekçetin'i arayan Gülser, fişekleri hazırlamasın�� ardından Hasan Pekçetin ile Atlar'ın evinin önüne gelmesini söyledi.
Hasan Pekçetin ve Mücahit Pekçetin ile Gülser ve Atlar, önünde buluştukları eve birlikte çıktı. Burada Hasan Pekçetin'den silahı alan Serdal Gülser, ikiliye aşağı inmelerini söyledi. Silahı eline alan Gülser, "Ayrılmak mı istiyorsun, ölümün benim elimden olacak" diyerek ayağa kalkıp Atlar'ın olduğu koltuğa doğru yürüdü.
Kadının başını tutup öne doğru bastıran Gülser, tabancayla ense bölgesinden bir el ateş etti. Dizlerini kendisine çeken Atlar'ın ensesinden giren kurşun önce boynundan çıktı. Köprücük kemiğinin yanından tekrar giren kurşun, koltuk altından çıktı. Koltuğu da delip geçen kurşun, parkeye saplandı.
KANLAR İÇİNDE KALDI
Çığlık atan Zeliha Atlar, kanlar içinde evin mutfak kısmına koştu. Bu sırada panik yapan Serdal Gülser kaçarken, apartmanın merdivenlerinde Atlar'ın annesi F.S. ile karşılaştı. Gülser burada anneye de ateş etti ancak isabet ettiremeyince ikili arasında arbede yaşandı.
Ardından merdivenlerden inen Serdal Gülser, bu kez Atlar'ın kız kardeşi S.A. (12) ile karşılaşınca karın bölgesine tekme atıp uzaklaştı. Olay yerine gelen sağlık görevlilerinin hastaneye götürdüğü Zeliha Atlar, tedaviye alındı. Serdal Gülser ise yakalanarak polis merkezine götürüldü. İfadesinin ardından adliyeye sevk edilen Gülser, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
ÜST HADDEN CEZALANDIRILMALARINI İSTEDİ
Balıkesir'de, Burhaniye 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen 6'ncı duruşmaya tutuklu sanık Serdal Gülser, SEGBİS ile katıldı. Tutuksuz sanıklar Mücahit ve Hasan Pekçetin'in yerine duruşmaya avukatları katıldı. Zeliha Atlar, mütalaanın aleyhe hususlarını kabul etmediğini, sanıkların atılı tüm suçlardan üst hadden cezalandırılmalarını ve tutuksuz sanıklar Hasan ve Mücahit'in tutuklanmasını talep ettiğini belirtti. Atlar, "Ben kimsesiz olduğumdan dolayı sanık Serdal'dan kurtulamadım" dedi.
SUÇSUZ OLDUĞUNU İDDİA ETTİ
Serdal Gürsel ise sunulan mütalaayı kabul etmediğini, önceki savunmalarını tekrar ettiğini belirterek, "Suçsuzum, beraatimi ve tahliyemi talep ederim" diye konuştu.
Sanık Gürsel'in avukatı Oğuzhan Kaçıcı ise "Aralarındaki arbedede tabanca kazayla ateş almıştır. Müvekkilim kesinlikle katılanı öldürme ya da yaralama kastı bulunmamaktadır" dedi.
Yargılama sonunda sanık Serdal Gürsel, 'kasten öldürmeye teşebbüs' suçundan 17 yıl 2 ay, Hasan ve Mücahit Pekçetin ise 5'er yıl 4'er ay hapse mahkum edildi.
'ŞANS ESERİ HAYATTA'
Karar sonrası açıklama yapan Zeliha Atlar'ın avukatı Ahmet Onaran, adaletin tecelli ettiğini söyleyerek, "Altı çizilmesi gereken en önemli hususlardan biri şudur; artık kadına şiddet dosyalarında mahkemeler hiçbir şekilde iyi hal indirimi olarak adlandırılan Türk Ceza Kanunu'nun 62'nci maddesini uygulamamış olması önemli. Zeliha şu an şans eseri aramızda ve hayatta. İnşallah bu tür haberleri yapmak zorunda kalmayız" dedi.