Giresun'da 16 yaşındaki Sıla Şentürk'ün eski nişanlısı Hüseyin Can Gökçek tarafından boğazı kesilerek katledilmesi Türkiye'yi sarstı. Cinsel istismarla başlayan birliktelik küçük Sıla'yı adım adım ölüme götürdü. İşte kahreden cinayete giden sürecin adım adım hikâyesi: Sıla Şentürk daha 16 yaşındaydı. Kendisini hayattan koparacağını bilmeden bir sevgi arayışı ile 2.5 yıl önce internette tanıştığı 21 yaşındaki Hüseyin Can Gökçek ile görüşmeye başladı. Ankara'da bir kurumda mekatronik-CNC uzmanı olarak çalışan ve cinsel taciz, yaralama, tehdit, darp suçlarından 10 sabıka kaydı olan Gökçek, küçük kızla yakınlık kurmaya başladı. Bu süreçte Gökçek, 5-6 kez Giresun'a giderek Sıla ile yüz yüze görüştü.
İSTİSMAR SONRASI NİŞANLANDILAR
Aile, kızları ile görüştüğünü öğrendikleri Gökçek'i geçen yıl evlerine çağırıp 5 gün misafir etti. Gökçek'in telefonunda uygunsuz resimlere rastlayan aile, kızlarına bekaret testi yaptırmak istedi. İkili buna karşı çıktı ve birlikte Trabzon'a kaçtı.
Yakalanan Hüseyin Can Gökçek, 'küçük yaşta çocuğu alıkoymak ve cinsel istismar' suçlamasıyla geçen yıl 23 Mart'ta tutuklandı. Aile şikâyetinden vazgeçince ve Gökçek yüzde 50 engelli raporunu ibraz edince 34 gün sonra 27 Nisan'da salıverildi.
Bu süre zarfında koruma altına alınan Sıla da serbest kalan Gökçek'in yanına, bu kez Ankara'ya kaçtı, bir ay başkentte kaldı. Aile, kızlarını düştüğü 'bataklıktan' kurtarma düşüncesiyle, 'sizi evlendireceğiz' vaadiyle Hüseyin ve Sıla'yı ikna ederek Giresun'a çağırdı. Aile arasında söz kesildi. Cinsel istismar davasının 11 Kasım'daki duruşmasında Sıla'nın ailesi, Hüseyin Can Gökçek'ten tekrar şikâyetçi oldu ve nişan bozuldu. Ancak Sıla şikâyetçi değildi. Ailesi ile birlikte kalmak da istemiyordu. Aile, Sıla'nın tekrar evden kaçmasından endişe edince savcı talimatıyla tekrar korumaya alındı.