Ataşehir'de hiç tanımadığı 28 yaşındaki Başak Cengiz'i yolda yürürken samuray kılıcıyla öldürdüğü iddiasıyla adliyeye sevk edilen Can Göktuğ Boz (27) çıkarıldığı hakimlikçe "Tasarlayarak canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme" suçundan tutuklandı.
Boz'un savcılık ifadesinde 5 yıl önce uyuşturucu tedavisi gördüğünü ve olay günü moralinin bozuk olması nedeniyle bir kadını öldürmeyi düşündüğünü söylediği öğrenildi. Boz'un avukat olan annesi Ayşe Nejla Yomraloğlu da hakimlikte oğlunun 14 yaşından beri psikolojik tedavi gördüğünü öne sürerek gözetim altında tedavisinin yapılmasını talep etti.
Olay, dün saat 19.00 sıralarında Ataşehir, Barbaros Mahallesi, Karanfil Sokak üzerindeki lüks sitenin önünde meydana geldi. Bir inşaat firmasında mimar olarak çalışan Başak Cengiz, yolda yürürken elinde samuray kılıcı bulunan bir kişinin saldırısına uğradı. Görgü şahitlerinin ifadelerine göre şüpheli, hiçbir şey söylemeden elindeki 75 santimetre uzunluğundaki samuray kılıcını Cengiz'e peş peşe saplamaya başladı. Genç kızı yerde hareketsiz kalana kadar bıçaklamaya devam eden şüpheli, daha sonra elindeki kılıçla olay yerinden yaya olarak uzaklaştı.
Olayda hayatını kaybeden Başak Cengiz'in Ankara'da ikamet ettiği, geçici görevle İstanbul'da bir inşaat firmasında görevlendirildiği bu olaya kurban gitmese görevini tamamlayıp cumartesi günü evine döneceği öğrenildi.
Polis ekipleri olaya ilişkin şüpheli Can Göktuğ Boz'u gözaltına aldı. Şüphelinin evinde yapılan aramada ise 15 kılıç ve bıçak ele geçirildi. Ele geçirilen kılıçlar arasında olayda kullanılan samuray kılıcının da bulunduğu öğrenildi.
SAVCILIK 2 SUÇTAN TUTUKLANMASINI İSTEDİ
Emniyetteki işlemlerinin tamamlanmasının ardından Kartal'daki Anadolu Adalet Sarayı'na getirilen şüpheli Can Göktuğ Boz, burada savcıya ifade verdi. Şüpheli Boz'un savcılık ifadesinde 3 yıldır tek başına yaşadığını, babasının ve annesinin 5 yıl önce boşandığını, babasının Kazakistan uyruklu başka bir kadınla evlendiğini söylediği öğrenildi.
'BAYAN BİR ŞAHSI BEKLEDİM'
Geçimini babasının yardımıyla sağladığını ifade eden Boz, olay günü akşam saatlerine kadar ikametinde oturduğunu, canının sıkıldığını belirtti. Boz, "İnternet ortamından satın almış olduğum kılıcımı çanta ile bilerek, yanıma alarak, aşağıya indim. İnmeden önce kafamda kolay olduğunu düşünerek, bir bayan şahsı bıçaklamayı düşündüm. Sitenin önündeki kaldırımda bir müddet yürüdüm, bayan bir şahsın gelmesini bekledim. Daha sonra bir bayan şahsın kaldırımda yürüdüğünü gördüm, bu bayanın arkasından yürüdüm" dedi.
'İYİ BİR BIÇAK ALANA KADAR BİRÇOK KEZ BIÇAK ALDIM'
Söz konusu kadını hatırlamadığını iddia eden Boz, kadına çantasından çıkardığı kılıcıyla 4-5 kez vurduğunu ve kadının yere düştüğünü belirterek ifadesini şu şekilde sürdürdü: "Bayan şahıstan birkaç kez ses geldi. Ne dediğini hatırlamıyorum. Tekrardan hızlıca koşarak elimde kılıcım ile birlikte ikametime gittim. İkametime girince kılıcım kanlı olduğum için banyoda yıkadım. Yarım saat sonra polis memurları geldi"
Can Göktuğ Boz evinde çıkan kılıç ve bıçaklarla ilgili olarak da "Daha önceden bende bıçaklara karşılık az bir merak vardı. Birkaç tane alınca aldığım bıçakların dandik olduğunu görünce iyi bıçak alana kadar birçok kez bıçak aldım" dedi.
'UYUŞTURUCUYLA ALAKALI TEDAVİ GÖRDÜM'
Savcılığın sorusu üzerine Boz, "18 yaşında uyuşturucu kullandığım için tedavi gördüm. 5 yıl önce İstanbul Avrupa bölgesinde bir hastanede uyuşturucu ile alakalı 17 gün yatılı olarak tedavi gördüm. Yine 5 yıl önce unutkanlık ile alakalı tedavi gördüm" şeklinde cevap verdi.
Savcılık, şüpheli Boz'u "Tasarlayarak canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme" ve "Silahla tehdit" suçlarından tutuklama talebiyle hakimliğe sevk etti.
'EVE GİTTİM ÜZÜNTÜM VE MORALİMİN BOZUKLUĞU GEÇTİ'
Şüpheli Boz, hakimlikteki sorgusunda önceki ifadelerini tekrar ettiğini belirterek "Olay günü sinirlerim ve moralim bozuktu. Bir anlık öfke ile istemeden yaptım. Bir kadını öldürmek daha kolay olduğu için kadın öldürmeyi tercih ettim. Maktulü tanımıyorum. Kılıç çantanın içindeydi, maktulü gördükten sonra arkasından yürüdüm, çantamdan kılıcı çıkarıp maktule 4 kere sapladım diye hatırlıyorum. Sonra eve gittim, üzüntüm ve moralimin bozukluğu geçti. Normalde böyle bir insan değilim, ben de kendime şaşırdım. Pişmanım" şeklinde savunma yaptı.
AVUKAT OLAN ANNESİ HAKİMLİKTE OĞLUNU SAVUNDU
Şüpheli Boz'un avukat olan annesi de hakimlikte savunma yaptı. Anne Ayşe Nejla Yomraloğlu "Ben şüphelinin aynı zamanda annesiyim. Kendisi 14 yaşından beri psikolojik tedavi görmektedir. Verilen ilaçları düzenli kullandıramadık. Son 2-3 senedir tedaviyi reddediyor ve benimle görüşmemektedir. Sıkıntıların arttığını, akıl sağlığının yerinde olmadığını ben de gözlemledim. Bu sebeple gözlem altına alınmasını ve tedavisinin yapılmasını talep ediyorum" ifadelerini kullandı.
TUTUKLANDI
Anadolu Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği de şüphelinin sevk edildiği suç maddelerinden tutuklanarak cezaevine gönderilmesine karar verdi.
EVİNDE ANLAMSIZ, GARİP YAZILAR BULUNDU
Polis evde yaptığı incelemede kağıtlar üzerine yazılarak, duvar ve pencerelere bantlanmış birçok yazı olduğunu gördü.
Yazılardan bazılarında "Karına bıçak sapla, Karına mermi at, Mermiden kaçarken çapraz koş. Biraz arkana bak." "Tartışma eden saldıran insanı öldür Göktuğ." "İstanbul Anadolu bölgesinde ölen yok. Saldırınca saldır yarısı katil bıçak." gibi yazdığı öğrenildi.
ŞÜPHELİ İKİ ÜNİVERSİTE BİRDEN OKUYORMUŞ
Şüphelinin sorgusu Cinayet Büro Amirliği'nde yapıldı. Şüphelinin özel bir üniversitenin mühendislik bölümünde okuduğu, ayrıca Açık Öğretim Fakültesi Sosyoloji Bölümü'ne de kayıt yaptırdığı öğrenildi. Babası bir inşaat firmasında mühendis koordinatör, annesi ise avukat olan şüphelinin Ataşehir'deki evinde yalnız yaşadığı belirlendi. Poliste oldukça sakin görülen şüphelinin verdiği 3 sayfalık ifadesinde işlediği cinayeti büyük bir soğukkanlılıkla anlattığı öğrenildi.
"ÇOCUKLARA 'ÖLDÜRECEĞİM SİZİ' DEMİŞ"
Cinayet zanlısı Can Göktuğ Boz'un yaşadığı sitedeki komşuları uzun süredir yaşadıklarını anlattı.
Can Göktuğ Boz'un yaşadığı sitede oturan bir kişi, "Sürekli bağırıyordu, gece gündüz bağırıyordu. Son günlerde bağırışları sıklaşmıştı. Küfrediyordu, haykıra haykıra. Geçen gün kılıcı çocuklara göstermiş.
Çocuklara kılıcı sallayarak 'Öldüreceğim sizi' demiş. Bu insanın hastanede olması gerekiyor, neden burada?" diye konuştu.
"AKLIMIZA GELEN BAŞIMIZA GELDİ"
Göktuğ Boz'un bir başka komşusu "Ben geçen gördüm, korkutucu biriydi, bu nasıl aramızda yaşıyor diye endişe ettim, çocuklar var bahçede oynayan. Ben onu görünce yönetimle konuşmam lazım dedim.
Aklımıza gelen başımıza geldi. Evinde çok sayıda kesici alet varmış. Samuray kılıcı varmış bir sürü. Normal olmayan, çok itici ve ürkütücü tavırları vardı" dedi.
AK PARTİ'DEN AÇIKLAMA
Öte yandan Başak Cengiz'in korkunç ölümü ile ilgili AK Parti'den de bir açıklama geldi. AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "Başak Cengiz nezdinde hedef alınan tüm insanlıktır, tüm kadınlarımızdır. Toplumsal olarak kadın cinayetlerine karşı seferber olmamızın vakti gelmiştir ve dahi geçmektedir" dedi.
AK Parti'li Çelik, Twitter'daki hesabından yaptığı açıklamada İstanbul'da samuray kılıcı ile öldürülen Başak Cengiz'e rahmet diledi. Çelik, "Karşı karşıya olduğumuz gaddarlık ve cinayeti tarif edecek kelime bulamıyoruz. Başak Cengiz nezdinde hedef alınan tüm insanlıktır, tüm kadınlarımızdır. Bu cinayeti işleyene ve ait olduğu canice zihniyete lanet olsun. Bir kadını sadece masum ve 'savunmasız' olduğu için hedef aldığını söyleyen canice bir zihniyetle karşı karşıyayız. Toplumumuzun her bir zerresi bu canice zihniyetle, eğitim, hukuk ve bilinçlenme yoluyla mücadele etmelidir" dedi.
'SEFERBER OLMAMIZIN VAKTİ GELMİŞTİR'
Çelik, kadın cinayetlerine karşı toplumsal olarak seferber olma zamanının geldiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Bu canice zihniyeti oluşturan her şeye ve bu zihniyetin hayatımızda dolaşan her bir ipucuna karşı bilinçlenme seferberliği ile hareket etmeliyiz. Toplumsal olarak kadın cinayetlerine karşı seferber olmamızın vakti gelmiştir ve dahi geçmektedir. Bugün insanlık namına, kadınlarımız adına Başak Cengiz'i kaybetmenin acısını yaşıyoruz. Yürek kanatan bir acımız var. Her türlü ayrılığı gayrılığı bir kenara bırakarak insanlık namına topluca duyarlılık göstermeliyiz. Gelin tüm canlarımız yüreklerimizi ortaya koyalım ve kadın cinayetlerine karşı daha güçlü şekilde 'yeter' diyelim; 'dur' diyelim. Bir bilinçlenme seferberliği için toplumumuzun her bir zerresine ve tüm yüreklere ihtiyacımız var."