Referandum sürecinin sona ermesiyle AK Parti MYK toplantısı ilk kez yapıldı. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, toplantının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
'YENİLEN PEHLİVAN GÜREŞE DOYMAZ'
Çelik, MHP lideri Devlet Bahçeli'nin erken seçim isteğine şu yanıtı verdi: ''Genellikle yenilen pehlivan güreşe doymaz. Türkiye artık zamanında seçim yapmayı öğrenmelidir. Seçim 2011 yılının yaz ayında yapılacaktır. Bugünkü hesapla temmuz ayında yapılacaktır. Mevsim şartları itibariyle haziran ayına alınabilir mi, buna TBMM karar verecek ama bu, hiçbir suretle erken seçim anlamına gelmeyecektir.
Başbakanımızın ve hepimizin en çok üstünde durduğu şey güven ve istikrardır. Güven ve istikrarı çok önemsiyoruz. Sabah, akşam seçimle yatıp seçimle kalkan bir ülkede güven ve istikrar olmaz. AK Parti fırsatçı düşünerek, 'Nasıl olsa yüzde 58 çıktı, bu rüzgarı da arkamıza aldık. Haydi baskın bir seçime gidelim' yaklaşımı içinde olmayacak. Çünkü biz insanımızın menfaatlerini, AK Parti'nin menfaatlerinin üzerinde gören bir siyasi anlayışa sahibiz. Bu konudaki tereddütlerin ortadan kalkması gerektiğini düşünüyorum.''
Bir soru üzerine AİHM'in Hrant Dink kararıyla ilgili değerlendirmede bulunan Çelik, şöyle konuştu:
''Biliyorsunuz Hrant Dink davasında Türkiye, dostane çözüm önerdi. Aile buna pek yanaşmadı. Mahkeme de şartların oluşmadığına hükmetti. Türkiye, Avrupa Konseyi'nin kuruluşundan beri konsey üyesi bir ülke. AİHM de Avrupa Konseyi adına yargılama yapan bir mahkemedir. Türkiye, AİHM'nin yargı yetkisini kabul etmiş bir ülkedir. Dolayısıyla bu karara saygı duymaktan başka yapılabilecek bir şey yoktur. Hrant Dink'i öldüren kişi, onun destekçileri ve onların taşıdığı zihniyet, bu iğrenç cinayet sadece saygın bir insanı ve Türk vatandaşını öldürmekle kalmamış, ülkemizin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde mahkum olması sonucunu doğurmuştur. Keşke böyle bir cinayet hiç olmasaydı. Keşke Türkiye, böyle talihsiz bir mahkumiyetle karşı karşıya kalmamış olsaydı. Biz, insanın yaşama hakkı ve kendini ifade etme özgürlüğü söz konusu olduğu zaman, anlamsız hesaplama yapmanın gerekli olmadığını düşünüyoruz.