İşte Öke'nin kaleminden o satırlar: Sultan Vahdettin, İttihat ve Terakki'den kurtulmak istiyordu. Bu konuda çalışmalar yaptı. Atlarını, değerli bir mücevher kutusunu sattı. Bu parayla, Mustafa Kemal'i Anadolu'ya gönderdi. Bu açıklama birilerini rahatsız edecek. "NUTUK'ta böyle yazmıyor" diyecekler. NUTUK bir yorumdur. Ancak Atatürk'ün Anadolu'ya çıkışı böyle olmuştur.
Rahmetli Bülent Ecevit, "Vahdettin hain değildir" dedi. Bu cümleden sonra başına gelmedik kalmadı. Fransa bile krallarını 200 yıl sonra akladı.
YUNAN ASKERİYLE TARTIŞTI
Latife Hanım ve ailesi, İzmir'in Yunanlılar tarafından işgal edilmesinden sonra Paris'e geçti. Fakat babaannesinin ağır hasta olmasından dolayı, İzmire'e dönmeye karar verdiler. Tabii bu zor bir ihtimaldi. Ancak Latife Hanım'ın Mason babası Muammer Bey, güçlü ilişkilerini devreye soktu. Latife teyzem, o tarihte Fransa hükümetinin 'özel koruması' olarak verilen 'PROTEGEE SPECIALE" belgesiyle İzmir'e döndü. Yunanlılar, Muammer Bey'e olan düşmanlıklarından dolayı Latife Hanım'ı gözaltına aldı. İşte o sırada teyzem, "Müslüman bir kadının çarşafını çıkartamazsınız" dedi. Bu cümle, daha sonra birileri tarafından, Latife teyzemin Mustafa Kemal'e söylediği şeklinde yansıtıldı. Oysa gerçek farklıdır. Teyzem o sözleri, tartıştığı Yunan askerine söylemiştir.
ZÜBEYDE HANIM ONAYLADI
Latife Hanım, Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'ne yardım etmeye başladı. Birçok evrakı onlara götürdü. Evden 'ütücü kız' kıyafetleriyle çıkıp Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'ne giderdi. Zübeyde Hanım'ın Mustafa Kemal'e gönderdiği mektupta, "Latife, Evropa görmüş akıllı bir kız, iyi bir kız al bunu" demişti.
Zübeyde Hanım, Latife Hanım'a cephe almamıştı, çünkü oğlunu idare edecek tek kadının o olduğunu anladı.