Mil'li savunma

Ortadoğu'da dengeler değişti, gözler Türkiye'ye çevrildi. Mavi Marmara'da 9 vatandaşımızı öldüren İsrail özür dilemeyince, Türkiye harekete geçti. İlk olarak İsrail'e yönelik 5 maddelik bir yaptırım planı hazırladı. O yaptırımlardan biri de "Doğu Akdeniz'de seyrüsefer serbestisi"ydi. Yani Türk Donanması gerektiğinde İsrail Donanması'na ait gemilere müdahele edebilecekti. Bu kapsamda önemli bir adım daha atıldı. Türk Donanması'nın Akdeniz'de görev yapması için Güney Deniz Saha Komutanlığı'nda hazırlıklar başladı. İsrail'e karşı uygulanacak yaptırım kapsamında 3 Türk firkateyn "Vira bismillah" deyip demir aldı. Peki 3 firkateynin görevi ne olacak? İşte bu sorunun tarihi yanıtları: Gemilerimizin "seyrüsefer serbestisi", Ege hava sahasında Yunanistan'a karşı uygulanan politikanın benzeri şeklinde gerçekleşecek.
GEMİLERİ YAKTIK
İsrail, kara sularının bittiği 12 mil dışında herhangi bir gemiye müdahale ederse Türk donanması devreye girecek. Gemilerimiz bu bölgenin dışında bir İsrail gemisiyle karşıya karşıya geldiği anda uzaklaşmak yerine 100 metreye kadar ilerleyecek. Fırkateynlerimiz karşı geminin silah sistemlerini kilitleyecek. Böylece Ege Hava Sahası'nda savaş uçaklarıyla yaşanan "it dalaşlarının" bir benzeri Doğu Akdeniz'de gemiler arasında gerçekleşecek.
SAYICA ÜSTÜNÜZ
Sıcak gelişmeden sonra dikkatler Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nın envanterine çevrildi. 4 değişik sınıfta 17 fırkateyni olan Deniz Kuvvetleri'nin 6 korveti ve 14 adet denizaltısı bulunuyor. Deniz araçları ve personel açısından Türkiye, İsrail'den daha üstün. İsrail'in ise 13 torpido gemisi, 3 denizaltısı, 2 anti denizaltı gemisi ve 3 hava destek gemisi var. Ancak İsrail'in silah sistemleri son teknolojiyle donatılmış. Güdümlü mermilerle donatılan gemiler 120 mil öteden hedef vurabiliyor.

CEYDA KARAASLAN