Embriyo davası

Yargı tarihinde bir ilk yaşandı. Tüp bebek hazırlıklarını tamamlayan evli çift, boşanmaya karar verdi. 'Dondurulan embriyoların kimde kalacağı' sorusunun cevabını ise aile mahkemesi verecek

takvim.com.tr takvim.com.tr
Kaynak GAZETE
Giriş Tarihi :26 Eylül 2011
Embriyo davası

İÇİNDEKİLER

Türk hukuk sistemi, tarihinde ilk kez "tüp bebek" ile ilgili bir karar verecek. İstanbul'da yaşayan uluslararası ilişkiler mezunu N.Ş. (39) ile iç mimar N.B.Ş. yıllarca birlikte yaşadı. Çocuk sahibi olmak isteyen çift, aldıkları 2 haberle yıkıldı. Doğurganlığında bir sorun olduğu tespit edilen genç kadına bir de kanser teşhisi konuldu.

Bunun üzerine ikili "tüp bebek" yapmaya karar verdi. "Prosedür gereği" evlenen N.Ş. ile N.B.Ş., Maslak'taki Acıbadem Hastenesi Tüp Bebek Merkezi'ne gitti. Çiftten alınan "embriyolar" (yumurta ve sperm hücrelerinin birleşmesiyle oluşan döllenmiş yumurta), hastanenin Embriyo Dondurma Çözdürme İşlemi Merkezi'nde donduruldu. Tüm bunlar yaşanırken, genç kadının kanser hastalığı da ilerledi.

'EVLADIMIZ YOK' DEDİ "
Kurtulma şansı yok" denilen genç kadın, kemoterapi tedavisi görürken üzerine bir de felç geçirdi.
Genç kadın, yaşadığı ağır hastalığı bahane ederek, 2010 yılında boşanma davası açtı. Mahkemeye sunduğu dilekçede ise müşterek çocuklarının olmadığını ve eşinden tazminat ya da nafaka talebinin bulunmadığını belirtti.

Dava "normal" bir şekilde devam ederken, 20 Eylül'de İstanbul Aile Mahkemesi'nde görülen duruşmada, davalı kocanın avukatı, "şok" bir çıkış yaptı ve "Çiftin Embriyo Dondurma Çözdürme İşlemi Merkezi'nde tüp bebeği var" dedi. Bunun üzerine duruşma ertelendi. Bir ilk ile karşılaşan mahkemenin "tüp bebeğin" kimde kalacağı konusunda ne karar vereceği ise merak konusu.

'DÖLLENMİŞ YUMURTA ÇOCUK SAYILMAZ'
Dondurulan yumurta krizini, hukukçular değerlendirdi. Yumurtanın döllenmiş olmasının "çocuğun doğması" anlamına gelmeyeceğini söyleyen avukat Saniye Ülgen şunları söyledi: "Embriyonun çocuk olarak sayılması tıbben doğru değildir. Ancak bu davada çocuk doğurma konusunda kadının iradesine bakılmalı. Anne hayati fonksiyonlarını yitirmeyecekse ileride kadının çocuk sahibi olma iradesi olup olmadığı ortaya konulmalıdır. Mahkeme kadın 'Çocuk sahibi olmak istiyorum' derse, kararını bu yönde alabilir."

Neslihan KESKİN