Ankara Savcısı Hakan Yüksel'in talebiyle gerçekleşti. Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi "SUSURLUK ÇETESİNİN" işlediği 'Faili Meçhuller'e ilişkin delillere ulaşılabileceği gerekçesi ile Mehmet Eymür "ŞÜPHELİ" sıfatıyla İstanbul'da gözaltına alınması kararını çıkardı.
Eymür, polis nezaretinde Ankara'ya getirildi. 6 saat ifade verdi. Televizyon haberlerine bakanlar, "Eymür tutuklanacak" diye bekledi, ama serbest bırakıldı.
Arkasında birçok soru bırakan MİT'çi Eymür olayı üzerindeki sis perdesini kaldırmak için MİT Eski Daire Başkanı Prof. Dr. Mahir Kaynak ile konuştum.
Mahir Hoca, peşpeşe sorularıma tane tane cevap verdi: "Olaydaki bir büyük ve diğer küçük resme dikkatle bakın. Küçük resimlerde görev verilen, iş yaptırılan isimler var. Mehmet Eymür, iş yaptırılan isim. Özel harekâtçılar da öyle.
Görevdeki diğer isimlerde.
Büyük resim, bunları yaptıran beyin kim? Kimler? Ergenekon davası, faili meçhul olaylar soruşturması, 28 Şubat soruşturması gibi, olaylara global bakarsak, emirleri veren "Büyük Beyin kim-kimler?" Olayların arkasında operasyonu kimler yaptırıyor?
Savcılar, bir yandan, bazı dönemleri anlamak için, büyük beyinin kim-kimler olduğunu anlamak için işlerini yürütüyor, diğer yandan emirleri yerine getiren suçluları ortaya çıkarıp, cezalandırmanın yollarını arıyor.
Faili meçhul olaylar var.
Emirleri uygulayanlar görev sırasında suç işlemiş, bunlar ortaya çıkarılıyor, cezaları verilecek.
Türkiye yeni ufuklara gidiyor. Eski dönemlerin defterlerinin kapatılması zamanı geldi."
Talimat kimden?
Prof. Dr. Mahir Kaynak, büyük ve küçük resimlerin çerçevesinden "Eymür olayı" analizini sürdürdü: Basına yansıyan bilgilere göre, Ergenekon ve Susurluk davalarıyla ilgili bilgiler verdiği öğrenilen Mehmet Eymür'e, işlenen faili meçhul cinayetlerin MGK talimatıyla yapılıp yapılmadığı sorusu yöneltilmiş. Bir dönemi anlamak için yapılan bir çalışmayı bu bilgi göstermiyor mu? Mehmet Eymür, emri yerine getiren isim, ifadesi alınıyor.
Bağlantıları kurmada yardımcı olabilir. Esas iş, tepelerde, tepelerin arkasındaki büyük beyni anlamaktır."
Prof. Dr. Mahir Kaynak'a, "Hiram Abas cinayetini hangi resme koymamız gerektiğini" sordum. İşte cevabı: Merhum Hiram Abas ve onunla çalışan Mehmet Eymür, emirleri yerine getiren isimlerdi. Abas'ın neden öldürüldüğü çözüldü. İşin Türkiye içi bir konu olduğu anlaşıldı. Merhum Abas, MİT Müşteşarı olmak istiyordu, olmasının önü böyle kesildi. Ama kim öldürdü? Çözülemedi. Bunu da 'Büyük Beyin' etraflıca anlaşılırsa çözmek kolaylaşacaktır."
Kıyat'ın sözleri
Mahir Hoca, emekli koramiral Atilla Kıyat'ın bazı sözlerine atıfta bulundu, o açıklamaları bir kez daha okumakta yarar olduğunu söyledi. Ne demişti Emekli Koramiral Atilla Kıyat?: 1993-
1997 yılları arasında işlenen faili meçhul cinayetler 'Devlet politikası'dır. O dönemde görevde olan kişiler emir üzerine bazı cinayetleri işlemişlerdir.
Dönemin Cumhurbaşkanları, Başbakanları ve Genelkurmay Başkanları hesap vermelidir. Bu yıllarda işlenen faili meçhuller terörle mücadele için Devlet politikası mıydı ve bu çocuklar devlet politikası mı uyguladılar? 'Hayır, böyle bir devlet politikası yok' diyorsanız, söylensin. Hayır söylemiyorlar.
Ben o zaman devlet politikası olduğunu düşünüyorum."
Bu açıklamalar üzerine Eski Susurluk Araştırma Komisyonu Başkanı Mehmet Elkatmış, Kıyat'ın çok doğru bir şey söylediğini belirterek, "Faili meçhul cinayetlerden Devleti yönetenler haberdardı.
Haberi yoksa gafildirler.
Gafilliği de kabul etmeyeceklerine göre, kendileri ülkeyi yönettiklerini iddia ettiklerine göre bu işlerden hepsinin de haberi vardır" iddiasında bulunmuştu.
Dava gelir
Prof. Dr. Mahir Kaynak, faili meçhuller konusunda bir dava gelmesini beklediğini vurguladı.
Olası bu davaya yönelik eski MİT müsteşarları TEOMAN KOMAN (Jitem olayı), SÖNMEZ KÖKSAL, ŞENKAL ATASAGUN'un tanık olarak ifadelerinin alınmasından bahsediliyor.
Ankara savcılarının, olası iddianameye, TBMM susurluk komisyonu raporu, faili meçhul olaylar raporu ve Başbakanlık teftiş kurulu eski başkanı Kutlu Savaş'ın hazırladığı raporun gireceği, bu raporlar doğrultusunda gerekeni yapmayanlar hakkında muhtemel davaların başlayacağına işaret ediliyor.
DİĞER