İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada mahkeme heyeti tarafından alınan ara kararlar, üye hakim Murat Üründü tarafından açıklandı.
Buna göre mahkeme heyeti, mazeretsiz olarak duruşmalara katılmayan sanık avukatları hakkında Avukatlık Kanunu'nun 62 maddesi de dikkate alınarak gereğinin yapılması için Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı'na yazı yazılmasına karar verdi.
Balyoz Hakimi: Yargıyı kilitlemek kimseye yarar sağlamaz
Balyoz davasına bakan Mahkeme Başkanı Ömer Diken, ''Hukuk içindeki sorunlar yargı yoluyla çözülür. Tişört giymeyle, basın yayın organlarına açıklama yapmakla bir yere varılamaz. Yargıyı kilitlemek hiç kimseye yarar sağlamaz'' dedi.
Orgeneral Bilgin Balanlı, eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Halil İbrahim Fırtına, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek, eski 1. Ordu Komutanları emekli Orgeneraller Çetin Doğan ve Ergin Saygun ile Güney Deniz Saha Komutanı Koramiral Abdullah Can Erenoğlu'nun da aralarında bulunduğu 250'si tutuklu 365 sanıklı ''Balyoz Planı'' davasının 91'inci duruşması başladı. İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde oluşturulan salonda yapılan duruşmaya, emekli orgeneraller Çetin Doğan ve Halil İbrahim Fırtına, emekli Oramiral Özden Örnek ile MHP'den milletvekili seçilen emekli Korgeneral Engin Alan'ın da aralarında bulunduğu 180 tutuklu sanık ile tutuksuz yargılanan 6 sanık katıldı.
Emekli Orgeneral Ergin Saygun'un da aralarında bulunduğu 70 tutuklu sanık ise duruşmaya gelmedi.
''Delillerin değerlendirilmeden, savcının esas hakkındaki görüşünü açıkladığını ve tanık dinleme taleplerinin kabul edilmediğini'' belirterek mahkemeyi protesto eden sanık avukatları da duruşmaya katılmadı.
Duruşmada, emekli albaylar Dursun Çiçek ve Fikri Karadağ ile hakim Albay Ahmet Zeki Üçok'ın da aralarında bulunduğu 40 sanığın ise protesto amaçlı ''Adalet bilime karşı, adil yargılanma istiyoruz'' yazılı siyah tişörtler giydikleri görüldü.
Katılan sanıkların yoklamasının yapıldığı sırada Mahkeme Heyeti Başkanı Ömer Diken, sanıklara bu tişörtlerin ne amaçla giyildiğini sordu. Sanıkların da mahkemeyi protesto amacıyla bu tişörtleri giydiklerini söylemeleri üzerine Başkan Diken, bunları giyenlerin tespitini yaptı.
Bu sırada bir sanığın ''Biz de giydik'' diye bağırması üzerine Başkan Diken, ''Buna ukalalık derler. Oradan karışıyorsunuz. Mahkeme tespit yapıyor'' dedi.
Sanıklardan Ahmet Zeki Üçok da mahkeme başkanına yönelik, ''Siz de ukala diyemezsiniz'' şeklinde bağırdı.
-Tişörtlü sanıkların bir kısmı salonu terk etti-
Başkan Diken'in ''Siz de giymişsiniz'' dediği Fikri Karadağ'ın, ''Evet var, ne yaparsan yap'' sözleri salonda gülüşmelere neden oldu.
Yine yoklama sırasında sanıkların ayağa kalkmalarını isteyen Diken, sanıklara ''Mahkeme huzurunda ağaya kalkmaya bile tenezzül etmiyorsunuz'' dedi.
Yoklama sırasına, ayağa kalkmak zorunda olmadığını belirten sanıklardan Mustafa Önsel ise, tişörtünü göstermek için kalktığını söyledi.
Başkan Diken'in, ''Mahkeme huzurundasınız'' sözleri üzerine Önsel, ''Biz ne zaman kalkacağımızı biliriz'' şeklinde yanıt verdi.
Diken ise, ''Bugüne kadar size hoşgörülü davrandık. Ayak ayak üstüne attınız. Kıçınızı dönerek oturdunuz'' sözlerine Önsel de, ''Siz de bizi haksız yere tutukladınız'' diye bağırdı.
Bunun üzerine Diken, Önsel'e dışarı çıkmasını söyledi.
Önsel, ''Ben çıkıyorum zaten'' diyerek solondan ayrılırken, protesto amaçlı tişört giyen sanıkların bir kısmı da salonu terk etti.
Duruşmada daha sonra, dosyaya gelen evraklar üye hakim Ali Efendi Peksak tarafından okundu.
-İstanbul Barosu'ndan avukat talebine yanıt-
Peksak, mahkemenin, avukatları duruşmaya girmediği için 232 tutuklu sanığa avukat görevlendirilmesi yapılması amacıyla İstanbul Barosu Başkanlığı'na yazılan yazıya cevap verildiğini kaydetti.
Baro'nun, ilgili yasa hükümlerine yer verdiği yazısında, CMK'da esas olanın sanığın seçilmiş müdafiyle temsil edilmesi olduğu ifade edilerek, kişinin kendi seçtiği avukat bulunması, vekalet ilişkisinin devam etmesi durumunda avukat atanmasının yapılamayacağını belirttiğini anlatan Peksak, vekalet ilişkisi sonlandırılmamışken müdafi tayininin kanunen mümkün olmadığının bildirildiğini söyledi.
Hakim Peksak, baronun söz konusu cevap yazısında, mahkemenin, sanıkların vekalet ilişkisinin devam edip etmediği, istifa durumunun bulunup bulunmadığının bildirmesini istediğini kaydetti.