Deşifre ekibi ayrıca Tarım Bakanlığı tarafından 'İYİ TARIM" sloganıyla hayata geçirilen ve çok ünlü marketlerin reyonlarında satışa sunulan sebze ve meyvelerden 10 numuneyi de analiz ettirdi… Bu kez durum daha da vahimdi… 10 numunenin 6'sında yani %60'ında yüksek oranda zirai ilaç kalıntısı tespit edildi…
Programa katılan Türk Kanser Araştırma ve Savaş Kurumu Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Tezer Kutluk, zirai ilaçların kanserle ilgisinin bilindiğini ve her yıl ülkemizde 150 bin kişinin kansere yakalanmasının beklendiğini söyledi.
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Bölümü Metabolizma ve Beslenme Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Aydın ise, bu kalıntıların sadece kansere değil pek çok psikiyatrik ve bağışıklık sistemi hastalıklarına da neden olduğunu söyledi. Aydın; erken ergenliğe girişin de gıdalardaki soya katkısı ve zirai ilaç kalıntıları nedeniyle arttığını belirtirken, bu durumun meme kanseri, jinekomasti ve sperm sayısında düşüş gibi hastalıklara yol açtığını, ileride insan neslinin kendini üretemeyecek hale gelmesinden korktuğunu da sözlerine ekledi.
Uzmanlara göre, bilinçsizce ya da daha fazla ürün elde etmek için kullanılan zirai ilaçlar sebze ve meyveler tarafından depolanıyor. Oradan da sofralarımıza kadar geliyor. Zirai ilaç kalıntılı sebze ve meyvelerin tüketilmesi başta kanser olmak üzere, erken doğum, gıda zehirlenmesi gibi daha bir çok ciddi hastalığında temelini oluşturuyor… Ayrıca kanserojen kalıntılı sebze ve meyvelerin emzikli anneler tarafından tüketilmesi de, zehirli kalıntıların anne sütü vasıtasıyla bebeklere geçmesine neden oluyor…