Kürtajın üçyüz'ü

Başbakan 'Kürtaj cinayettir' dedi, rakamlar tartışmanın boyutunu ele verdi. Buna göre son 1.5 yılda 300 bin kadın kürtaj için doktora gitti. Operasyonda en çok tercih edilen ise devlet hastaneleriydi...

Kaynak GAZETE
Giriş Tarihi :31 Mayıs 2012
Kürtajın üçyüz’ü
Toplumsal bir vakaydı... Ama dillendirilmek yerine hep yastık altında kaldı. Ancak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın geçtiğimiz hafta yaptığı açıklama, dünyanın tartıştığı kürtajı, Türkiye gündemine de taşıdı. AK Parti Kadın Kolları Kongresi'nde konuşan Başbakan Erdoğan, "Kürtaj cinayettir" açıklaması yaptı. Peki Başbakan'ın çıkışının ardında ne vardı? İşte bu sorunun yanıtına TAKVİM ulaştı. Kürtaj yaptıranların her yıl artması, Başbakan'ı çileden çıkardı. Zira kürtaj olan kadın sayısı son 10 yılda ciddi oranda arttı.

'ÖZEL' DE AZ...
Hükümeti tedbir almak için harekete geçiren rakamlar ise son 5 yılda yaşandı. 2008'de kürtaj yaptıran kadın sayısı 130 bin civarındayken, bu sayı 2011'de 220 bine ulaştı. 2012'nin ilk 4 ayında da 75 binin üzerinde kadın kürtaj yaptırdı. Yani son 1.5 yılda kürtaj yaptıranların sayısı 300 bine yaklaştı. Öte yandan gebeliği sonlandırma ya da kürtajın en çok yaptırıldığı yer, Sağlık Bakanlığı'na bağlı devlet hastaneleri oldu. 2011 yılında devlet hastanelerinde 130 binin üzerinde kadın kürtaj yaptırdı. Bu rakam aynı zaman diliminde üniversite hastanelerinde 15 bini buldu. Özel kurumlarda ise 70 bin kadın kürtaj için ameliyat masasına yattı.

HAYAT ANNE KARNINDA...
Kürtaj, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin'in de gündemindeydi. Denizli'ye giden Şahin, kürtajın sanki aile planlaması yöntemiymiş gibi kullanıldığını ve ciddi manada arttış gösterdiğini belirtti. Şahin, "Halbuki hayat hakkı, anne karnında başlıyor. Kadınımızı eğiteceğiz. Kürtajın bir aile planlaması yöntemi olmadığını anlatacağız" diye konuştu.

ANA KONU SAĞLIK
Sağlık Bakanı Recep Akdağ da sezaryen ve kürtajla ilgili şu değerlendirmede bulundu: "Hem sezaryen hem de kürtaj, doğum sayılarını azaltıyor. Ancak çıkış noktamız bu değil. Bizim ana konumuz anne ve bebeğin sağlığıdır."

KONUMLARA GÖRE ALGI DA DEĞİŞİYOR
2011 yılı Dünya Değerler Araştırması, gündemdeki tartışma kürtajın, toplumdaki konumunu da belirledi! Buna göre dindarlık yükseldikçe, "kürtajı yanlış bulma" eğilimi artıyor. Ama eğitim düzeyi yükseldikçe "kürtajı yanlış bulma" eğilimi azalıyor. Ayrıca gelir düzeyi yükseldikçe, kürtaja destek de yükseliyor.

KEY Fİ'YE YASAK
Kürtaj tartışması sürerken Sağlık Bakanlığı çalışma başlattı. Söz konusu çalışmaya göre Türkiye'de 10 haftaya kadar izin verilen kürtaja sınırlamalar gelecek. Özellikle evli çiftlerin daha fazla çocuk istememek adına gerçekleştirdiği kürtajlar yasaklanacak. Kürtaja ancak annenin hayati durumunun riske girebileceği durumda izin verilecek.

DİYANET: CAİZ DEĞİLDİR
Tartışmaya, Diyanet İşleri Başkanlığı da dahil oldu. Diyanet, konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı: "Yahudilik ve Hıristiyanlık'ta olduğu gibi İslam dininde de kürtaj caiz değildir. İnsanın yaşama hakkı, sperm ile yumurtanın birleşip döllenmesinden itibaren başlar. Bu safhadan itibaren anne-baba da dahil hiç kimse bu hakka müdahale edemez."

Hüsniye ORAL - Safure CANTÜRK - Burcu ÇALIK