Notaların sultanı

Türk kızı Kansu Dönmez, 7 yaşında piyanoyla tanıştı. Aile restoranındaki konserlerini Carnegie Hall'a taşıdı. Ve 22 yaşındayken hayatı belgesel yapıldı

takvim.com.tr takvim.com.tr
Kaynak GAZETE
Giriş Tarihi :05 Aralık 2012
Notaların sultanı

İÇİNDEKİLER

Hatay'dan Hollanda'ya göç eden bir ailenin kızı olan ve Amsterdam'da dünyaya gelen Karsu Dönmez, 7 yaşında piyano çalmaya başladı. 16 yaşında, ailesinin restoranında bir yandan garsonluk yaptı, diğer taraftan müşteriler için piyano çalıp şarkı söyledi. Kısa sürede restoranda kuyruklar oluştu. Herkes Karsu'yu dinlemeye koştu. O günlerde ünlü yönetmen Mercedes Stalenhoef de restoran geldi ve bu müthiş yeteneği keşfetti...

NEW YORK'TA KONSER
Bu sırada Karsu, aile restoranından çıktı, New York'un dünyaca ünlü Carnegie Hall isimli gösteri merkezine uzandı. Dünyanın en prestijli konser salonunda tam 3 kez sahne aldı. "Altın Buzağı" ödüllü yönetmen Stalenhoef ise çok etkilendiği Karsu'nun hikayesini belgesel yapmaya karar verdi.

6 YIL BOYUNCA TAKİP ETTİ
Avrupa'nın çeşitli ülkelerinde, Karsu'nun görüntülerini kaydeden Stalenhoef, Türk kızını Mart 2007'den Ocak 2012'ye kadar takip etti. Çekimleri tamamlanan belgesel, Hollanda'nın ünlü Tuschinski 1 isimli sanat merkezinde, binlerce film arasından gösterim yapılması için seçildi. Stalenhoef, "Karsu'nun hayatı, her insana örnek olacak nitelikte" dedi. Merakla beklenen belgesel, yakında Hollanda'da gösterilecek.

TAM 26 FARKLI  ENSTRÜMAN ÇALIYOR
Trakya Üniversitesi Almanca Öğretmenliği Anabilim Dalı Öğretim Görevlisi Hasan Islattı, hobi olarak bağlama çalarak başladığı müzik hayatında 26 farklı enstrüman öğrendi. 100'e yakın şiiri, 60 civarında da bestesi olduğunu belirten Islattı, müzikle ilgilenen gençlere karşılık beklemeden her konuda yardımcı olacağını söyledi.

KARADENİZ BENİ ETKİLEDİ!
Yeni çıkan albümü "Confession"dan (İtiraf) parçalar seslendiren genç sanatçı, Türkçe parçaları da caz ve funk müzik ile harmanlayarak etkili bir performans sergiledi. Karsu, "Dünyanın başka yerinde uçuk giyimli, caz düşkünü bir genç ile başörtülü bir ninenin yan yana oturduğunu göremezsiniz. Karadeniz Caz Festivali'nde gördüğüm bu manzara, beni müziğin birleştirici gücüne daha çok inandırdı" dedi