5 üniversite tarafından yapılan ortak açıklamada şöyle denildi: 18.12.2012 tarihinde Göktürk-2 Uydusu Çin'deki Jiuquan Havaüssü'nden fırlatılarak yörüngesine oturtulmuştur. Uydunun yörüngeye oturtulması dolayısıyla ODTÜ yerleşkesi TUBİTAK Uzay Bilimleri ve Teknolojileri Araştırma Merkezinde Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın da katıldığı bir tören düzenlenmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti'nin uzay bilimleri ve teknolojileri alanında göstermiş olduğu bu tarihi başarı, ne yazık ki ODTÜ yerleşkesinde bazı öğrencilerin şiddet eylemleriyle gölgelenmeye çalışılmıştır.
Üniversiteler öğrencilerin ve bilim adamlarının fikir ürettiği, düşüncelerini özgürce paylaştığı; farklı, hatta katılmadığı düşüncelere tahammül etmeyi içselleştirdiği ortamlar olmalıdır. Şiddet içeren eylemlerin fikirlerin önüne geçmemesi esastır. Öğrencilerin tek protesto aracı eleştirel fikirleri olmalı; taş, sopa ve molotof kokteyli öğrencilerle anılmamalıdır. Kavga ve şiddet hiçbir fikre hizmet edemez ve hiçbir fikir hedeflerine bu yöntemlerle ulaşamaz.
Marmara Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi, Yıldız Teknik Üniversitesi, Galatasaray Üniversitesi ve Mimar Sinan Üniversitesi olarak, ODTÜ yerleşkesinde gerçekleştirilen tören sırasında yaşanan şiddet olaylarını üzüntüyle karşılıyoruz.
Toplumun her alanda bir adım daha ileriye gidebilmesinin, üniversite öğrencilerinin eğitim, araştırma ve sosyal sorumluluk faaliyetleriyle mümkün olacağına inanıyoruz. Üniversiteler olarak öğrencilerimizin kamuoyunda başarılarıyla gündeme gelmeleri en büyük arzumuzdur.
Bu vesileyle, ülkemizde heyecan uyandıran ve tüm dünyanın ilgisini çeken böylesine bir bilimsel ve teknolojik başarının gerçekleşmesinde katkısı olan bilim adamlarımıza ve diğer yetkililere teşekkür eder, tebriklerimizi sunarız.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ'NDEN OLAYLARA TEPKİ
İÜ Rektörü Prof. Dr. Yunus Söylet'in ODTÜ'deki olaylar ile ilgili basın açıklamasında şöyle denildi: Geçtiğimiz hafta ülkemiz için gurur vesilesi olan ve stratejik öneme sahip bilimsel bir çalışma gerçekleştirildi. İçerisindeki yazılımların yüzde yüzü, donanımın ise yüzde sekseni Türk mühendisleri tarafından yapılan yüksek çözünürlüklü GÖKTÜRK-2 uydusu uzaya fırlatıldı, başarıyla yörüngeye yerleştirildi.
Bu başarı, üniversitelerin gerçekleştirdiği araştırmalar ve yaptıkları bilimsel çalışmalarla gündeme gelmesi gerektiğini savunan biz bilim insanları ve Türkiye için büyük bir önem sahipti. Bu başarıyı ülke olarak hep birlikte yaşamamız gerekirdi. Ancak bu başarılı bilimsel çalışma gerçekleşirken ne yazık ki diğer taraftan da bir üniversitede olmasını asla kabul edemeyeceğimiz görüntülere hep birlikte şahit olduk. Bu önemli olayın bilimsel yönünden daha çok bir grup öğrencinin taş, sopa, lastik yakma ve molotof kokteylleri ile gündeme gelmesi hepimizi derinden yaraladı. Bu tutum geleneksel misafirperverliğimizle de hiç bir biçimde bağdaşmamaktadır.
Artık önümüzde yepyeni bir dünya var. Bu yüzyılın gerçekleri ve dinamikleri çok farklı. Bilim yuvası olan üniversiteler, değişimi en yakından takip eden kurumlar olmalılar. Bu yüzden çok küçük bir azınlığın, ODTÜ gibi ülkemizin en önemli bilim ve eğitim kurumlarından birinin imajını olumsuz şekilde etkilemesine izin verilmemelidir.
Geleceği, eğitim ve bilimle kurmaya çalışan gençlerimizin, başkalarının eğitim hakkını engellemeden, kampüslerdeki güven ortamını zedelemeden ve bin bir emekle çocuklarını üniversiteye gönderen ailelerin huzurunu bozmadan kendilerini ifade etmeleri gerekir. Bunun dışındaki eylemler, başkalarının özgürlüğüne ve haklarına müdahale anlamına gelir.
FATİH SULTAN MEHMET VAKIF ÜNİVERSİTESİ SENATOSU DA OLAYLARA İLİŞKİN BİR BASIN AÇIKLAMASI YAPTI
Açıklamada şöyle denildi: Son günlerde ODTÜ'de meydana gelen olaylarla ilgili olarak, 24 Aralık 2012 tarihinde toplanan üniversitemiz senatosu aşağıdaki görüşlerini kamuoyuyla paylaşma kararı almıştır:
Bilindiği gibi 18 Aralık 2012 tarihinde GÖKTÜRK II adlı Türk uydusunun Çin'den fırlatılışı dolayısıyla, ODTÜ yerleşkesi içinde yer alan TÜBİTAK Uzay Teknolojileri Araştırma Enstitüsü binasında bir tören düzenlenmiştir.
Törene, çok sayıda akademisyenin yanı sıra devlet ve hükümet temsilcileri de katılmışlardır. Bilim insanlarımızın ve ülkemizin bilimsel ve teknolojik başarısının geldiği noktayı gösteren böyle bir olay haklı olarak b��tün milletimizi gururlandırmıştır. Bu tören, aynı zamanda, son yıllarda bilime yapılan yatırımın sonuçlarının alınmaya başlandığının da bir göstergesi olarak değerlendirilmelidir.
Ancak, tören alanı ve çevresinde değişik üniversitelerden 300-500 kişilik bir protestocu öğrenci grubunun güvenlik güçlerine karşı koymasıyla başlayan üzücü olaylar yaşanmıştır. Bu gösterinin, söz konusu parlak sayfayı gölgelemek isteyen karanlık ve kargaşa sevicilerin bir tertibi olduğu aşikârdır.
Milletimizin her ferdinin heyecanla karşıladığı böyle gurur verici bir olay karşısında, bilim öğreten ve bilim öğrenen herkesin takınması gereken tavır bellidir. Daha da üzücü olan, aklıselim sahibi herkes tarafından kınanması gereken böyle bir eylemin bazı kişi ve kuruluşlar tarafından basit "özgürlük ortamının bir parçası" olarak gösterilmek istenmesi, hatta siyasi ve ideolojik kamplaşmanın ve oluşturmak istenen kargaşa ortamının bir aracı olarak kullanılmaya çalışılmasıdır.
Milletimizin ve devletimizin sağduyusunun buna izin vermeyeceği inancındayız.
Bu vesileyle, dünyanın ilgisini çeken ve tüm ülkemizde heyecan uyandıran böyle bir bilimsel etkinliğin gerçekleşmesinde katkısı olan bilim adamlarımıza ve diğer yetkililere teşekkür eder, tebriklerimizi sunarız.
Büyük bir ilim camiası içinde küçük bir grubun yaptığı eylemi ve bunu istismar etme heveslilerini esefle karşıladığımızı kamuoyuna saygı ile duyururuz.
Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Senatosu
BİNGÖL ÜNİVERSİTESİ'NDEN ERDOĞAN'A DESTEK
Bingöl Üniversitesi Senatosu, geçtiğimiz günlerde Ortadoğu Teknik Üniversitesi'nde (ODTÜ) ilk milli uydu 'Göktürk 2' için düzenlenen tören sırasında yaşanan protesto olaylarıyla ilgili Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a destek verdiler.
Rektör Prof. Dr. Gıyasettin Baydaş ile senato üyelerinin imzasıyla alınan kararda, üniversitelerin bir ülkenin gelişimindeki lokomotif güç olmanın yanında, demokrasinin insan hak ve özgürlüklerinin beşiği konumunda olduğu vurgulanarak; "Sayın Başbakanımız da YÖK'ün sadece bir koordinasyon kurulu olmasını beyan etmesiyle üniversitelerin daha özerk ve özgürlükçü olmasını arzu etmektedir. Ancak; demokratik hak ve özgürlükler çerçevesinde yapılan eylemler asla şiddet içermemeli ve kamu malına zarar vermemelidir. 18 Aralık 2012 günü Göktürk-2 uydusunun fırlatılması münasebetiyle ülkemizin önemli üniversitelerinden birinde Sayın Başbakanımızın katılımıyla yapılan ve gurur duyulması gereken bir gün ve etkinlikte Sayın Başbakanımıza yönelik tutumu anlamakta güçlük çekiyoruz. Oysa ülkemiz açısından son derece mutluluk ve gurur verici bir olay gerçekleşmekteydi. Bunun ideolojik ve siyasi mülahazalara kurban edilmesine anlamlı bulmuyoruz. Evrensel bilimin üretildiği bir yuvada bu üretime zemin oluşturan ve destek olan bir siyasi irade tenkide değil ancak takdire şayandır. Hükümetimizin son dönemlerde yükseköğretime rekor düzeyde kaynak aktarması, Doğu ve Güneydoğu üniversiteleri olmak üzere tüm üniversitelerimize çok önemli ve anlamlı destekler sağlaması takdirle karşılanması gerekirken, Sayın Başbakanımıza bu nevi muamelenin reva görülmesini doğru bulmadığımızı Türkiye kamuoyu ile paylaşmak istiyoruz" denildi.