Türkiye'nin gelecek yıllarda önemli markalar oluşturması gerektiğinin altını çizen Erdoğan şöyle devam etti: "Tekstil rekabetin çok yoğun olduğu bir alan. Burada en büyük hedefimiz marka oluşturmak diye düşünüyorum. İnsanlar markaları bir prestij olarak, bir kimlik olarak görüyorlar. Dünya pazarlarına güven duyulan, itibar gösterilen markalar sunamazsak, kalitemizi gösteremeyiz, hedefimize ulaşamayız. Daha önce de ifade etmiştim. Hem mevcut sorunları aşmak, hem 2023 hedefini yakalamak amacıyla önümüzdeki 12 yılda millet olarak, ülke olarak en az 10 uluslar arası markayı oluşturmak zorundayız. Bizim ülke olarak böyle bir gücümüz, böyle bir potansiyelimiz en önemlisi de bunu başaracak gerçekleştirecek özgüvenimiz var. Kendimize güveniyoruz. Milletimize güveniyoruz. Yatırımlarımızı, projelerimizi, planlarımızı, özgüven içinde yapıyoruz. Bölgelerimizi ve şehirlerimizi bu doğrultuda yapılandırıyoruz."
Konuşmasında Marmaray'ın gecikmesi ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, "Yeter ki bizi içeriden vurmasınlar. Bakın biz içeriden vurulmasaydık, şuanda 4 yıl önce Marmaray'ı açacaktık. Ama bizi içeriden vurdular. Marmaray'ı bitiremedik. Ne zaman bitecek? 29 Ekim'de bitecek. 29 Ekim'de inşallah Marmaray'ı açacağız. Ve Londra'yı Pekin'e bağlayacağız. Bir diğer adım da olmaz ve yapılamaz dedikleri 3. köprüdür. 29 Mayıs'ta da onun temelini atıyoruz inşallah. Şuanda sondaj çalışmaları hızla devam ediyor. Dört gidiş ve dört geliş aynı zamanda bu köprüde raylı sistem olacak. Yüksek hızlı trenin bağlantısını bu köprü ile ayrıca yapacağız." şeklinde konuştu.