SULTAN REŞAT YARDIM ETTİ
Fuad Paşa, Sultan Abdülhamid'in yaveriydi ama değersiz ve muhtemelen de güvenilir bulunmadığı için paşa yapılmamıştı. Paşa unvanını ancak Sultan Reşat döneminde alabildi. Abdülhamid zamanında saraydan uzaklaştırmak için Viyana askeri ateşe yardımcılığına tayin edildi. Balkan Harbi sonrası Arnavutluk'un başına geçmek istedi ama Osmanlı reddetti. Kavalalı Ailesi kendisini Türk saymayıp, Arnavut sayanlardandı. Fuad, kral olmadan çok önce 1895'te Prenses Şivekâr'la evlenmişti. Şivekâr Hanım, Kuleli ve Harbiye mezunu Prens İbrahim Fehmi Paşa'nın, Nevcihan Hanım'dan olma kızıydı ve babası dolayısıyla Fuad'ın kuzeniydi. Çift mutsuz bir evlilik yapmıştı, çok sık kavga ediyorlardı, 1899'da boşandılar. Şivekâr Hanım'ın kardeşi Prens Seyfettin de bu tartışmanın tarafı olmuştu ve sonunda revolverini çıkarıp ateşledi. Eniştesi Fuad Paşa mucize olarak sağ kurtuldu ama boğazından yediği kurşunun sonucunu ömür boyu çekti. Kral olduktan sonra kendisiyle görüşmeye gelen heyetlere, kralın boğazından rahatsız olduğu için sık sık garip sesler çıkardığı, bunun olağan olduğu, tepki gösterilmemesi tembihlenirdi. Bu yaralama olayı sonrası Prens Seyfettin'i Mısır ve hamisi İngiltere, İngiltere'de 25 yıl süreyle bir akıl hastanesine kapattılar. Annesi Nevcihan Hanım, ikinci eşi ve Seyfeddin Bey'in üvey babası Feridun Paşa, muhtemelen Türkiye'nin de yardımıyla 1925'te hastaneden uçakla kaçırıp İstanbul'a getirdiler.
BÜYÜK MİRAS TSK'YA
Prenses Seyfettin, annesinin Koşuyolu'ndaki köşküne yerleşti. Üvey babası ve annesi Mısır'daki mallarını geri almak için uğraşırken, Mısır, prensin deli ve hacir altında olduğu gerekçesiyle bunu reddediyordu. Bu konu uzun yıllar Türkiye ve Mısır arasında diplomatik bir sorun oldu. Seyfettin Bey, 1933'te Reşit Paşa'nın kızı Ulviye Hanım'la evlenince, Mısır, yine deli olduğu gerekçesiyle bu evliliği kabul etmedi. Seyfettin Bey, Şivekâr Hanım ve Nevcihan Hanım çok zengindi. Prens Seyfettin 1937'de İstanbul'da öldü; cenazesi Mısır'a toprağa verildi. Prenses Nevcihan 1941'de Şişli'deki köşkünde vefat ettiğinde vasiyeti gereğince Türk Silahlı Kuvvetleri'ne 1.5 milyon lira kaldı. Cenazesi Teşvikiye Cami'inde kılındı ve Zincirlikuyu Mezarlığı'na defnedildi.
SOSYETENİN PRENSESİ...
Gelelim zamanın İstanbul sosyetesinin en çok konuşulan kadınlarından olan Prenses Şivekâr Hanım'a... Şivekâr Hanım, Fuad Paşa'dan boşandıktan sonra Mısırlı bir paşayla evlendi, ama o evliliği de uzun sürmedi. Üçüncü eşi Ressam Halil Paşa'nın oğlu Selim (Sözel) Beydi, 9 yıl sonra ondan da boşandı. Selim Bey'le evlendiğinde kendisi 35, eşi ise 19 yaşındaydı. Dördüncü ve son eşi Osmanlı Bankası'nda memur olan İlhami Bey oldu.
KUDRETLİ KADIN
İlhami Bey'i Mısır'a götürerek "paşa" unvanı verdirdi. İlhami Bey, Kadıköy'de geçmişte adına bir köşk olan Hafız Hüseyin Paşa'nın oğluydu. Bazı yayınlarda İlhami Hüseyin Paşa diye geçer. Eşiyle birlikte Mısır'a yerleşen Hilmi Bey, Şivekâr Hanım'ın 1952'deki ölümü sonrası Fransa'ya yerleşti ve 1992'de vefat etti. Amerikalı olan ikinci eşi 1965'te öldüğünde de kendisine 11 milyon dolar miras kaldı. Topkapı Sarayı'na bağışladığı benzersiz hat koleksiyonu sayesinde ismi yaşıyor.
TAYFUN ER