Projelerde emek verenlerin yerin 30-40 metre altında 24 saat çalıştığına dikkat çeken Topbaş, "İstanbul'u demir ağlarla örmeye çalışanlara teşekkür ediyorum. Onlar bir tarih yazıyor. 1873 Tünel metrosunu yapanları bilmiyoruz ama kullanıyoruz. Kentin önemli ihtiyacını karşılıyor. Bugün alın teri dökenleri hayırla yad edecekler ama isimlerini bilmeyecekler" şeklinde konuştu.
Metropollerde en büyük sorunun ulaşım ve erişim sorunu olduğunu anlatan Topbaş, sözlerine şöyle devam etti: "2004 yılında göreve başladığımızda mesai arkadaşlarımızla ilk önce ulaşım mastır programlarını hazırlamak suretiyle bu kentin geleceğini tasarladık. Kentteki insanın yaşamını kolaylaştırmaya çalıştık. Bir şehrin medeniyet ölçüsü, o şehirde yaşayan insanların toplu taşıma araçlarını kullanma oranına bağlıdır. Bireysel araçlar yerine toplu taşıma kullanılabiliyorsa o şehir medenidir. Toplu taşıma araçları sosyalleşme, şehirleşme için de önemli bir birlikteliği sağlayan sistemdir. İstanbul'un geleceğinin çok daha farklı ama gelişmiş kentlerle yarışan bir noktaya taşınması heyecanı içinde olduğumuzu belirtmek isterim. Bu kentte yaşayan her insan bir ülke özelliği gösteren bu şehrin herhangi bir noktasından gelecekte metro ile İstanbul'un her noktasına ulaşabilsin. Her yerde metro, her yere metro olsun bu hedefi koyduk."