ŞİKEYİ DE BEN YÖNETTİM
Arama tam beş saat sürdü. Bu süre boyunca etrafa talimatlar yağdıran, tesbihini sallayan ve ofis çalışanlarına söylettiği lahmacunları yiyen Recep Can, arada ofiste bulunan görevlilerle de sohbet etti. Can "Bu da bir şey mi? Ben ne operasyonlar yaptım. Şike operasyonunu da ben yönettim" diye konuştu. Bunun üzerine ofisteki çalışanlardan birisi "O zaman Trabzonspor'un kupasını verin" diye espri bile yaptı. Operasyon bu şekilde devam ederken, görevli memurlar ofiste aradıkları şeyi bulamadıklarını Can'a bildirdi. Can ise bunun üzerine telefonla birisini aradı. "Efendim aradığımız bulamıyoruz. Ne yapalım?" diye durumu bildiren Can aynı zamanda dördüncü katta ise Bakan Erdoğan Albayrak'ın ofisinin de olduğu bilgisini hatırlattı.
EMİR BÜYÜK YERDEN
Bunun üzerine Can'a "Bakanın ofisine de girin" emri geldi. Saatler 12.42'yi gösterirken Can üzerindeki polis yeleğini çıkardı ve kanunen yasak olmasına rağmen dokunulmazlığı bulunan bakanın ofisine girdi. Üstelik bakan hakkında bir soruşturma şüphesi bile bulunmuyordu. Aralıklı olarak iki kere ofise giren Can toplamda 20 dakika kadar Bakan Bayraktar'ın ofisinde arama yaptı. Bayraktar'ın ofisinde yaptığı aramada da bir şey bulamayan Başkomiser Recep Can ile beraberindeki polisler, Abdullah Oğuz Bayraktar'ı gözaltına alarak binadan ayrıldı.
1. ARADI BULAMADI
Başkomiser Recep Can ve ekibi Bakan Erdoğan Bayraktar'ın oğullarına ait ofisi 5 saat boyunca didik didik aradı.
2. TELEFONDAN EMRi ALDI
Bir şey bulamayan Can, telefona sarılıp "Efendim aradığımızı bulamıyoruz. Bakanın ofisine de çıkalım mı" dedi. 'Girin' emrini aldı.
3. YELEĞiNi ÇIKARTTI
Aldığı emir üzerine Recep Can, üzerindeki polis yeleğini çıkarttı ve Bakan Erdoğan Bayraktar'ın ofisine yöneldi.
4. VE SUÇ İŞLEDİ
Polis memuru, telefon talimatıyla bir bakana ait meskene girerek suç işledi.
EVİNE KAR MASKELİ POLİSLER GİTMİŞ
Organize Suçlarla Mücadele Şubesi'nin bir başka polis biriminin, Bakan Erdoğan Bayraktar'ın oğlunun evine siyah kar maskeleri ile girdikleri ve kapıyı zorladıkları öğrenildi. Oğuz Bayraktar'ın gelen kar maskeli kişileri polisi kılığına girmiş teröristler olduğunu sanarak, 20 dakika kapıyı açmadığı ve evde eşi ile büyük korku yaşadığı ifade edildi.
BABA KONUŞTU
İstanbul merkezli yolsuzluk ve rüşvet operasyonuyla ilgili bir açıklama da Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar'dan geldi. Operasyonla ilgili açıklama yapan Bayraktar "İçlerinde oğlum Abdullah Oğuz Bayraktar'ın da olduğu kişilerin tamamı tutuklanmayı gerektirecek bir unsura rastlanmadığı için serbest bırakılmışlardır. Soruşturma kapsamında iddia edilen hususların hiçbirisinin şahsımla bir ilgisi bulunmamaktadır. Yine aynı şekilde oğlum ve çalışma arkadaşlarımın da masum olduklarına inancım tamdır. Bu manada süreci dikkatle takip ettiğimizi ifade ediyor hukukun üstünlüğüne ve Masumiyet karinesine özellikle bunu uygulamakla yükümlü olanların daha bir özen göstermesi gerektiğini düşünüyorum" dedi.
BÖYLE BİR UYGULAMA DARBE DÖNEMİNDE BİLE UYGULANMADI
17 Aralık Operasyonu kapsamında Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar'ın oğullarının ofisini arayan polisin aldığı emirle yaptığı skandal darbe dönemlerinde bile yaşanmamıştı. Elinde hiçbir şüphe olmamasına rağmen üstelik dokunulmazlığı bulunan bakanın ofisine, telefondan aldığı talimatla giren polisin bu tavrı akıllara 28 Şubat'ı getirdi. Hakkında dava açılan milletvekili Merve Kavakçı'nın soruşturmasına bakan DGM savcısı Nuh Mete Yüksel, Kavakçı'nın evine girmek istemiş ama birkaç vekil suç olduğunu dile getirerek bu teşebbüse engel olmayı başarmıştı.
70 KİŞİ SERBEST
İstanbul Başsavcılığı'nca yürütülen 3 ayrı soruşturma kapsamında 17 Aralık sabahı gerçekleştirilen operasyonlarda gözaltına alınan 94 kişiden 24'ü tutuklandı, 70'i ise serbest kaldı. Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar'ın oğlu Abdullah Oğuz Bayraktar ve ünlü işadamı Ali Ağaoğlu'nun ardından Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir de tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Savcılıktan serbest kalan Ağaolu'na ise "dava sonuçlanana kadar yurtdışını çıkış yasağı" konuldu.
AMİRİNE BİLGİ VERMEK ŞART
Savcı, polis ve jandarmanın soruşturmaları nasıl yürüteceklerini düzenleyen Adli Kolluk Yönetmeliği'nde önemli değişiklikler yapıldı. Buna göre dinleme kararları ve tapeler, başsavcılardan saklanamayacak. Savcıların soruşturmada verdikleri gözaltına alma gibi emirlerden emniyet müdürleri derhal bilgilendirilecek. Valiler veya kaymakamlar adli kolluğun sorumlusunu kendileri belirleyecek.
Mevlüt YÜKSEL