İDDİA HEP AYNI: 'ÇETEYE YARDIM'
2009'da Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, Adalet Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü ve İzmir Valiliği'ne gönderilen imzasız bir ihbar mektubu delil gösterilerek, kendisini MİT, Genelkurmay, Emniyet ve Mossad yetkilisi olarak tanıtarak dolandırıcılık yapan İrfan Erbarıştıran adlı şahsa yardım ettiği iddialarıyla yargılanan Uzunkaya ve Gülcü'nün dava sürecinde yaşadıkları, paralel yapının hedeflerine ulaşmak için yapabileceklerini gözler önüne serdi.
SELAM DOSYAYA GİRDİ
Paralel yapılanmanın hedefi olan Uzunkaya ve Gülcü hakkında gelen ihbar mektubunun soruşturması için dönemin Emniyet Genel Müdürü Oğuz Kağan Köksal iki müfettiş görevlendirdi. Müfettişlerin soruşturması sonucu Gülcü ve Uzunkaya'nın işlendiği iddia edilen suçlarla hiçbir bağlantısının bulunmadığı belirlendi ve dosya işlemden kaldırıldı. Emniyet soruşturmasından sonuç alamayan paralel çete bu kez yargıyı harekete geçirdi. İzmir'de emniyet muhbirliği yaptığı 17 yıllık dönemle ilgili Emniyet'te dosya kaydı da bulunan Erbarıştıran'dan yardımcı istihbarat elemanı olarak çeşitli sol örgütlere ilişkin bilgiler alan Uzunkaya'ya ilgili ihbar savcılığa gönderildi.
DELİL ÜRETTİLER
Konuyla ilgili soruşturma başlatan Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Fatih Genç 6 ay boyunca Erbarıştıran üzerinden dinleme kararı olmamasına rağmen iki EGM Yardımcısı'nı dinletti, hal hatır sorma kayıtları dahi soruşturma dosyasına koydu. İki Emniyet Müdürü'nün şüpheli sıfatıyla ifadesini aldı.Bu süreçte soruşturma evraklarında da dezenformasyon yapıldı. Soruşturma dosyasında Erbarıştıran ile Emniyet Müdürleri 3 bin kez diyalog kurduğu iddia edildi ancak gerçek sayının ise sadece 90 olduğu çok geçmeden ortaya çıktı. Münevver Karabulut cinayetiyle ilgili 3 bin 40 TL ödeme yapılmışken bu ücretin 40 bin TL olduğu da paralel yapılanmaya bağlı yayın organlarında işlendi.
'SİZE YAPILAN TERTİP'
Sözkonusu olay Uzunkaya'nın, mülkiye müfettişlerine Hanefi Avcı ile ilgili tanık olarak verdiği ifade kayıtlarına da yansıdı. Uzunkaya verdiği ifadede Emniyet Genel Müdürü Oğuz Kağan Köksal'ın yanına giderek 'Bir EGM Yardımcısı (Emin Aslan) cezaevinde. İki EGM yardımcısı olarak bir tertiple yargılanacağız hatta belki tutuklanacağız. EGM yardımcıları çetelere yardımdan yargılanırken bu durum teşkilatın başı olarak sizi de rahatsız etmeli. Siz de biliyorsunuz ki tüm bu tertipler teşkilatımız içinde hazırlanıyor ve uygulanıyor' dediğini anlattı. İddiaya göre Köksal ise 'Size yapılanın bir tertip olduğuna ben de inanıyorum' şeklinde cevap verdi. Uzunkaya'nın 'O zaman gereğini yapın' sözüne ise Köksal 'Gereği iki satır dilekçe verip benim gitmemdir ama şu an buna gerek duymuyorum' diyerek karşılık verdi.
TALEBİ REDDET DANIŞTAY ÜYESİ OL
İzmir'deki Özel Yetkili Savcılığı'nın 4 ayda hazırladığı 30 sayfalık iddianameye dayanarak açılan dava 3,5 yılda karara bağlandı. 7 sanıklı davanın 14 duruşmasının 11'inde ise heyet değişti. 3 ay aralıklarla görülen davalara zaman zaman da 'hastalık' gibi sebeplerle üyeler katılmadı. 3,5 yıllık yargılama sonucunda Celal Uzunkaya ve Mustafa Gülcü 3'er ay 10'ar gün hapis cezasına çarptırıldı ve cezaları ertelendi. Uzunkaya ve Gülcü, haklarında 'çete' iddianamesi hazırlanmasının ardından apartopar görevlerinden alındı. Aynı dönemde haklarında darbecilik suçlamasıyla müebbet hapis cezası istenen dört il jandarma komutanının görevlerinin başında bulunmasını gerekçe gösteren Celal Uzunkaya görevden alınma kararının haksız tasarruf olduğunu belirterek iptali için yargıya başvurdu. Paralel çete burada da Uzunkaya'nın peşini bırakmadı. İddiaya göre Celal Uzunkaya'nın talebini reddeden 14. İdare Mahkemesi'nin başkanı İrfan Eroğlu'na 'talebi reddederse ederse Danıştay üyesi yapılacağı' sözü verildi. Mahkeme, Uzunkaya'nın talebini medyada çıkan haberleri gerekçe göstererek reddetti ve mahkeme başkanı da Danıştay'a üye olarak atandı.
Kaynak: Yeni Şafak