"2014 yılı Türkiye-Avrupa Birliği ilişkileri bakımından tarihi bir yıl olacak" diyen Erdoğan, şöyle devam etti:
"Esasen, dünyamızın son yıllarda şahit olduğu önemli hadiseler, Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerinin önemini, Türkiye'nin AB üyesi olmasının hayatiyetini net bir şekilde ortaya koydu. Küresel finans krizi, Arap uyanışı, Suriye ve Mısır meseleleri. Özellikle bunlar başta olmak üzere çok sayıda gelişme, aslında Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne değil, Avrupa Birliği'nin Türkiye'ye olan ihtiyacını hepimizin görmesini sağladı.
Türkiye'de ekonomik büyümenin ve demokratikleşmenin önündeki en büyük engellerden biri terör meselesiydi. Terörün sosyal maliyeti kadar ciddi bir ekonomik maliyeti vardı. Ayrıca terör, sağlıklı bir ortamda reform yapılmasını, siyasetin süreçlere egemen olmasını engelliyordu. Yoğun gayretlerimiz neticesinde terör meselesi çözüm yoluna girdi diyebilirim. Çünkü son 1 yılı aşkın süredir Türkiye terör nedeniyle kayıplar yaşamıyor."
Başbakan Erdoğan, "Yine Türkiye'de ekonomik büyümenin ve demokratikleşmenin önündeki bir başka engel de vesayet sistemi, devlet içine sirayet eden çete ve örgütlerdi. 11 yıl içinde verdiğimiz yoğun mücadele sayesinde bu sorunların çözümü yolunda da önemli mesafe kaydettik" ifadesini kullandı.
SİYASİ İKTİDARA YÖNELİK SALDIRI YAPILMAK İSTENDİ
"17 Aralık tarihinde Türkiye'de ekonomiye, siyasi istikrara, demokratik kazanımlara yönelik yeni bir örgütlü saldırı yapılmak istendi" diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Emniyet ve yargı başta olmak üzere, devlet kurumlarına sirayet etmiş bir örgütlü yapı kullanılarak, Türkiye siyaseti yeniden tasarlanmak veya yeniden dizayn edilmek istendi. Türkiye'nin rotası, istikameti değiştirilmek istendi. Kararlı ve dik duruşumuz sayesinde, özellikle de halkımızın desteğiyle, bu saldırıyı da etkisiz hale getirdik.
İki ay sonra 30 Mart'ta yapılacak yerel seçimler, Türkiye için tarihi nitelikte bir dönüm noktası olacaktır. Açıkçası, 30 Mart'ta demokrasinin, istikrarın, özellikle de siyasetin çok büyük bir zafer elde edeceğine, eski Türkiye'yi artık kapatıp, yeni Türkiye çağını başlatacağına inanıyorum. Gerçekten de Türkiye artık yeni bir döneme giriyor. Bu yeni dönemde Yeni Türkiye'de geçmişten bugüne kadar devam eden bazı engeller ve sorunlar artık olmayacak. Örneğin ekonomi, direncini ispat etmiş şekilde daha fazla istikrar ve güven zemininde büyümesini sürdürecek."
21. YÜZYIL TARİHİNİ TÜRKİYE'SİZ ŞEKİLLENDİRMEK İMKANSIZ
Başbakan Erdoğan, "20'nci yüzyılın tarihini, Osmanlı Devleti'ni, ya da Türkiye Cumhuriyeti'ni dışarda tutarak yazmak ne kadar imkansızsa 21'inci yüzyılın tarihini de Türkiye'siz şekillendirmek o kadar imkansızdır" dedi.
"Ortadoğu'da vicdanlar yaralandıkça, vicdanlardaki adalet duygusu zedelendikçe, bunun tüm dünyaya bedeli de ağır oluyor" diyen Erdoğan, "Şu anda, Suriye içinde Yermuk'ta, bir şehrin topyekün cezalandırılmasını, bir şehrin bütünüyle açlık ve sefalete terkedilmiş olmasını hiç duymayabilirdik. Biz bunu yapmadık, yapamayız. Tarih, bize bunu yapma hakkı vermiyor" ifadelerini kullandı.
HAMBURG'DAKİ EYLEMLER
Başbakan Erdoğan, "Hamburg'da, Frankfurt'ta eylemler yapıldı ve bizim polisimiz ile mukayese edilemeyecek düzeyde şiddet uygulandı, bunu nereye koyacaksınız?" dedi.
BEDELİ NE OLURSA OLSUN ÇÖZÜME KAVUŞACAK
Başbakan Erdoğan, paralel yapılanma ile ilgili, "Bedeli ne olursa olsun, bu iş çözüme kavuşturulacaktır" şeklinde konuştu.
Erdoğan, "İşin en çirkin tarafı şudur. Şantajlarla, telefon dinlemeleriyle, özellikle ortam dinlemeleriyle, bütün bunların yanında görüntülemeyle birçok güvenlik mensubu, birçok yargı mensubu tehdit altına alınmıştır" dedi.