İŞKEMBEDEN SALLAMA ZAMAN'I!
Meşhur nam-ı diğer Tuzlukçu Süleyman Abi'nin avukatının açıklamalarına yer veren Zaman Gazetesi güya kendince bütün bir ses kaydını iddiaları çürütmüş oldu. Oysa Tuzlukçu Süleyman'ın savunması özrü kabahatinden büyükmüş dedirtti... İddiaları açığa çıkarmayı bırakın bir mizah dergisine konu olabilecek nitelikte bir yığın malzeme çıktı açıklama metninin içinden...
"CEMAAT'TEN YALANLA TALİMATI"
Cemaat yetkililerinden yalanlama talimatı aldığı herhalinden belli olan Müftigil ve avukatının "Cemaat ile ilgimiz var evet hükümeti devirmek istedik" gibi bir açıklama yapmasını kimse beklemiyordu zaten... Ciddi suç unsuru taşıyan ses kayıtlarının içeriğini sullandırmayı kendisine vazife olarak gören Cemaat ne yapsa da kimseyi inandıramıyor.
"SES KAYITLARINI ÇARPITMAK İÇİN HER YOLU DENİYORLAR"
Cemaat medyası ses kayıtlarındaki ciddi iddiaları reddetmek için her yolu denese de her hileye başvursa da her şeyin ayan beyan anlatıldığı o ses kayıtları güme gitmesi söz konusu değil.
"GÜLEN CEMAATİ'NİN SON ÇIRPINIŞLARI"
Haliyle Cemaat medyası tarafından yapılan her açıklama her saçma haber güldürmekten başka bir işe yaramıyor. Yapmaya çalıştıkları her şey son saatlerini yaşayan kara vurmuş bir sazanın çırpınışlarından başka bir şey değil... Cemaat çırpındıkça batıyor kurtuluşu yok. Kirli gerçeklerin üstünü daha fazla örtemezler...
"SÜLEYMAN ABİ'NİN AVUKATI GÜLDÜRDÜ"
Avukatının yaptığı açıklamayla Süleyman Hamit Müftigil'le cemaatin ilişkisini reddeden cemaat medyasındaki haberde yer alan şu ifadeler yalancılığın bu kadarına da pes artık dedirtti:
"İlk başlarda ses kayıtlarını ciddiye almadık. Kayıtların tamamı montajlama. Uzun konuşmaların kesilip, parça parça birleştirme yoluyla elde edilen konuşmalar. Müvekkilim, bazı konuşmaların tamamının kendisine ait olmadığını söyledi. Aslında, ciddiye alınacak şeyler değildi. Görüntüler, daha sonrasında yazılı ve görsel medyada fazlasıyla yer bulmaya başladı. En sonunda Sayın Başbakan da bu konuşmalara değindikten sonra yasal yollara başvurma kararı aldık. Müvekkilim görüşmelerini Skype aracılığıyla yapıyor. Yayınlanan görüşmelerin çoğu, ya şoförüyle ya da mühendisleriyle yaptığı konuşma. Bu görüşmeler de parça parça birleştirilmiştir. Konuşmaların bir kısmı geçen yıl, bir kısmı ocak ayında yapılmış."
MEĞER GÜNEYDEKİ ÜLKE İSRAİL DEĞİLMİŞ TABİ YERSEN!
Müftigil'in telefon konuşmalarında geçen 'güneyde sevdiğim ülke' sözüne de değinen Tanrıseven, "Kendisi dindar olduğu için 'Güneydeki sevdiğim ülke' dediği Suudi Arabistan'dır. Sevdiğim ülke deyince nasıl İsrail'e çekiyorlar? Nasıl Yahudi diyorlar? Anlam veremiyorum. Cevap vermeye bile gerek yok."
SES KAYITLARI CEMAATİ VE MÜFTİGİL'İ YALANLIYOR!
Şu sözleri söyleyen, "Güneydeki sevdiğim ülke" diye kasdettiğinin Suudi Arabistan olduğunu iddia edecek kadar yalana sarılanlara o ses kaydında "Güneydeki ülke"den nasıl söz edildiğini bir kez daha hatırlatalım.
"17 ARALIK'I ÖNCEDEN BİLEN TUZLUKÇU SÜLEYMAN ABİ"
ABD'de Gülen'in en yakınındaki kişilerden biri olan Süleyman Hamit Müftigil, 21 Ekim 2013'de Sözcü gazetesi muhabiriyle telefon görüşmesi yapıyor. Görüşme kaydından Müftigil'in 17 Aralık operasyonlarını önceden bildiği anlaşılıyor.
Muhabirin, "O zaman şurda 1-2 ay var. Yılbaşından önce göreceğiz zaten" sözüne Müftgil'in, "Yılbaşına kalmaz" karşılığını vermesi dikkat çekiyor. Müftigil, Orhan adlı kişiyle yaptığı görüşmede ise Türkiye siyasetine nasıl yön vereceklerini anlatıyor.
İşte o diyaloglar. 17 Aralık 2013. Operasyonların yapıldığı gün:
Müftigil, 20 Ekim 2013'de de Ahmet Sürücü adlı kişiyle, Pensilvanya'nın yeni parti oluşumunu konuşuyor.
Müftigil, 20 Ekim 2013'de Sözcü muhabirine, Gülen örgütünün ortaklık ettiği dış güçlerle birlikte, Öcalan'ı bertaraf edip barış sürecini sonlandırma ve Türkiye'yi kan gölüne çevirme projesini şöyle anlatıyor:
Müftügil Sözcü muhabirine 3 Aralık 2013'teki görüşmede üst düzey bir kişiyle yaptığı otel alma işlemini de anlatıyor: