Doğan Grubu'nun amacı özgürlük değil rant!

Yeni Akit gazetesi 28 Şubat sonrasında Doğan Grubu ile dönemin koalisyon hükümeti arasında dönen pazarlıkları ortaya çıkaran Özkök ile Güneş Taner arasında geçen o olay ses kaydını tekrar yayımladı.

Başbakan Erdoğan'ın Ciner Medya Gurubu Genel Yayın Yönetmeni Fatih Saraç ile olan konuşmaları üzerinden AK Parti Hükümeti'ni yıpratmaya çalışanların Güneş Taner olayını çabuk unuttukları görülüyor.
Yıl, Ekim 1998… Dönemin Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök, dönemin Devlet Bakanı Güneş Taner'e telefon açıyor, karton fabrikası için teşvik isteyip, Başbakan Mesut Yılmaz için diyor ki; "Başbakan'a gideceksin, ana-avrat küfredeceksin, ondan sonra iyi adam olacaksın!"
ERTUĞRUL ÖZKÖK O GÜNLERİ ÖZLÜYOR!

17 ve 25 Aralık tarihlerinde yolsuzluk ve rüşvet iddialarıyla başlatılan operasyonların dosyalarının yasalara aykırı olarak kamuoyuna sızdırılmasının ardından kimi basın yayın organları ve muhalefet tapelerle hükümeti yıpratmaya çalışıyorlar. Söz konusu konuşma kayıtlarında Başbakan Erdoğan'ın Fas ziyareti sırasında Habertürk Televizyonu yöneticilerini arayarak yayın sırasında hükümete ağır hakaretlerde bulunanları şikâyet etmesini medyaya baskı olarak yansıtılmaya çalışıldı.
Başbakan'ın demokratik hakkını suçmuş gibi kamuoyuna yansıtan basın kuruluşlarının geçmiş yıllarda bakanlarla nasıl iş tuttuklarını unuttukları görülüyor. 28 Şubat süreci sırasında Hürriyet eski Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök ekonomi eski bakanı Güneş Taner'i araması günlerce konuşulmuştu.
HABER KARŞILIĞI FABRİKA

Skandal konuşmayı, dönemin DYP'li şimdi ise MHP Milletvekili Meral Akşener deşifre etmişti. Ertuğrul Özkök, 22 Ekim 1998'de Güneş Taner'le gerçekleştirdikleri telefon görüşmesinde Aydın Doğan'ın kuracağı karton fabrikası için hükümetten destek ve teşvik istiyordu. Taner desteği vereceklerini söylerken Özkök de hükümetin politikalarını destekleyeceklerini söylemişti.
Günümüzde Başbakan Erdoğan'ın ses kayıtlarını mumla aratan Özkök ve Taner'in ses kayıtları o dönemde gündeme bomba gibi düşmüştü. İşte ikili arasında geçen konuşma metninin bir kısmı:
İŞTE O SKANDAL KONUŞMA

Özkök: Ya şimdi Güneş, biz biliyorsun bir tane karton fabrikası kuruyoruz Kocaeli'de, ondan sonra ee… size bir teşvik başvurumuz var.
Taner: Tamam.
Özkök: 50 milyon dolara kadar teşvik veriyorsunuz, şey pardon 50 milyon dolar en az olacak. Bizimki 130 milyon dolarlık falan bir teşvik…
Taner: Eee, veririz.
Özkök: Senin masanda duruyormuş bu.
Taner: Yoo, daha bana gelmedi.
Özkök: Gelmiş sana, öyle dediler bana.
Taner: Dur bakayım bana gelmedi ama, şimdi sordururuz söyle bakim isim ver.
Özkök: M..
Taner: Meyta mı?
Özkök: Bir sor bakalım bir öğren yahu?
Taner: Bu nedir tık tık sesleri, benim söylediklerimi teybe mi kaydediyorsun?
Özkök: Bu benim şey ya şey telefonla konuşuyorum, ben hayatımda hiç kimseyi banda almadım, kimseye yapmadım, sana mı yapacağım.
(….)
Güneş Taner: Bunu alacağın yer Başbakan… Senin Başbakanı yakalayıp bastırıp ordan alman lazım. Sen gelsene Ankara'ya!
- Ertuğrul Özkök : Bugün mü?
- Güneş Taner : Tabii ya
- Ertuğrul Özkök : Dün ordaydım.
- Güneş Taner : Niye haber vermedin. Dün akşam Zafer'i oraya götürdüm.
- Ertuğrul Özkök : Ah ama ben de dün akşam ordaydım.
- Güneş Taner : Niye haber vermiyorsun, geliyorsun da… Ben sana demiyor muyum 'beni çok boşluyorsun' diye
- Ertuğrul Özkök : Benim başka işim vardı.
- Güneş Taner : Tabii ben bilmem senin ne işin vardı.
- Ertuğrul Özkök : Tahmin edeceğin iş vardı.
- Güneş Taner : Hııı
- Ertuğrul Özkök : Başbakan bu yönde sana bir şey söyledi mi?
- Güneş Taner : Söyledi bir şeyler.
- Ertuğrul Özkök : Benim telefonlarıma da çıkmıyor adam ya
- Güneş Taner : Kim?
- Ertuğrul Özkök : Mesut…
- Güneş Taner : İşte böyle zamanlarda arayı şey yap.
- Ertuğrul Özkök : Eee ne yapayım kardeşim. Çıkmıyor ki adam benim telefonlarıma
- Güneş Taner : Eee sen de telefonla uzaktan idare etmeye çalışıyorsun.
- Ertuğrul Özkök : Daha dün onun ağzından çıkan şeyi manşet yaptık.
…..
- Güneş Taner : Burda Sedat'ın yapacağı şeyler değil bunlar.
- Ertuğrul Özkök : Paris'e gidiyorum.
- Güneş Taner : Ne?
- Ertuğrul Özkök : Paris'e gidiyorum
- Güneş Taner : Vay adi vay
- Ertuğrul Özkök : Yok abi, ufak tefek senin başbakanın!..
- Güneş Taner : Benim başbakanım oldu şimdi değil mi? (Kahkahalar) Ha ha haaa!
- Ertuğrul Özkök : Eee öyle oldu tabii (Ha ha haaa..) Ulan yine de ben koruyorum adamı. Halen ben koruyorum. Başbakan'a gideceksin, ana avrat küfredeceksin, sonra tekrar iyi adam olacaksın.
- Güneş Taner : Vallah bana kalsa sen buraya gelsen, sana akşam sağlam iyi bir haber çıkarırız
- Ertuğrul Özkök : İşte bakacağız.
(….)
- Güneş Taner : Aranızdaki ilişkiye karışmam. Şarapları sana verirken, 'bana mı verdi getirdi'? Gel buraya dedim sana, dinlemedin. Atla uçağa gel.
- Ertuğrul Özkök : Gelemem abi ya. Yarın Paris'e gidiyorum.
- Güneş Taner : Gitme
(YENİ AKİT)
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.