Kütahyalı, her ortamda SABAH'a saldırmaya devam edenlere tokat gibi bir cevap verdi. "SABAH milletin gazetesidir. SABAH'ın esas patronu bu ülkenin halkıdır" diyen Kütahyalı, SABAH'ın dün askeri vesayete, bugün cemaat vesayetine karşı "Yaşasın Demokrasi" manşetiyle coşan Yeni Türkiye'nin gazetesi olduğunu belirtti.
İşte Rasim Ozan Kütahyalı'nın 'SABAH'ın sahibi kim?' başlıklı yazısı;
Eski Türkiye'nin medya düzeninde büyük patronlar gazete ve televizyonlarını kendi iktisadi çıkarları için silah gibi kullanırdı. Eski Türkiye'nin medya patronları için medya mensupları hükümetle pazarlıkta kullanacakları birer silahşordu.
Gazetecilik diye kutsadıkları kavramın içi hep boştu. Haberleri de hep bu menfaat süzgecinden geçirdiler.
Tarafsızlık kavramını hep sömürdüler. Her zaman ticari çıkarlarından yana taraftılar. Geri kalan basın meslek ilkeleri boş laftı. Hep okurlara ve izleyicilere yalan söylediler.
Her zaman meşru yolla seçilmiş hükümetlere ticari menfaatleri için şantajlar yaptılar. Hükümetlerden elde ettikleri iktisadi çıkar karşılığında hükümetlere destek ya da köstek oldular. Eğer seçilmiş hükümetler ayaklarına çok basmışsa gayrimeşru yolla devirmek için baskı yaptılar.
Babıali tarihi esasen Babıadi tarihiydi.
Bu kokuşmuş Babıali düzeni son birkaç kalıntısı hariç sona ermiştir. Türk medyasında medya imparatorları dönemi bitmiştir.
Şu an Türkiye'de AK Parti hükümetini destekleyen bir medya vardır. Bu medya "tarafsızız ve her partiye eşit mesafedeyiz" yalanını söylememektedir. Açıkça "her türlü vesayete karşı sivil ve demokratik hükümetin yanındayız" demektedir. Bu medyanın da eleştirilecek yanları vardır ve ben SABAH'taki birçok yazımda çok ağır sözlerle eleştirmişimdir. Fakat bu medya pozisyon itibariyle dürüsttür. Yine aynı şekilde hükümet-karşıtı çok sayıda medya organı vardır. Onlar da çeşitli ideolojileri temsil etmektedir ve pozisyonları doğrultusunda hareket ederler. Hükümet karşıtı medyanın ifade özgürlüğünü savunmak tüm gerçek demokratlar için namus borcudur.
Hükümet karşıtı medyaya şimdi bir de cemaat medyası eklendi. Devlet içindeki paralel örgütle ilişkili olmadığı müddetçe bu medyanın da dilediği gibi muhalefet etme hakkı vardır. Fakat geçmişte Ergenekon'dan talimat alan medya gibi bir durum varsa bu elbette hukuk dışı bir pozisyondur.
Bir de bütün bunlar dışında hâlâ eski Babıali kafasıyla iş yapmaya çalışan medya vardır. Bunların başında Aydın Doğan medyası gelir. Doğan'ın bu son kavgada yargıdaki dosyaları sebebiyle taraf olduğu halde tarafsız olduğunu iddia etmesinin gülünçlüğünü ortaya koyuyorum. Son medya imparatoru ise bu yazılarıma çok öfkeleniyor ve sürekli bana küfrettiriyor.
Canı sağ olsun. Ama ben gerçekleri yazmaktan geri adım atmam. Turgay Ciner medyası da Doğan'ın izinde. Birbirinden nefret eden iki medya patronu bu bağlamda kanki oluverdi. Erdoğan Demirören'in medyasında ise durum karışık. Tasfiye olmuş bir sefil adam bazı şeyler yazmış.
Tamamen yalan. Bu eski Babıadi kaşarlarına hiç güvenilmemesi gerektiğini gösteren bir örnek. Yavaş yavaş hepsini yazacağız.
Bu arada SABAH'a saldırmaya devam edenler için SABAH'ın mülkiyet durumunu bir daha yazayım. SABAH milletin gazetesidir. SABAH'ın esas patronu bu ülkenin halkıdır. SABAH'ı Çalık Holding'den satın alan Zirve Holding'in patronu da halk adına yayıncılıktan başka bir şey yapmaz. SABAH'ın yayın politikasına karışamazlar. SABAH'ın yazarlarına tek tetikçi satır yazdıramazlar. SABAH'ta kendi ticari çıkarları için manipülasyonlar yapacak eski tip medya patronlarına yer yoktur. SABAH'ın geleceğine de bu millet karar verecek. Millet isterse SABAH tasfiye olur. Millet isterse diğer medya grupları da tasfiye olur.
Hürriyet'le aramızda çok net bir fark var. Hürriyet'in arkasında Türkiye Türklerindir doktrinine bağlı Eski Türkiye var. SABAH'ın arkasında Türkiye bu topraklarda yaşayan herkesindir doktrinine bağlı Yeni Türkiye. Hürriyet'in tabanını "Gerekirse silah kullanırız" manşetini alkışlayan Eski Türkiye oluşturuyor.
SABAH'ın tabanını ise dün askeri vesayete, bugün cemaat vesayetine karşı "Yaşasın Demokrasi" manşetiyle coşan Yeni Türkiye.
Kazanan YENİ TÜRKİYE olacaktır...