'GÜLEN HAYATININ HATASINI YAPTI'
Dicle Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nde Hadis Anabilim Dalı Başkanı olan Prof. Dr. Ahmet Keleş, 25 yıl Gülen'le aynı sofrada yemek yedi. Cemaat'in henüz bu kadar maddi gücü olmadığı yıllarda öğrenci okutmak ve okul yaptırmak için bağışlar topladı. Samanyolu TV'nin kurulmasında önemli katkıları oldu. Ancak, Cemaat'in hiyerarjik yapısında 5'inci kata çıkınca gerçekle yüzleşti. Bağışlardan elde edilen gelirlerin çok farklı amaçlar için kullanıldığını fark edince Cemaat'le yolları ayrıldı. Keleş "16 yıldır bu işin dışındayım. Fethullah Gülen beddua ederek bizlerin anlatamayacağı kendi iç dünyasını insanlara gösterdi. Ülkemiz tarihinin en güvenilir başbakanına bir darbe girişiminde bulundu ve bu hayatının en büyük hatasıydı" diyor.
7 KATMANLI PİRAMİT YAPISI
Ahmet Keleş, cemaatin hiyerarşisini ortaya koyan 7 katmanlı piramit yapısı hakkında da bilgi verdi. Buna göre; en üst katta (7. kat) Fethullah Hoca Arşı bulunuyor. 5'inci kata kadar çıkan Keleş, cemaatin 1, 2 ve 3'üncü katmanının halk tabakası olduğunu, öğrenciler ve öğretmenlerin oluşturduğunu söyledi. Keleş, "4. kat ara kattır. 5, 6 ve 7'nci katmanlar 'örgüt ve teşkilat' katlarıdır. 6. katta yalnızca Gülen'in bildiği ve takip ettiği 'hayati hizmetler' yürütülür. Bakanlar Kurulu veya Milli Güvenlik Kurulu gibi bir tabaka. Örneğin 17 Aralık operasyonu ve sonrasında yaşananlar 6. kat mensupları tarafından yürütülüyor. Gülen bizzat yönetiyor. 6 kat mensupları adeta yürütme görevi görüyor" dedi. 5'inci kata yükseldiğinde Gülen ile ilgili görüşlerinin netleştiğini anlatan Keleş şöyle devam etti: "5. kat genel organizasyonu yöneten ekibin toplandığı bir meclis gibidir. Yurt içi ve dışı hizmetler burada organize edilir. 5'inci kata çıktığımızda sadece devletin önemli yerlerinde inançlı insanlar yer alsın diye bir yapılanma olmadığını, aksine ciddi istatistikler tutularak bugünler için hazırlıklar yapıldığını gördük. Dışarıdan bakan halkımız Gülen'in dile getirdiği gibi masumane, haberi yokmuş gibi meseleyi ele almasına inanmasın. Bunu saklamanın, röportajla konuşmayla kamufle etmenin imkânı kalmamıştır."