Yırtık çoraplı kahramanlar

Kara elmas uğruna her an ölümle burun buruna çalışıyor madenciler... Sabahları evlerinden helallik alarak çıkan, 'kolay gelsin, dikkat et' diyerek ocağa uğurlanan madenciler, mesai bitiminde de birbirlerini 'geçmiş olsun' diyerek evlerine gönderiyor. Soma'daki faciada can veren yüzlerce madencinin de her günü böyle geçiyordu. Ailelerinin geçimini sağlamaktı tek dertleri... Önceki gün de girdiler ama bu kez çıkamadılar...
MECBUR KALDILAR
Ölümü göze alarak madene giren yeni işçilerin maaşı sadece bin 300 liraydı. Az parayla çok iş yapan madencilerden kurtulanlar arkadaşlarını kaybetmenin acısıyla isyan etti: "10 bin lira maaşla çalışan mühendis, bin lira alan işçiyi denetliyordu. İşçilere her gün daha fazla çalışmasını emreden mühendis de oradan ölü çıktı." Madenciler, bölgede tarımın yok edilmesinden dolayı madenlerde çalışmak zorunda bırakıldıklarını vurguladı.

22 YIL SONRA AYNI KABUSU YAŞADIK
Türkiye'de en büyük iş kazası olarak kayıtlara geçen, 263 madencinin hayatını kaybettiği Kozlu'daki grizu faciasından 22 yıl sonra bu kez Soma'da benzer büyüklükte iş kazası meydana geldi. 3 Mart 1992 yılında 263 madencinin can verdiği grizu patlamasında bazı madencilerin cesetleri 5 yıl sonra bulunmuştu. TTK istatistik verilerine göre, 1941'den itibaren ocaklarda meydana gelen iş kazalarında 3 bin 759 madenci hayatını kaybetti, 400 bin 173 işçi de yaralandı.
GÜNÜN DİĞER HABERLERİ İÇİN TIKLAYIN