Melih Altınok; Soma faciasının yaşandığı ilk günlerde Hürriyet'in şirketin sorumluluğuna dair hiçbir şey yazmadığını dile getirerek, ciddi bir PR faaliyeti yapıldığını da ifade etti.
GÜLEN'DEN ÇİRKİN MESAJ
Altınok, "Yılmaz Özdil Soma'da yaşananlara seküler bir terminolojiyle müstahaktır dedi. Siz bunu hak ettiniz dedi. Cemaat medyasının kalemleri de, daha dini bir terminoloji kullanarak bu acı sonucun 30 Mart seçim sonuçlarının bir karşılığı olduğunu yazdılar çizdiler.
Fethullah Gülen'in mesajına bakın ne diyor orada? Allah rahmet eylesin mi diyor. Hayır. Allah başka felaketler de yaşatmasın bilmem ne… Şunu demek istiyor; benim siyasi tercihlerime uygun bir tavır geliştirmediniz. Allah da sizin cezanızı verdi.
Beddua, Yılmaz Özdil'in dediği 'müstahaktır'ın dini versiyonu. Cemaat medyası da bu sürece ortak oldu, manipülasyonlarda merkez medyayı hiç aratmadılar. Ben zaten artık ayırarak konuşmuyorum. Ciddi anlamda Kartaca yıkılmalıdır ittifakı etrafında yan yana gelmiş kesimler bunlar." dedi.
HÜRRİYET'İN LİNÇ KÜLTÜRÜ
Altınok, "Yılmaz Özdil'in konuşmasının çarpıtıldığını falan düşünmüyorum. Çok naif bir insansınızdır, nefret suçundan uzak duran, insan haklarına saygılı, ayrımcılık yapmayan bir gazetecisinizdir ağzınızdan böyle bir şey yanlışlıkla çıkarsa bunu telafi edebilirsiniz.
Bahsettiğimiz insan Yılmaz Özdil… Roboski'de ölen o çocuklara katır diyen, daha önce Ahmet Türk'ün bir Kürt siyasetçinin burnu kırıldığı zaman iyi olmuş canım diyen bir adam. Yazdığı gazete de bu ülke de nefret suçunun manifestosunu yazmış bir gazete.
Merkez medyanın amiral gemisinde, bütün herkes için ayrımcılık yapmış, Kürtler için, solcular için, dindarlar için. Bu ülkede çevrede kesim varsa hepsini ötekileştirmiş linç etmiş bir gazeteden bahsediyoruz.
Yılmaz Özdil'in çıktığı televizyon kanalı da öyle. Ben Gezi olaylarında hatırlıyorum, birileri ölmeyecek mi diyen spikerlerin çalıştığı her şeylerini bu nefrete vakfetmiş bir kanal. Dolayısıyla ortada hiç şaşırtıcı bir olay yok." dedi.
ÖZDİL NEFRET SUÇU İŞLEDİ
"Yılmaz Özdil açıkça nefret suçu işliyor." diyen Altınok, "Siz hak edilmiş bir sonu yaşıyorsunuz diyor Somalılara. Siyasal iktidara desteğiniz var, siyasi tercihinizin bedelini ödüyorsunuz, bu yüzden öldünüz hak ettiniz diyor. Bunun karşılığı her dilde nefret suçudur.
Hukuki bir şey var ortada. Dolayısıyla ben Somalıyım, buyum şuyum. Bizi Yılmaz Özdil'in nerede doğduğu kimin çocuğu olduğu bizi ilgilendirmiyor. Ama eğer bu yetkiyi almışsanız siz, ve tüm gazeteciler kamu hizmeti görüyor çok ağır sorumluluklarımız var.
Siz bu yetkiyi, bu sorumluluğu taşıyamıyorsunuz, insanlara hakaret ediyorsunuz. Onun patronu Aydın Doğan da bu nefret suçunun işlenmesine gazetecisini yayın organlarını aracılık ediyorsa o da o noktada sorumludur." şeklinde konuştu.
"HÜRRİYET SİYASİ PROPAGANDA YAPIYOR"
"Ciddi bir anlamda bir PR faaliyetine dönüştürdüler. Aslında bunlar utanç vesikası olarak geçecek." diyen Altınok, "İlk günlerde şirketin sorumluluğuna dair hiçbir şey görülmedi Hürriyet'te. Hürriyet'in ilk sayfasını hatırlıyorum, üç tane köşe yazarı gitmişler Soma'da dua ediyorlar.
Bize ne… Kimi ne ilgilendiriyor sizin kişisel faaliyetleriniz, PR faaliyetleriniz. Ya da CNN Türk'te çıkan ünlü bir anchorman'ın tutamadığı göz yaşlarını gösterdiler bizlere. Yine aynı şeyi söyleyeceğim bize ne. Bunu montajda çıkartırsınız.
Babasını kaybetmiş bir çocuğa üzülmemiz için ekstra vicdan çağrısı yapan adamlar komik oluyorlar ama bunun üzerinden bir siyasi propaganda örgütlüyorlar." şeklinde konuşarak sözlerini noktaladı.