DİNİ KENARA ATIN: Lise ve üniversitede cemaat evlerinde kaldım. Üniversitede yargı mensuplarının hâkim savcı olması gerektiği hususundaki toplantıda denildi ki; "Biz dediğimizde şunu yapacaksınız. Yeri geldiğinde birçok dini konuyu kenara atacaksınız." Dedim ki "Bunun fetvasını kim verdi?" O gün cemaatten atıldım. Ve bugün beni attıkları için teşekkür ediyorum. Ben üniversiteyi cemaatten kazananlar gibi kazanmadım. Zor hayatım vardı. Böbreklerimi kaybettim. Ameliyata gireceğim zaman bir cemaat üyesini arayıp "Ölürsem sizlere hakkımı helal etmiyorum" dedim.
İLK MAAŞIMI VERDİM: Cemaat kaynakları, Alevi ve Erzincanlı olduğum için hâkimliği kazanmamam yönünde not gittiğini söyledi. Cemaatten hâkim ve savcı olan birisini arayıp, "Gider Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na dilekçemi veririm. Ben emek verdim. Bu konuma geleceğim" dedim. İki yıl öncesine kadar içinde olmasam da cemaati canımı verecek kadar severdim. İlk maaşımı cemaate verdim, kurban bağışladım. Cemaatten bir arkadaş "Yapılanmamızı bir yerlerde konuşursan bitersin. Biz de zarar görürüz ama sen daha çabuk bitersin" dedi.
CEMAAT VE ADALET: Cemaatçi adalet demek. Parçalanmış cesedi kendi damarlarını kurtarmak için kayıp gösterecek kadar, kayıp dosyaları kendi zamanında tam gösterip sonraki dönemde çalışanlara soruşturma açtıracak kadar adaletliler. Maalesef size her zaman destek olan sizin için dua eden birisini kaybettiniz. Yargıyı yine o kişilere teslim etmeyin. Her düşünceden insan olsun bakın. Siz her düşünceden insanı koyduğunuzda kendini kontrol edecek.
Ali OKTAY/SABAH