Başbakan Erdoğan'ın başdanışmanı Yiğit Bulut Ziraat Bankası'nın Bank Asya'yla ilgilendiğine dair bile bir durumun Başbakan Erdoğan'ın bilgisi dahilinde olmadığını açıkladı. Bulut kesin bir dille Babacan'ın açıklamasını yalanladı.
Asıl önemlisi Bulut, Bank Asya üzerinden bugün borsada büyük bir vurgun yapıldığına dikkat çekerek, "Sayın Başbakan'ın bilgisi dahilinde Bank Asya'nın devlet tarafından alınmasıyla ilgili bir tasarruf, girişim veya sorgulama yoktur. Sayın Bakan'ın sözlerini çok speküle ettiler ve ardından bir spekülasyon gelişti. Bank Asya'da yüzde 10′luk TL karşılığı 100 milyon lira civarında bir değer artışı oldu. " dedi.
Bulut 2.8 milyar TL alacak takibine düşmüş olan Bank Asya'nın devlet tarafından alınmasının söz konusu olmadığını açıkladı.
Bulut, "Bu spekülasyonu çıkarıp ardından Bank Asya'ya prim yaptıranlar onlar da SPK'nın denetimine tabi olması gerekir. SPK'yı ben göreve çağırıyorum. SPK da bugün bu hisselerde kimlerin alımlar yaptığını dün kimlerin alımlar yaptığını, kimlerin satış yaptığını çok ciddi olarak takip etmeli.
ALİ BABACAN NE DEMİŞTİ
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Kanal 24'e yaptığı açıklamalarda Cemaat'in bankası Bank Asya'nın Ziraat'e satılması hakkında görüşmeler yapıldığını söylemişti.
Babacan, Ziraat Bankası'nın Bank Asya'yı satın alma konusunda görüşmeler yaptığını belirterek, "Henüz bu görüşmeler neticelenmedi ama neticelenirse bizim arzu ettiğimiz bir şey oluşur. Ziraat Bankası, Bank Asya'yı satın alırsa böylece kamunun bir katılım bankası olmuş olur" demişti.
Babacan, Ziraat Bankası'nın yanında Halkbank ve Vakıfbank'ın birer katılım bankasına sahip olmasını istediklerini söylemişti.
İşte Yiğit Bulut'un paralel yapı ve gündeme dair açıklamalarından satır başları:
- Kadınlar ve çocuklar kumsallarda öldürülürken, Radikal Gazetesi, "İsrail saldırı altında" diye bir manşet attı ve o maşeti atanlar adına vicdan, inanç ve insanlık dondu.
- Bu malum medya grubunun sahibinin kim olduğu çok açık ve net. İçimizden biri gibi görünenlerin sahiplerinin kim olduğunu öğrenince içimizde birleri olmadığı çok açık.
- Sen bunları görmezden geliyor ve tek bir eleştiri yazamıyor ve İsrail çocukları öldürüyor diyemezken, senin kim olduğun, nereden geldiğin bellidir.
- Bunun altında yatan neden İsrail sermayesi altında olmalarıdır. Bunun efendileri Tel Aviv'de, Berlin'dedir. Artık Türk halkının bunu görmesi lazım ve bu medya "Recep Tayyip Erdoğan muhtar bile olamaz" diye manşet atan medyadır.
- Ne paralel medyada ne de Doğan medyada İsral aleyhine tek kötü bir laf çıkmaz. Kötüyü geçtim objektif tek bir yazı çıkmaz.
EMNİYETTE PARALEL OPERASYON
- Yargı içinde yargı var. Bir bakıyorsunuz bağlı oldukları yer bütün başkentleri dolaşıyor.
- Sayın Başbakan'ın bütün dinlemeleri dinleniyor ve yabancı ülkelerin serverleri tarafından servis ediliyor.
- Bunlar temizlenen kadar mücadele devam edecek.
- Gezi olaylarıyla Türkiye'de bir perde açıldı ve hepimiz oyunun ilk sahnesini gördük. Devlete karşı isyana süreklendi vatandaşlar.
- Devletin Başbakanı'na onura yakışmayacak şekilde aile içinden vurmaya çalışıyorlar. Bunlar psikolojik harp teknikleridir.
- Sayın Başbakan'ın bugün söylediği gibi "bu can bu bedenden çıkana kadar mücadele edeceğim" demeseydi şu an da Türkiye, Mısır ve Şam'ın durumuna düşmüş olacaktı. Ama Sayın Başbakan'ın direnmesi ve içerdeki huzuru, barışı tutması Türkiye'yi ayakta tuttu.
-Sayın Başbakan bize büyük olmayı öğretti. Daha önce üretmeyen, montaj sanayine bağlı, kendisine güvenmeyen bir Türkiye vardı. Ama bu durum değişti. Artık IMF'ye borç değil hibe para veren bir ülke olduk. IMF'ye 5 milyar dolar para hibe ediyoruz.
CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMLERİ
- İnsanların şunu çok açık anlaması lazım. Cumhurbaşkanını seçmek yarı başkanlık sistemine geçmek demektir zaten.
- Dolayısıyla devletin başındaki isim yarı başkanlık sisteminde en önemli koltuktur. Ama halk tarafından seçilmek kaydıyla. Şimid askeri darbeyle gelmiş ve askeri darbeyle o koltuğuıa oturmuş kişi halkı seçtiği kişiyle aynı olabilir mi?
- Bütün bunların haricinde yüzde 50'in üstünde seçilecek bir aday var. Cumhurbaşkanını halkın seçmesi çok önemlidir. Yüzde 50 ile seçilmek, bu güne kadar bir çok partinin alamadığı oy oranıdır.
- Siyasetten dışlanmış bir cumhurbaşkanı düşünülemez.
- Türkiye çok büyük olabileceği yeni bir on yıla giriyor.
- Sadece cumhurbaşkanı seçmiyoruz, geleceğimizi yönlendirmeyi seçiyoruz.
- İçerideki yerleşik düzen Türk halkının doğru seçim yapmasını engelledi. Türk halkı bunların neler yaptığı gördü. Gelecek on yılda çok büyük olmayı, lider olmayı terci h edeceğiz ya da tam tersi yerleşik düzenin emirnde olup onlar ne derse onları yapacağız.
- 2023 vizyonunu uygun bir Türkiye istiyorsan mutlaka ve mutlaka oyunu kullan.
DİĞER