Başörtüsü sorununun son günlerde çokça tartışılmayı başladığını belirten Bozdağ, "Bakın geçenlerde bir gazeteci diyor ki 'AK Parti'den birisi ayda 200 lira veriyor, tanıdığım birinin yanında çalışan bayan da aldığı bu para karşılığı örtünüyor' diyor. Bu iftiradır, bu yalandır, ben buradan bu zavallıya söylüyorum, Yozgat'tan söylüyorum; Kimse o kadının adını açıkla. Hangi AK Partili'den nerede, ne zaman, hangi parayı alıyorsa onu açıkla. O zaman, hep beraber gidelim onun yüzüne tükürelim ama onu yapmıyorsa, o zaman senin yüzüne tükürsün bu insanlar. Şimdi biz bunu söyleyince kaba oluyoruz. Kusura bakmayın, milletin inancından dolayı yaptığı işleri onlara hakaret vesilesi kabul edenlere biz hakaret etmiyoruz. Sadece yaptıkları yanlışları hatırlatıyoruz" diye konuştu.
"Akla ziyan gerekçeler yazdılar"
Geçmişte başörtüsü taktığı için genç kızların üniversitelere alınmadığını anımsatan Bozdağ, şunları kaydetti:
"Üniversitede kız çocukları okuyacak, bir sürü fedakarlık yapacak, o zor sınavları başaracak, sonra da siz onlara 'ya başınızı açacaksınız ya da okulu terk edeceksiniz' diye bir şart koşacaksınız. Daha kötüsü, Türkiye'nin mahkemeleri, Anayasa Mahkemesi dahil, Danıştay dahil, idari mahkemesi, konu taşınınca bununla ilgili yapılan uygulamaların, insan haklarına, demokrasiye, din ve vicdan özgürlüğüne uygun olduğuna dair kararlar verdiler, akla ziyan gerekçeler yazdılar. Daha doğrusu el alemi, herkesi akıl yoksunu zannederek gerekçeler uydurdular, dünyanın neresinde Allah aşkına başı açık olanlar baskı altında kalabilir."
Milli Eğitim Bakanlığına Bağlı Okul Öğrencilerinin Kılık ve Kıyafetlerine Dair Yönetmelikte değişiklik yapılması hakkında düzenlemenin Resmi Gazete'de dün yayımlandığını hatırlatan Bozdağ, "Yapılan şey esasında bir hürriyeti tam manasıyla herkese ve her kesime tanımaktan ibarettir. Bir eşitsizliği, bir haksızlığı ortadan kaldırmaktan ibarettir. CHP'nin sözcüleri ve onların yandaş medyaları günlerdir bas bağırıyorlar; 'Bu baskıdır, bu şudur, bu budur' diye. Allah aşkına insanlara tercih hakkı vermek, bir konuda dilediği gibi hareket etmesine fırsat ve imkan tanımak ne zamandan beri baskı oluyor? Bu CHP zihniyeti hala kategorik bakıyor, kıyafetlerine göre ayırıyor, okuduğu kitaplara göre ayırıyor, okuduğu mahalleye göre ayırıyor, başka başka şeylere göre ayırıyor, değerlendirmeler yapıyor" diye konuştu.
Bozdağ, şunları söyledi:
"Şimdi birisi çıkmış 'Eğer siz bugün Müslümansanız, Müslümanlığınızı CHP'ye borçlusunuz.' Hadi oradan be, hadi oradan be. Bu ülkede Kur'an öğrenimini yasaklayan zihniyet kimin zihniyeti? Dedelerimizden, atalarımızdan duyduğumuz hikayeler, yaşayan büyüklerimizin anlattıkları yalan mı? Kapatılan camiler, iş yerine dönüştürülen camiler, ahıra dönüştürülen camiler, kayıt altında, yalan mı? Türkçe okutulan ezan yalan mı? Üniversitede yaşanan bunca zulümler yalan mı? İmam hatiplerin önünü kapatmak için 28 Şubat'ta Mesut Yılmaz ile kanka olup attığınız adımlar neyin ifadesi?"
"Hükümete hep beraber destek olmaları lazım"
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, şöyle konuştu:
"Son günlerde bunlardan bir tane milletvekili çıkmış Allah'ın Resulüne, Peygamber Efendimize hakaret eden üsluplar kullanıyor. Madem bu ülkenin, bu milletin maneviyatına, dinine, değerlerine saygılısın ey Kılıçdaroğlu, o zaman bu haddini bilmez densize, haddini bildirmen lazım. İslam'ın Peygamberine hakaret anlamına gelen cümleleri sarf etme cüretini kendinde bulan birine CHP'nin Genel Başkanı çıkıp demeli ki 'Biz milletin milli ve manevi değerlerine bağlıyız, saygılıyız, kim ki bu değerleri alaya alır, bu değerlere hakaret ederse onu CHP'nin çatısı altında barındırmayız' demesi lazım. Öyle konuşuyor, rakı sofralarından bahsediyor, rakı sofralarında orada hakaretler yağdıranlar karşısında da samimiyse tavrını mutlaka koymalıdır ama maalesef tavır yok. Onun için 'Müslümanlığınızı CHP'ye borçlusunuz' diyen herkese, buradan sesleniyorum; öyleyse CHP'nin içerisinde bu saygısızlığı yapanlara haddini bildirin, disiplin işlemlerini yapın, parti içi kuralları işletin."
Bakan Bozdağ, "İnkar da etmiyor, ret de etmiyor, 'Ben böyle bir şey demedim' de demiyor çünkü kendi resmi hesabından tweet atıyor. Eğer reddetmiyorsanız, buna karşı CHP olarak tavır koymuyorsanız, bu milletvekilinin, bu saygısızın, bu terbiyesizin, bu edepsizin attığı tweete CHP ortaktır. Onu benimsiyor anlamı çıkar. Umarım ki CHP yönetimi bu noktada gereken hassasiyeti gösterir" dedi.
Hiç kimsenin milletin inancına hakaret etmeye hakkı olmadığının altını çizen Bozdağ, şunları kaydetti:
"Böyle bir şeye cüret etmek haddi de değildir. Onların söylemesiyle, hem başörtüsüne dair hakaretleriyle hem de Peygamber Efendimize dair söylemleriyle ne Peygamber Efendimiz kıymetinden bir şey kaybeder ne de başörtüsü kıymetinden bir şey kaybeder. Sadece konuşanlar, kendi içinde bulundukları karanlık çukurda biraz daha debelenmeye, biraz daha batmaya devam ederler. Onun için buradan bir kez daha sesleniyorum; eğer demokrasi diyorsak, eğer hukuk devleti diyorsak, eğer insan hakları diyorsak o zaman demokratikleşme ve insan hakları konusunda atılan adımları ayrımcılık olarak, baskı olarak değerlendirmeyin. Eğer bir kimse, bir siyasi grup, atılan adımları ayrımcılık ve baskı olarak değerlendiriyorsa o zaman onun demokrasi anlayışı, özürlü bir anlayış demektir, onun insan hakları anlayışı özürlü demektir. Onun din ve vicdan hürriyeti anlayışı özürlü demektir. Bu yönde atılan adımlara onların da sahip çıkması lazım. Daha fazla adımlar atılması noktasında hükümete hep beraber destek olmaları lazım."
DİĞER