İstanbul Başsavcılığı'nın yürüttüğü 14 Aralık operasyonu, bugüne kadar "cemaat" ve "hizmet" adlarıyla anılan Fethullah Gülen yapılanmasının, terör örgütüne dönüşme tarihini de ortaya koyması açısından tarihi bir öneme sahip. Savcılık, örgütün oluşumunu 22 Ocak 2010 olarak belirledi. Bu tarihin belirlenmesinde, Tahşiye Grubu'na yönelik operasyon belirleyici etken oldu. 14 Aralık soruşturmasını yürüten Savcı Hasan Yılmaz'ın, İstanbul Sulh Ceza Hâkimliği'ne gönderdiği "yakalama kararı talebi"nde 2 tarih dikkat çekti. Savcılık, örgütün silahlı hale dönüşmesinin tarihi olarak 22 Ocak 2010'u gösterdiği tespitlerini, yakalama talep yazısına da yansıttı ve böylelikle Gülen'in, "Silahlı terör örgütü kurma veya yönetme" suçunun tarihi de belirtilmiş oldu. Bu tarih Gülen hakkında 2008'de dönemin Ankara Başsavcı Vekilliği'nin yürüttüğü Gülen örgütü soruşturması açısından da önem taşıyor. Yargıtay, 2010 yılı öncesinde Ankara Başsavcılığı'nın yaptığı bu soruşturma sonunda verilen beraat kararını onamıştı. Bu nedenle İstanbul Başsavcılığı'nın 14 Aralık soruşturmasında suç tarihini 2010 öncesine çekmesi halinde hukuki bir çelişki ortaya çıkacaktı. Fethullah Gülen hakkındaki yakalama kararında, 22 Ocak 2010 tarihi, örgütün ilk silahlı eylemi olarak da yer aldı. İstanbul Başsavcılığı, Tahşiye Grubu'na 22 Ocak 2010'da 16 ilde yapılan operasyonu, örgütün ilk eylemi olarak kabul etti.
DÖNÜM NOKTASI RÖPORTAJ
İstanbul Başsavcılığı'nın yakalama talep yazısında dikkat çeken bir başka tarih ise 21 Ocak 2014 oldu. Başsavcılık Gülen'in bu tarihte, "İftira sonucu mağdurun hapis cezası dışında adli veya idari bir yaptırıma uğramasına neden olma" suçunu işlediğini belirledi. Başsavcılığın işaret ettiği 21 Ocak 2014 tarihinde Gülen, 17 ve 25 Aralık darbe girişimlerinden sonra ilk kez kamuoyunun karşısına çıkmıştı. Gülen ABD'de Wall Street Journal'a o tarihte verdiği röportajda, demokratik uygulamaların tersine döndüğünü ileri sürmüştü.
Ersan ATAR/SABAH