GÜRSEL TEKİN: Sarıgül aday yapılmasın diye çok uyardım. O siyaset tarzı bize uymaz. "Bütün ortaklıklar bozulur, suç ortaklığını bozmak zordur" derler. Medya ve iş dünyası da dahil oldu sürece. TAKVİM: Sarıgül'ü parti seçmedi. Medya ve iş dünyası CHP'yi kullandı ve kendi adayını seçtirdi. GÜRSEL TEKİN: Kemal Kılıçdaroğlu'na baskı uygulandı. Müthiş bir kampanya vardı. Buna dayanamadı. Medyada da "Sarıgül son çare" durumu... "Aman bu Sarıgül olmaz" diyecek siyasetçi bulmak çok zor oldu. "Çare Sarıgül" deyince... Başkan ne yapsın? Bu kadar baskıya... TAKVİM: Kemal Kılıçdaroğlu adaylık sürecinde tamamen gazete patronlarına ve iş adamlarına bağlı hareket etti. Patronlar algı operasyonu yaparak CHP'yi dizayn etti. Atılan manşetlere bakıldığında bu operasyonun en önemli aktörünün Aydın Doğan medyası olduğu görüldü. GÜRSEL TEKİN: Bir el, siyaseti hep dizayn ediyor. Bunda siyasetçilerin de rolü var. Suç ortaklarıyız! Baykal'ın kasetle gidişi, Kılıçdaroğlu'nun gelişi de böyle bir dizayndı! TAKVİM: Medya patronları ve iş adamları sadece belediye başkanı adayı değil, CHP Genel Başkanı'nı bile istediği zaman gönderecek ve istediği kişiyi lider yapacak güce sahip. Parti dinamikleri bunu önleme konusunda çaresiz.Sarıgül-İnönü fıkrası!
Gürsel Tekin, verdiği röportajda "Mustafa Sarıgül ve Hayri İnönü'nün arasının bozulmasına şaşırdım. Çünkü İnönü ile Sarıgül'ün çok iyi ilişkileri vardı. İnönü'yü aday olarak öneren isim de Sarıgül" dedikten sonra yaşananların cevabını şu fıkrayla anlattı: "Adamın biri bir at çalmış. Eşi 'Bu ne?' demiş, 'Paramız yok, çaldım, meydanda satacağım' diye cevap vermiş adam.
