İNÖNÜ ŞOK OLDU
İnönü, 4 Kasım Salı günü Ankara'ya giden eşinin, daha önce telefonlarına çıkmadığı Mustafa Sarıgül tarafından o sırada yanında bulunduğu Kılıçdaroğlu'nun özel kalem müdürünün telefonundan arandığını anlattı. İnönü, "Eşim Özel Kalem Müdürü'nün yanındayken orada olduğunu öğrenen Sarıgül, hemen telefona sarılmış. Özel Kalem'in cebini arayıp, eşimi istemiş. Telefonu alan eşime, ağza alınmayacak küfürler etmiş" diyerek bu görüşmenin, telefon kayıtlarından da doğrulanabileceğini de söyledi. Hayri İnönü de tehdit ve küfürlere maruz kaldığını belirtince de savcılık harekete geçti. Sarıgül'ün söz konusu görüşmeyi gerçekleştirip gerçekleştirmediğini belirlemek için HTS kayıtlarını inceleme kararı aldı. İnceleme sonrası Ceylan'ın da ifadesine başvurulacağı öğrenildi. Ceylan'a Sarıgül'ün tehditlerine tanık olup olmadığının da sorulacağı kaydedildi.
İSTİFA MEKTUBU
Hayri İnönü ise tüm bu gelişmelerin ardından savcılıkta verdiği ifadesinde şunları söylemişti: "CHP Milletvekili Aydın Ayaydın'ın aracılık etmesiyle 5 Kasım gecesi Mustafa Sarıgül'ün gönderdiği arabaya binip Angora Evleri'ndeki evinde buluştuk. Sarıgül 'Bana çok pahalıya mal oldunuz. 750 bin dolara New York'ta kiralık mafya tuttum. Senin, eşinin, çocuklarının ve yakınlarının kemiklerini kimse bulamayacak' dedi. Sonra çocuklarımın Detroit'teki işyerlerinin adreslerini gösterdi. Çok korktum. Sarıgül, eline kâğıt kalem aldı. 'Şişli Kaymakamlığı'na hitaben rahatsızlığım sebebiyle yarın itibariyle istifa ediyorum, diye yazıp imzalayacaksın' dedi. Ben de '27 Aralık'ta oğlum evleniyor. Hiç olmazsa nikâhını kıydıktan sonra istifa etmiş olayım' dedim. Kabul etti. Söylediklerini yazıp 5 Ocak itibariyle istifa ettiğimi yazıp imzaladım. Belediyede görev değişiklikleri yaptıktan sonra CHP İstanbul Milletvekili İhsan Özkes'le beraber kasım ayı ortasında Mustafa Sarıgül'le İstinye Park'ta buluştuk. O toplantıda benden belediyede 15 gün hiçbir değişiklik yapmamam istendi. Kabul ettim. Bunun üzerine Özkes, Ankara'da Sarıgül'e verdiğim istifa mektubunu cebinden çıkarıp yırttı ve yaktı."
Mevlüt YÜKSEL